Translate

12 Mart 2012 Pazartesi

901.bölüm..

dördüncü ve beşinci sınıfları, kim çalıştırdıysa onu da tebrik edeceğim.. öyle kıvrak bir müzik seçilmiş ki..
çocuklar kadar,oturanlarda oynadılar..

. en fazla alkışı onlar aldı.. muhteşemlerdi..
bütün öğrenciler.. sıralanıp.. selam verdiler.. alkışlamaktan ellerim yoruldu ama değer yavrulara...

belediye başkanı da çok memnun oldu.. hepimizle tokalaşıp.. vedalaştı..
müdür bey onu yolcu ederken.. iki otobüsle benim misafirlerim geldi... herkes fısıldaşıyor.. mana veremediler..

ir-- (ayağa kalktım,yüksek sesle ) çocuklar, bir başka ülkeden .. misafirleriniz var.. tanışıp,kaynaşmanız için ben davet ettim.. madem bugün sizin bayramınız... lisanlarınız farklı da olsa, anlaşacağınıza eminim..
onları karşılayalım mı..

koro halinde" evettt "dediler..

tuna anladı tabi.. gülerek"senden korkulur "
ir-- (mırıldandım) sen korksan yeter.. gel hadi..


otobüslerin ön kapıları açıldı.. birisinde ben ,diğerinde
tuna duruyor..  çocuklar da ,koridor oluşturdu..
said de, en sonda .. bekliyor, balon verecek yiğenlerine...

çıt çıkmıyor ,o kadar kişiden .. bizi seyrediyorlar..

  yakalarında isimleri yazılı kağıtlar var..
ilk aden indi..  öptüm yanaklarını..
sarıldı belime..
(Türkçe olarak.. )

ad-- irem .. çağırdığın ve geldiğimiz için çok mutluyum.. seni çok seviyorum..

tu-- adenn.. bırak karımı... oğlum..

gülmeyi duymanızı isterdim..okul bahçesi ,çınladı sesimizden..
müdür de geri geldi bu arada.. hoşgeldiniz diyor.. .

inen çocuklara ,bizim öğrenciler öyle candan davranıyorlar ki.. tam istediğim şey..
sarılıyorlar.. balonlarını veriyorlar.. birbirlerinin kıyafetleri ilginç geldi.. 
sıralara  oturdular.. konuşmaya çalışıyorlar..
fotoğrafçı ,ne ilginç kareler yakalamıştır kimbilir..

güvenlik için.. görevlileride gelmiş tabi.. onlar okula girmeden inmişler.. çevrede birçok adam var..
 en son  otobüsten ,derya indi..

tokalaşıp.. teşekkür ettim..
diğerinden de maruf inmiş.. tunayla sarılırlarken gördüm.. onu da..

derya  ,başıyla saidi işaret ederek..
de-- anlaşmamızda bu yoktu..

ir-- biliyorum, ben çağırmadım.. bir umut geldim dedi..
marufla konuşmuş, sanırım..
de-- anladım..

ilerleyip, tokalaşınca..  said hem şaşırdı, hem mutlu oldu..

sa-- (yüksek sesle ) tuna bey.. ben derviş oldum..
ma-- ne diyorsun,said.. hava mı çarptı,seni..
or-- derya çarpmış ,deryaa..

kahkahalar arasında..  otobüsler, okul alanı dışına çıktılar..
şöförlere, korumalara da ikramlarımızdan verecekler..

kaynaşmış çocuklara ve oturan velilere seslendim..

ir--- acıkanlar ve susayanlar.. büfemiz emrinizdedir.. buyrun lütfen..

allahım cennetteyim sanki.. çocukların arasında..
elimi kolumu.. cekedimi çekiyorlar.. eğilip öpüyorum bende..
tombiş,dilara dahil.. kimseyi atlamadım sanırım..

 büyükleri gördüğüm yok.. herkes teşekkür edip.. birşeyler yiyip-içiyor..
deli demişlerdir bana.. hiç umrumda değil.. desinler..

tuna ileriden elini kaldırıp,gel diye işaret edince.. bir bardak kola alıp..yürüdüm platforma doğru..

bizim ekip,ayakta konuşuyorlar.. ben nasıl sırıtıyorsam artık..
 ( genelde ingilizce konuşuyoruz,anlamayana tercüme yapacak kişi çok nasılsa..)

me-- sen öğretmen olmalıymışsın,irem..
ir-- menekşe ,hiç girme o konuya.. yarama dokunma..

eli-- çocuklara ,öğretmen olmadan da birşeyler verebilirsiniz..
or-- haklısınız,onları sevindirmek herşeye değer..

ph-- uzun zamandır,böyle mutlu olduğumu hatırlamıyorum irem.. organizasyon süperdi..
ir-- sağol philip.. hepiniz sağolun..

tu--  konuyu değiştireyim ..irem ,marufu nasıl razı ettin.. dubaide,çocuklarla  gezmemize bile izin vermemişti..

ma-- (gülerek ) irem farkı işte,ikna etti..  arazi vermem dedi,korkma..
tu-- içimi rahatlattın..
ir-- rica edip,benim için çok önemli olduğunu söyledim..  borçlandın dedi ama  unutturmayı planlıyorum..

or--me-- tu--bü-- ye-- ela-- eli-- de--sa-- ph--ma--  hah hah hah..

ma-- hiç kurtuluşun yok..kesinlikle unutmam.. 

ir-- yiyecek-içecek dışında ..benden ne isteyebilirsin ki,maruf.. onları da ,sana satıyorum zaten..

ma--sa--ph--or--me-- tu--bü-- ye-- ela-- eli-- de-- hah hah hah..


aden ve kardeşleri yanımıza gelince.. döndüm onlara
ir--  arkadaşlarınızla zaman geçirin diye.. sizinle ilgilenemedim çocuklar.. sevdiniz mi burayı..

ad-- (Türkçe konuşuyor ) sevdik irem.. pastalar ve sen çok güzelsin..
tu-- aden madem sevdin,bir daha gelmek de istersin değil mi..
ad-- evet tuna..
tu-- o zaman,ireme güzelsin.. seviyorum demekten vazgeç.. anladın mı..

herkes gülerken..
ad-- ama çokk güzell..

sarıldım omuzuna.. "sende/sizde çok güzelsiniz aden ,bende sizi çok seviyorum.. tuna şaka yapıyor "

tu-- (gülerek ) iremm,bak bu çocuk..büyüyecek..
or-- işin zor tuna..
bü-- çocuklarla  uğraşıyor birde.. zavallı arkadaşım..

ye-- öyle deme bülent.. bu ,ireme terapi..
ir-- çok haklısın,yeliz..
tu-- bir terapi de ,bana lazım..

kahkahalarla güldük..

eli-- aden,ne kadar güzel Türkçe konuşuyorsun..
ad-- teşekkür ederim,irem için öğrendik.. ona ,şarkı söyleyeceğiz şimdi..

tu-- (gülüyor ) ya sabır, ya sabır..

gülmekten perişanız.. ama ben ağlıyor da olabilirim..

ir-- canım,dinlemeyi çok isteriz..
ma-- aden,herkesin oturmasını bekleyin.. saidle otobüsten alın ,getirdiklerinizi.. 
ad-- tamam baba..

saidle onlar uzaklaştılar..
tuna söyledi müdür beye,çocukları alana
çağırmak için mikrofonu eline aldı..o da..  velilerden de yerlerine oturmalarını isteyecek..

me-- irem.. bu çocukların hepsi,marufun olamaz değil mi..

ir---  çoğu onun..kardeşleri de çok eşli olunca,saray kreş gibi..

menekşe öyle kötü baktı ki..marufa..
tu-- menekşe hanım,irem hazır unutmuşken.. içinizden geçenleri söylemeyin lütfen.. rica ediyorum..

or--me-- tu--bü-- ye-- ela-- eli-- ir-- hah hah hah..

Hiç yorum yok: