Translate

13 Mart 2012 Salı

913.bölüm..

hoşbulduk diyerek girdiler.. tokalaşıp.. odama aldım..
tuna buyrun dedi ve koltuğa oturmasını bekledi..
 varol bey ,elindeki evrak çantasını sehpaya bıraktı.. karşılıklı oturuyorlar..
bende yerime geçtim..nasılsınız dedik birbirimize.. kapıda karşılaşmışlar..

ir-- zahmet oldu size,varol bey..
va-- ne zahmeti,bir özür borçluydum size.. bu tarafa
gelecektim zaten.. alayım dedim..
ir-- estafurullah.. ne ikram edeyim,sıcak-soğuk ne içersiniz...

va-- çok zamanım yok.. üniversite için yeni bir arkadaş geldi,İstanbuldan.. onunla buluşacağım.. ne ikram ederseniz..içerim..

tu-- o zaman, viski vereyim..siz belgeleri incelerken..
içeriz..
va-- olur..

ben dosyayı verip.. vahide hanımın odasından diğer evrakları getirmek için,çıktım odadan...
tuna da, geldi iki dakika sonra..

tu-- (kısık sesle) sen,niye yalnızsın..
ir-- ben gönderdim.. anlatırım.. niye viski veriyorsun..
çay verecektim .. çabucak gidecekti.. saat yediye geliyor.. eve gidip,yemek yiyeceğiz.. üstümü değişeceğim daha..

tu-- sen verme diye.. o adama hizmet etmeni istemiyorum.. geleceğini haber verseydin ya.. bana..
bir saattir orhan abiyle konuşuyorduk.. arabada..

ir-- aklıma bile gelmedi.. telefon trafiği yoğundu..
tu-- tahmin ediyorum..
ir-- o ne demek..
tu-- anlatırım,götür sen..

ben odama girdim.. varol bey, okuyor..
va-- bunları siz mi hazırladınız.. ingilizce metni yani..
ir-- evet.. bir sorun mu var..
va-- hayır.. yok.. tebrik ederim..
ir-- teşekkür ederim.. bunu sizden duyduğuma sevindim..

her sayfayı imzalayıp, mühürleri bastı..
gümrük belgelerini de inceledi.. kendi alacaklarını,ayırdı...
makbuzu yazarken.. tuna elinde tepsiyle geldi..

tu-- varol bey,masada baksaydınız.. keşke.. daha rahat ederdiniz..
va-- baktım,ertuna gel.. bitti..

evrakları çantasına koyduktan  sonra.. makbuzu  bana uzattı..
tuna da.. tepsideki
bardaklar, çerezle ve çikolatayı sehpaya koyup.. oturdu karşısına...bana da bir bardak kola getirmiş.. onu verdi..

tu-- sen içmiyorsun diye getirmedim,irem..
ir-- (gülümsedim ) sağol ,kola yeter..

içerken..  üniversiteden, kampüsten.. hocalardan .. ihracat
meselelerinden.. çevirilerden..konuşuyorlar.. ben de dinliyorum..

va-- eşiniz konusunda, mustafa bey ve  galip bey.. haklılarmış..
tu-- (kaşları çatıldı ) ne gibi..
va-- güvenmelerini diyorum.. evrakta,hatalı tek harf bile yoktu..
tu-- evet dikkatli ve iyi biliyor..

va-- asistanım ,philibin işlerini irem hanıma vereceğim dediğinde galip bunadı diye, geçirmiştim içimden..
sonrasında çevirileri onun yaptığını söylediğinde de,inanmamıştım pek.. düzeltiyor diyordum.. hatırlamak bile istemediğim
son karşılaşmamızda.. güveninin ,boş yere olmadığını anladım ama şimdi son noktayı koydu bence..irem hanım rüştünü ispat etti... 

tu-- eksik olmayın..burada, boşuna oturmuyor varol bey.. o çok önceden ispat etti ama siz yeni anlamışsınız..
va-- evet,malesef öyle.. irem hanım,bizim ekibe katılmanızı teklif etsem.. ne dersiniz..

ir-- çok isterdim ama mümkün değil derim.. hem diplomamın yokluğu sizi sıkıntıya sokabilir.. hem de,hiç zamanım yok... philibin çevirilerini ,hala ben yapıyorum .. değerlendirdiğim proje ve teklifler de var.. ekibinize katılmasam da.. çeşitli vesilelerle, iş anlamında hep görüşeceğiz zaten.. 

va-- haklısınız ama fikriniz değişirse.. bekleriz..
ir-- sağolun.. mustafa beyin,ne konuda güvendiğini öğrenebilir miyim..

va--- (tunaya bakarak ) bilmiyor musunuz..

tuna gerildi.. sanki, söylemesini istemiyormuş gibi bakıyor... mana veremiyorum,varol bey tunayı tehdit edercesine bir tavır içinde... ne oluyor ya... nereden sordum..

ir---biliyorum tabi, aynı konu mu diye..merak etmiştim..
unutun,sormadım farz edin lütfen.. 

va-- (kalktı ) saat sekize geliyor..ben ,müsadenizi istiyorum.. teşekkür ederim..

biz de kalktık..
tu-- rica ederiz..
ir-- her zaman bekleriz.. sağolun.. iyi akşamlar...

tokalaşıp.. yolcu ettik..
tu-- burhan sen de git hadi.. iyi akşamlar..
bu-- size de..

içeri girip,dosyayı vahide hanımın masasına koydum...
aceleyle..  çantamı sigaramı alıp.. kapıya yaslanmış olan tunanın karşısında durdum...

ir-- eve gitsek diyorum..
tu-- gitmesek diyorum..
ir-- pekii, gitmedik diyelim..böyle bakışacak mıyız..

tu-- çok iyi olurdu.. hatta aktiviteleri çeşitlendirebilirdik de.. ama ben eve gitmesek demiştim.. başka bir yer olabilir..

elimi tutup,kapıyı açtı..
ir-- allahım kocam normal konuşsun lütfenn...yada  beynime bir şifre çözücü istiyorum.. yoruldum valla..
tu-- hah hah hah..

kilitledim kapıyı.. merdivenleri indik..
aşağıda ,tuna arabasının kapısını açınca.. itiraz etmeden  bindim..

ir-- beni sen mi götüreceksin..
tu-- (çalıştırdı arabayı.. hareket ederken ) istersen götürmem..

ir-- tunaa.. öyle demek istemedim,beklemen gereken bir yer değil.. çok işlek ,çarşı içinde.. (.......... ) oteli var ya.. biraz  ilerisinde.. 

tu-- hımm, bak sen..
ir--- benim ki de laf .. sen ,hiç bilmez olur musun...
tu-- asıl karımın gideceği yeri.. bilmesem, abes olur..değil mi..

ir-- niye gerginsin sen.. varol beyle,haliniz neydi öyle.. nazik nazik.. laf dokundurdunuz birbirinize..
bütün hevesim,enerjim.. heyecanım kayboldu.. sayenizde..
oysa ben neler düşünmüştüm..

tu-- benden kaynaklanmıyordu.. onu konuşmayalım da ,hevesin yeniden gelsin..

ir-- nasıl? açım..duş yapıp,giyinecektim.. motive amaçlı bir öpücük bile alamadım.. söyleyecek ,o kadar şeyim vardı.. sabun köpüğü gibi, yok oldu..
hale bak ki.. kafam karışık,ilk yayına  yetişmeyi düşünüyorum..

tu--  sen o kadar kişinin içinden.. zeytinyağı misali zuhali çekip ,nişanlısına kavuşturuyorsan.. bunlara da çare bulursun bence...

ir--- hiii, onu unutmuştum... sen nereden biliyorsun..
tu-- bilirim ben..