Translate

7 Mart 2012 Çarşamba

857.bölüm..



kevinı ve lizi tunayla beraber gönderdim,kusura bakmayın nikah var diyerek..
onları da davet ettim,oteldeki yemeğe... olur geliriz dediler.. 
ben kuaföre gittim ,o arada.. gelirken,önce kuyumcudan figen için beğendiğim seti alıp,halamlara uğradım.
.eren abi geldiği için,sevinmişler ama abim yoktu.. görüşemedik.. nereye gittiyse artık..
akşam için,halanın evini hazırlamışlar.. 
safiye hanım ve kardeşleri de gelmiş.. 
 firuze hanım çok mutluydu..tabi..
bir ihtiyacınız var mı dedim.. yok dediler..
firuze hanımın evini de, kalacaklar için düşünmüşler.. 
ayşe de mutfakta yemek hazırlıyordu.. 
meşrubatlar gelmiş.. balkona koymuşlar.. 
hala bir ara,kısık sesle ..-hani nikahlanıyorlar ya-yasinle figeni .. gece eski eve göndermekten bahsedince.. 
fısıldadım "ayarladık biz,siz misafirlerinizle ve oğullarınızla geçireceğiniz zamanı değerlendirin olur mu"
gülümsedi bana" allah ne muradın varsa versin kızım,hakkın ödenmez".. 
ir-- aminn.. sizin de öyle.. ben müsadenizi istiyorum.. 
öptüm onları, çıktım evden.. 
içim içime sığmıyor,saçım makyajım var diye..taksiyle büroya döndüm.. 
yukarı çıktığımda,zili çalarken.. 
ir--- burhan yabancı birisi var mı.. 
bu-- eşiniz ve iki bey var.. 
ir--- (gülümsedim, abimlerdir diye düşünüyorum) sağol..
kapı açıldı,içeri girdim.. 
de-- hoşgeldiniz..
ir--- hoşbuldum,aldın mı..kıyafeti
de--- aldım,irem hanım..ama giyer miyim bilmiyorum..
ir--- hah hah hah.. giyersinn.. 
tuna odamın kapısını açınca.. 
lafımız yarım kaldı.. 
tu-- buyur.. 
ir--- sağol.. derya, unutturma bakacağım..
de-- tamam... 
içeri girdim.. maruf ve kardeşi oturuyorlar koltuklarda.. 
ir--- marufff.. bu ne güzel sürpriz.. 
ma--- merhaba irem.. 
ir--- (tokalaştık ) merhaba.. nasılsınız.. 
ma-- iyiyiz,kardeşim saidi hatırladın mı.. 
ir--- evet.. tabi ki,hoşgeldiniz said bey..
sa-- hoşbulduk irem hanım..
yerime geçerken "ne iş ,erken gelmiş"
tu--- geçiyormuş,uğramış.. 
ir-- hıı.. 
oturdum.. 
ir--  tuğrul abim,kevin ve liz nerede..
tu-- kevin ve lizi otele bıraktım... ,tuğrul da.. ela ile balcalıya gidecekti.. .. 
ir--- hanımsız gelmiş.. geceye kalacaklar mı ,bunlar.. 
tu--- söyledim mecburen.. diğerleri de olacağı için...tamam dediler.. otele gidecekler şimdi.. 
ir--- aman ne güzel.. 
tu--- siparişlerini sordu.. sen, son durum hakkında bilgi ver.. 
ir--- kusura bakmayın maruf, biraz hareketliydi günümüz...  eşlerin,çocukların nasıllar.. zübeydeyi getirmemişsin.. 
ma-- iyiler irem.. zübeyde sayfiye evine çekildi, haberi yok geldiğimden.. saidle geldim,etrafı tanıtmak için.. 
ir--- iyi yapmışsın,said  bey nasıl buldunuz Adanayı..
sa--- gördüğüm kadarıyla güzel..umarım iş de, yaparız..
ir-- umarım..  ne ikram edeyim,size.. 
ma--- kek..
tu-- ir-- ma-- hah hah hah.. 
ir-- çok şakacısın,hazır kek yediririm de.. 
tu-- nasıl yani.. siparişler hazır değilse.. hayal kırıklığına uğrayacağım,irem.. 
zil çaldı,sesler geliyor.. zuhalin sesini duyunca.. 
pardon diyerek.. kapıya gidip.. açtım.. 
ziya ve zuhal gayet şık giyinmişler ,saçlar  makyaj harika olmuş.. 
ve ellerinde kek tepsilerini tutuyorlar...

zi--- irem.. ne bakıyorsun, kek taşıyoruz sana..
ir--- ziyaa,zamanlama süper .. vahide hanım alsana tepsileri.. (zuhalin elindekini ben aldım) buyrun lütfen.. hoşgeldiniz.. (öptüm zuhali) 
içeri girdiler, tuna da kalktı.. marufla da tokalaşıp oturdular... 
tepsinin kenarından folyoyu kaldırıp,içine baktım... 
çok güzel görünüyor.. nefis kabarmış.. biraz daha açıp..marufa doğru yürüdüm... 
ir-- sen kek,istemiştin değil mi maruf.. buyur ,geldi.. 
ma--- (şaşırarak baktı ) nereden geldi.. 
ir--- bizim kekler, böyle... biraz,dolaşmaya çıkmıştı..

zu--zi-- sa--tu-- ma-- ir-- hah hah hah..

soğuk kola ile keki ikram etti songül.. 
hepimiz bayıla bayıla yedik.. maruf da,kardeşi de çok beğendiler.. zuhale teşekkür ettik.. 
saat beşe geliyordu.. 
ir--- figenler sizde değil mi, zuhal... 
zu--- (gülümseyerek) evet.. hafız abi ,baban ..eren abi de bizdeler..  nikah kıyılıyor.. 
aslında ben,keki bahane edip.. ziyayı uzaklaştırmak istedim.. ne olur ,ne olmaz diye ..
zu--ir-- zi-- tu-- hah hah hah..

zi--- vay uyanık,hiç aklıma gelmemişti benim.. 
tu--- biz  gitseydik keşke..
ir--- zuhaller, kıydırırken..bizde sıraya gireriz aşkım.. 
tu--zu--zi--ir-- hah hah hah..

zi---  kalkalım mı, zuhal.. 
tu--- ziya,halamlara gitmeyecek misiniz nasılsa.. beraber gideriz.. 
zi--- yok abi..  çok yakın bir arkadaşım gelmiş ,Ankaradan.. Diyarbakıra atanmış..  onu görmeye ,sürmeli oteline gideceğiz..

tu--- tamam, gece onu da çağır yemeğe.. biz de oraya gideceğiz zaten.. tanışmış oluruz.. 
zu--- gıyaben tanıyorsunuz aslında.. harun, haber spikeri... 
ir--- aaa, ses tonu çok güzel olan değil mi o.. 
zu-- evet..  çok efendi.. çok saygılı..ayrıca..  Ankarada tanıştık da.. ailesiyle,komşular babamlara.. 
zi--- söylerim abi.. arzu ederse gelir..  akşam,görüşürüz.. 
marufla ve said le tokalaştılar...

ma-- tuna ,biz de gitsek.. siz hazırlanacaksınız daha.. 
tu--- acelemiz yok maruf.. 
ma--- sen gelme.. biz taksiyle gideriz.. 
tu-- olur mu canım.. götürürüm ben...
ir--- ziya aynı,otele gidiyorsunuz.. onları da,götürür müsün.. 
zi--- tamam.. buyursunlar... 
**
onları gönderdikten sonra..