Translate

11 Mart 2012 Pazar

874.bölüm..

aşağıya indiğimizde.. fatma kahvaltı hazırlıyordu mutfakta.. kapıdan bakıp...
ir-- günaydın fatma..
fa--- size de hanımım.. buyrun..
tu--- acelemiz var fatma... yemeyeceğiz..
sıkmaları elimize verip... meyve suyu doldurdu bardaklara...
fa--- aa ..olur mu hiç,beyim...
yiyoruz ayakta...
ir--- sağol fatma.. çiftlik kalabalık ama hiç yabancı birisi geldi mi.. bir tuhaflık fark ettin mi ,yakın zamanda...

tu--- mesela geçen gün misafirlerle geldiğimde,arabanın
yanında dolaşan birilerini gördün mü..

fa--- (başını salladı)yok  görmedim.. nail ,vardı yanında..  elektrik süpürgesini istedi.. verdim,içini süpürdü.. bagajı temizledi.. havalandırdı..

tu-- bak fatma, hüseyine de söyledim.. hani abimin hanımı gelmişti ya buraya.. tanıyorsun sende..
işte o yine gelmiş ve bize zarar vermek istiyor, lütfen dikkatli olun.. kapıyı kilitleyin,mutlaka..

fa--- tamam beyim.. dün ahmet ağa geldi.. o da söyledi..
ir-- babam, ne söyledi ki..

fa--- sizin çiflikte de..günlük gelen işçiler var ya..
hergün birşeyler kayboluyormuş.. ufak tefek,eşyalar ama çalıyorlarmış işte.. dikkatli olun dedi.

tu--- (içini çekerek) şimdi anlaşıldı.. demek oraya geldi.. burası da yakın,ziyaret etmiş..
ir-- off of.. nereden bilecekler ki.. tanınmaz yapmıştır kendisini... hadi gidelim gecikiyoruz..

*********

dışarıya çıktık.. yine çok kalabalık.. içlerinde olsa hiç bilmeyiz bile... kurtlar salınmış.. aralarında dolaşıyorlar..
arabaya binerken...
ir--- tuna işçilere saldırmazlar değil mi..
tu-- yok,kokularını aldılar.. ben bırak dedim hüseyine..
hareket etti...

tu-- okulu arasana..
aradım,tuna konuştu sekreterle..

******

dayımın bürosuna gittik.. eren,tuğrul oradalar.. yüzler asık, şiş.. uykusuzlar,üzgün sinirliler..merhaba dedik birbirimize...  bana sarılıp,özür dilerim irem dedi abim...

ir--- senin ne suçun var abim.. şeytan olan o..

dayım, telaşlı telaşlı.. odaya girince tunayla konuşamadı..

erol-- hoşgeldiniz.. irem sen gel.. savcı,adliyede ifadeni alacak.. 
tu--ben?
erol-- sen sonra ,önce gidip kaseti alacağız..sen de geleceksin..  (kağıdı tunaya uzattı) bu da arama izni..
tu--- tamam..
er--- ne kaseti..

abimlere ,anlattım kısaca...
derin bir nefes aldılar...

tuğ--- bu harika işte..
erol-- çok iyi de.. ben ,erken sevinmek istemiyorum.. parmak izi sonucu henüz gelmedi..

tu--- sen ne diyorsun dayı..

erol-- camiyi çalanın, kılıfı hazırlamış olması muhtemel diyorum.. karşımızda çok akıllı bir kadın var ve niyeti çok açık..
sonuç gelmeden,rahatlamak yanlış olur..

ir--- aaa, babam bizim çiftlikten .. ufak tefek bir şeyler çalındığını söylemiş.. fatmaya..

er--- yok artık.. bıçak çalacak ve üstünde de ,senin parmak izin olacak..

ir--- haklısın ama her saçma düşünce ,mantıklı gibi geliyor artık.. halimize baksana.. sabah sabah... ne işimiz var bizim,burada.. deli kuyuya taş attı, çıkarmaya çalışıyoruz..

tu--- yaralının,hayati tehlikesi yok değil mi dayı..

erol-- (gülerek) yok.. o kadar ileri gitmemiş..
irem, ifaden alınırken ben girmeyeceğim.. ama ne sorulursa doğru ve net cevap ver.. teredütlü durma... kasetten  bahsetme.. "gece uykum kaçtı,odaya girdim kıyafetleri ayırdım .." diyebilirsin.. ama  baş savcının haberi var.. işlemleri çabuklaştırmak adına.. avukatın olarak ben söyledim,arama izni ondan çıktı..

ir--- tamam..

er-- bizde adliyeye gelelim..
erol-- peki, çıkalım hadi..

*********
abimler ve tuna  ,adliyenin bekleme salonunda kaldılar..
dayım benimle ,sorgulanacağım yere  kadar geldi..
içeri girmeden..

erol-- bana bak.. diğerlerinin yanında soramadım.. o kasette ,sizi sıkıntıya sokacak.. herhangi başka bir görüntü olabilir mi.. niye ,kamera vardı orada..

ir---hayır, yok.
  odanın kıyafetlerden başka, birikimlerimizi saklamak gibi.. bir işlevi daha olduğundan, kamera sistemi  kurdurmuş tuna.. arama izni dedin ya..  eşyaların yerini değiştirmeden ,her yere bakabilirler..

erol--  peki.. içerideki gerçek sorgu.. o saatte,nerede olduğunu anlamaya çalışacaklarından ..neden kamera vardı diye, bir soru gelebilir.. .. güvenlik nedeniyle dersin.. hadi gir..

Hiç yorum yok: