Translate

11 Mart 2012 Pazar

885.bölüm..

serin serin esen rüzgar, saçlarımı savuruyor..yolda yürümeyi unutmuşum.. ben..
devamlı alışveriş yaptığım mağazayı açık görünce..
 müge,gönül ve ufuğa birşeyler aldım.. abim götürsün bari..

bir adamcağız,kaldırımda küçücük kovanın içine on demet kadar
 nergiz ve sümbül koymuş.. satıp ,ekmek parasını çıkaracak.. garibim.. 

yaklaştım yanına..
ir-- demeti kaç lira,amca..
-- sen ne verirsen, at bir siftah..

ir-- (aldım,ikişer demet .. demeti bir lira farzetsek,ben 100 lira verdim,işine yarasın bari ..) siftah benden, bereket allahtan..  bak,ileride bahadır holding var.. her sabah oraya- ne satıyorsan - çiçek getir olur mu. 
-- olur, kızım.. sağol..

****

adamın gülümsemesi,içimi huzurla doldurdu..
yürüdüm.. yüz metre kadar sonra, halanın apartmanının önüne geldiğimde.. adam hala arkamdan bakıyordu.. sevindi yazık.. hergün getir diyince..

er--- iremm..
ir-- (başımı çevirdim ) abim, görmedim seni.

gazete ,ekmek .. simit almış..

er-- hayırdır,nereye böyle..
ir-- sizeee..  kahvaltıya geldim.. hiç istediğim gibi,olmadı ağırlayamadım sizi.. bari gitmeden, bir daha göreyim demiştim..

er-- ( omuzuma attı kolunu) öyle düşünme..daha ne yapacaktın....  gel hadi... tuna nasıldı..
ir-- eh işte.. gitmesin abim,geleceğim dedi..
er-- bak ya.. işi var, niye geliyor.. giderdim ben..

içeri girdik..
ir--- tunamı sinirlendirmeyelim abi.. hiçç kıyamam ona.. gelsin de, göreyim kocacığımı..

er--ir--  hah hah hah...

*******

halam,firuze hanım.. ayşe.. ben,abim.. güle konuşa kahvaltımızı yaptık..

 ayşe kahveleri yaparken.. abim eşyasını
hazırladı.. ben de aldıklarımı verdim,teşekkür edip onları da yerleştirdi..
kısık sesle

ir-- tuğrul abim için, halama ne dedin.. haber var mı..
er---yok.. Mersine gitti dedim,o kadar..


ay-- kahveler hazır,buyrun..
ir-- geliyoruz ayşe..

salona gelip,kahvelerimizi almıştık ki.. kapı zili çaldı..
ayşe açtı,duyuyoruz bizde..
tuğ--- merhaba ayşe, kahve kokusu alıyorum..bize de  var mı..
ay-- olmaz mı, buyrun buyrun...

ela--- günaydın ayşe..
ay-- günaydın efendim..

abime bakıp, ayağa kalkarken...

ir--- hasar var mı, acaba..
er-- hah hah hah...

salona girdiler, hoşgeldiniz diyip.. öpüştük,tokalaştık işte... oturdular..

hala ve firuze hanım hal hatır sordular.. bu saatte elanın gelmesi, garip bir durum ama hiç açık vermediler ..

ikisi de gayet iyi görünüyor,yüzler gülüyor..
ayşe onların kahvesini de,getirince..

mu-- tunamla, yasinim de burada olsalardı keşke..

ir-- yasin gelemez de, tuna gelecek hala...
ha sen, oğullarınla keyif cigarası içmek  istiyordunn..

er--tuğ--mu--fi-- ela-- ir-- hah hah hah..

tuğ--- ben vereyim,yasinle tuna yoksa.. biz varız hala..

mu-- sağolun,hepiniz yerinizde mutlu olun  yavrum..
yine toplanırız kısmetse..

tuğ-- (firuze teyze duygulanınca )yapma firuze teyze..
yasin gelinceye kadar,tunaya oğlum dersin..

fi-- (gülümsedi, gözleri dolu dolu.. abim ne söylediğinin farkında değil ki.. kadını can evinden vuruyor haberi yok.. ) tamam,derim..
ir-- firuze teyze,sıkma canını.. sigara içtiğini de söylemem, yasine..

er--tuğ--mu--fi-- ela-- ir-- hah hah hah..

hepimize verip, yaktı.. ela içmem,ben arada bir efkarlanınca alırım dedi..
.. bende camı araladım...

ir--- ela hava alsın,bari..  menekşeye ne deriz sonra..

ela--- (gülümseyerek) önemli değil ..
öğretmenler odasında ,içmiş gibi oluyoruz zaten..

ir---( yerime otururken..) bugün maruz kalmadın, en azından.. burada olduğuna göre..
ela-- öyle oldu,izin aldım.. tuğrul ve eren bey gidecekleri için..

er-- memnun oldum da,işinizden alıkoyduk sizi..
ela-- sorun değil,eren bey.. menekşenin de selamı var..
iyi yolculuklar diledi..

er-- sağolsun,siz de çok selam söyleyin.. her zaman bekleriz.. İstanbula da..
ela-- inşallah.. biz de eşiniz ve kızınızla bekleriz..

tuğ--- Mersin de..  kimi gördük,bilin bakalım..
ir---  orhan beyi mi..
tuğ-- nereden bildin,irem..

ir-- içime doğdu,dermişim.. gece çiftliğe gittiğimizde, haberini aldık.. arabasını bırakmış.. yanında başkaları da varmış herhalde.. otel de mi karşılaştınız..

tuğ-- yok.. geç saatte menekşe,ben ela sahilde yürüyorduk.. onlar da karşımızdan geliyorlarmış.. (gülerek) karşılaşmamıza çokk sevindi ,çokk..

ir--- hımm,müzmin bekarımız ..çook sevindiyse..  menekşeyi gördüğü için olabilir..

tuğ--ela-- hah hah hah..
ela--- sen ne uyanık mışsın,irem..

er--- tunayla uğraşmak kolay mı.. tabi öyle olacak..
mu--- oğluma laf demeyin... melek gibi yavrum..
ir--- dememm,o bir tane.. pekii, menekşe sevindi mi..

tuğ--ela--er-- hah hah hah..

tuğ--- hafif bir sendeleme durumuna tanık olduk ama
yorum yapmadı.. orhan abiyi ,sıkça göreceksiniz gibi geliyor bana..
arkadaşları olmasa,bizden ayrılamayacaktı.. son bir gayretle,okulun adını da öğrendi..

er-- menekşe çok kararlıydı ,sendeleyince büyük konuşmuşum demiş olabilir..
tuğrul geliyor musun, benimle..

tuğ-- hımm,geliyorum..
ir--- aa, ciddi misin sen.. yani ,gideceğini düşünmemiştim de..

tuğ--- bende,düşünmüyordum da.. sabah ufukla konuştuk.. çok özledim babacığım, diyince.. karar değişti..  gönülün selamı var hepinize...

as dedik..
mu-- allah ayırmasın,yavrum.. onu da al,tekrar gel..
tuğ-- işlerin durumuna bağlı hala.. bilmiyorum,belki geliriz..

ela-- saat yaklaşıyor,gidelim isterseniz..
ir--- tuna gelecekti,ela..

telefon çalınca,yanımda diye açtım hemen..
ir-- buyrun..

Hiç yorum yok: