Translate

9 Mart 2012 Cuma

868.bölüm..

Mersine girdik.. sahil kenarından tatlıcıya doğru ilerliyoruz...
ir--- galip bey ve saliha hanım nasıllar acaba..

tu-- iyilerdi,çalışıyorlar.. ama emekli olmayı düşünüyorlarmış
galip bey.. yoruluyorum dedi.. diğer faaliyetlerle ilgilenecekmiş..

ir--- doğrudur.. philip de, bana danışmanlık teklif etmişti ya.. sorup duruyor..
yurt içi hadi neyse de.. yurt dışı olmaz,gidemem  diyorum.. ısrar ediyor hala..

tu--- bana da söyledi.. kevinı da tanıyormuş.. onun niyeti seni yetiştirdikten sonra.. ortağı olmanmış..
holdinge başkan ata.. iremi bana ver.. üretici çevremle tanıştırayım.. Adanadan, dünyaya ihracat yapalım..
iremin tecrübesi artsın,iş dünyasın da..  bağlantıları olsun.. diyor..

ir--- ee,sen ne dedin..

tu--- ihtiyacımız ve para hırsımız yok.. irem,başarılı.. iyi bir yönetici.. riske girip,başkasıyla niye uğraşayım..
düzenimizi bozup.. ben,iremi  sana vermem  ama irem isterse o başka..  karar onun dedim..

ir---..........................

tu---  teklif çok parlak,iş tecrübesi ve dilini geliştirme açısından.... başarılısın diye .. seni istiyor,elin güçlü.. şartları en uygun hale getirebilir,
  düzenimizi yine yerle bir etmezsen, seni engellemem..
holdingi de bırakmadan , denersin bir süre.. yapabilirsen,ikisini bir arada yürütürsün..  desteklerim seni.. 
karar tamamen sana ait.. artıları,eksileri iyi düşün..

ir--- ..............................

tuna arabayı durdurup,indi.. tatlı alacak.. ben de,denize
bakıyorum.. boş boş...
yurt dışına tuna beni nasıl gönderecek ki.. holdingle bir arada yürütebilir miyim,çok zor..
desteklerim dedi,acaba o da istifa etmeyi düşünüyor da.. bana mı söylemiyor...
düşüncelere dalmışken... benim cama tık tık diye vurulunca... zıpladım yerimde...
kimmiş bu diye, döndüm ki..
yasinle figen gülerek.. bana bakıyorlar..
açtım camı..

ir--- ödümü kopardınız,aşkolsun.. 
ya--- seslendik, el salladık..görmedin ki.. ne bu dalgınlık
ir--- hiç işte.. siz ne yapıyorsunuz..burada.. ıslanmayın,
otursanıza..
ya--- geç figen,iki dakika oturalım... ertuna nerede.. yalnızsın..

oturdular arkaya...

ir--- tatlı alıyor..  figen nasılsın.. eve gitmişsiniz,bakıyorum.. kıyafet değişilmiş de..

fig-- evet, gittik.. siz nasılsınız,gitti mi misafirleriniz..

ir--- eh işte , gittiler yarım saat önce.. halama firuze teyzeye de uğrayamadık... iyiler mi..

ya--- iyiler,sizi bekliyorlardı..  anlattım,misafirinizin olduğunu... figenin ,anne babasının da..onların da selamları var..  eşyalarımızı alınca, İstanbula gittiğimizi benim,dönmeyeceğimi sanmışlar.. aman bir canları sıkıldı,hüzünlendiler görecektin.. üzülmeyin, geleceğiz.. ben buradayım daha dedim de, yüzleri güldü.. 
balık yiyelim diye buraya gelmiştik... beraber gidelim
hadi..
ir--- as.

o sırada tuna gelip, oturdu yerine..
tu--- oo kimleri görüyorum.. merhaba..
fig--ya-- merhaba..
tu---ziyanın kulağı çınlasın... sizin ne işiniz var burada..diyordu ya..
ya--ir--fig--tu-- hah hah hah...

yasin anlatıp,beraber yiyelim diyince..
tuna ,söyledi durumu..
 yasin "peki biz,inelim o halde.. selam söyleyin" diyordu ki.. telefon çaldı..
ahizeyi aldım elime...

ir--- alo,menekşe.........  aramıyoruz canım.. geliyoruz.. yasinlerle karşılaştık da.. konuşuyorduk.. ................ hah hah hah... .. .......... tamam veriyorum,sen söyle..( uzattım figene)
sizi de çağırıyor..

fig--- menekşe.... ........................... hah hah hah.................
rahatsız etmeyelim biz... ...............................
tamam menekşe.. tamam.... ........... görüşürüz..

kapatıp,yasine döndü..

fig--- irem tunayı getiriyor.. sen yasini getiremezsen..
gözüme görünme, gelin hanım dedi..
yok diyemedim yasin...

ir--tu--ya-- fig-- hah hah hah..

ya---ağır olmuş.. iyi gidelim,öyleyse.. ben seni takip ederim,ertuna..
tu--- arabanın yeri iyiyse.. beraber gidelim.. uçak kaçtaydı..
ya---  park yerindeydi.. 12 de.. gitsek olur..
tu-- tamam.. 

*********

dört katlı bir apartmanın ikinci katında oturuyorlarmış..
tam sahilde.. zile basıp,yukarıya çıktık...

menekşe ve ela karşıladılar..
ela-- hoşgeldinizz..
ir-- hoşbulduk ela..
tu---(uzattı tatlıyı ) hoşbulduk..
ela--  zahmet etmişsiniz...
tu--- ne zahmeti..

fig--- yasini getirdim menekşe..
me---(gülerek ) aferin aferin... gözüme girdin,gelin hanım..
ya--- hiç olmadı böyle..
me-- yasinn, ben de ziyayı hiç aratmam haberin olsun..
ne güzel oldu,işte..


içeri geçip ayakkabıları çıkarırken.. tuğrul abim ve eren abim çıktılar salondan..ikisi de spor giyinmiş.. aldılar herhalde yada arabada eşyası vardı abimin..
tokalaştık..
salona girdik.. manzara nefes kesiyor... deniz ayağının altında.. eşyaları da çok zevkli.. etraf pırıl pırıl..
masa da hazır..

oturduk koltuklara, nasılsınız faslı yani.. konuşuluyor..

Hiç yorum yok: