Translate

7 Mart 2012 Çarşamba

845.bölüm..


ay ne sabahtı.. derin derin, nefes alıyorum.. şükür,bunu da atlattım..
yolda giderken,bir sigara yakıp...
radyoyu açtım.. kendi kendimle kalmamak.. için..
aklımdakileri dağıtmam lazım.. 
 
trafik artınca.. dikkatimi yoğunlaştırdım.. 
bulvara döndüğümde, pastanenin önünde durdum.. alacaklarımı alıp, büroya geldim.. 
 
songül açtı kapıyı.. 
ir--- merhabaa.. 
so--- irem hanım.. hoşgeldiniz.. merak ettik sizi.. aradık ama..
ir--- evde değildim ,songül.. bir bardak suyla,bir ağrı kesici istiyorum.. vahide hanım,yok mu.. 
so--- tamam.. vahide hanım.. bankaya .. derya abla da, evinize bakmaya gitti.. 
ir--- hadi yaa.. 
 
kapıyı açıp.. 
ir--- burhan, derya bizim eve gitmiş.. çağırsana.. 
bu--- biliyorum da.. buradan ayrılma dedi.. işte geliyor.. 
 
merdivenlerden çıkan, deryayı görünce.. gülümsedim.. rengi atmış, kıyamam..
ir--- kusura bakma ,derya.. 
de--- evinizden geliyorum.. siz nasıl geldiniz.. 
 
kolundan tutup.. içeri girdirdim.. 
ir--- çiftlikteydik, derya.. sabahın beşinden bu yana,ayaktayız.. ama bil ki,
arayıp haber vermeye hiç ..zamanım olmadı.. 
de--- siz iyi olun da.. 
 
ir--- başım ağrıyor, o kadar.. iyiyim yoksa.. 
de-- (gülerek) geçmiş olsun.. irem hanım.. 
 
 gülümseyip.. odama girdim.. 
 
 
 
*******
 
öğlene kadar, bunaltıcı bir tempoda çalıştık.. 
sonunda.. odasına gidip.. 
 
ir---- yeter vahide hanım.. artık kimseyi alma,
şimdi avazım çıktığı kadar ,bağıracağım neredeyse.. yokum ben.. telefon da, bağlama..
 uzanacağım biraz.. 
 
güldü kadıncağız.. 
va--- peki,irem hanım.. 
 
telefon çaldı ,o sırada.. 
ahizeyi kaldırıp.. 
va--- buyrun..  ertuna bey, eşinizz .. burada da.. yok de, dedi.. 
ir--- hah hah hah.. bağla,içeriye.. bağla.. 
 
odaya girip.. kapıyı kapadım... ahizeyi aldım elime.. 
ir--- buyrun.. 
 
sigaramı yaktım... 
tu--- yok dedirtiyorsun ha... 
ir---  bunaldım tuna.. yok de,derken sen aradın.. o da ,gözüme baka baka.. 
sana söyledi.. 
tu--- kıyamam sana.. bırak işi.. eve git ,yat dinlen.. işveren çok çalıştırıyor ,diyordun ya.. 
inandım şimdi.. 
 
ir--- hah hah hah.. hiç güleceğim yoktu.. giyecek diye, varla yok arası.. iki parça şey veriyor..
boğaz tokluğuna çalıştırıyor,birdee.. pinti ayol.. dansözü ,şarkıcıyı.. çalgıcıyı bedavaya getiriyor..
 
tu--- ahhhh ah.. aklıma neler getiriyorsun,iremmm... ne sen gelebilirsin,ne de ben... en iyisi 
konuşup da, kendimize eziyet etmeyelim... 
 
ir--- sen neredesin ki, gelemem diyorsun.. 
 
tu--- tuğrulla beraber, balcalıdayız.. binaya baktık.. tuğrul çok beğendi.. sağlamlığını.. tadilat ve düzenleme gerekiyor.. yurt olması için.. 
fiyat yüksek biraz..  pazarlık payı var dedi,emlakcı.. sen de, gel diyecektim ama.. kalsın.. 
 
ir--- madem beğendiniz,yap pazarlığını.. beni ,bekleme ..alalım..işler çoğalınca,fırsat bulamayız.. 
tadilat,boya falan ancak biter..  abim de,ilgilenirse.. aklı dağılır biraz.. içine eşyaları koyarız.. 
tabelası asılır.. öğrenciler de,yaz tatiline gitmeden..kayıt yaptırırlar.. iyi olmaz mı, ağam.. 
 
tu--- haklısın,goncam.. ağan, öpüyor seni.. tuğrul geliyor..kapıyorum.. 
gidip, pazarlık yapayım bari.. sende dikkatli git, tamam mı.. önce dinlen.. 
 
ir--- tamam.. bende seni öpüyorum.. by.. hı tunaa.. şey geldi aklıma,
hafta sonuna kevin gelecekti, yasinin nikahı olacak.. abim var.. eğlence falan dedi ya.. nasıl olacak ki.. 
hepsi üst üste geldi, nereye yetişeceğiz biz.. 
 
tu--- ne düşünüyorsun hayatım..sabah..yasin arayıp, geliyoruz demiş.. 
abim de..organizasyonu, tasarlamış..  yer ayırtacağım dönerken.. 
anne babasına.. haber vermişler.. halamlar işe koyulmuş.. çağıracaklarını arıyorlarmış.. 
bizi çok bağlayan birşey yok,yani.. (gülerek)  eğlenceye ,kevinı da götürürüz.. ne yapalım.. 
 
ir--- sevindim.. hadi, kolay gelsin.. sana.. 
tu--- sağol,by.. 
 
kapatırken.. 
abimin sesini duydum.. " aşık mısın,oğlum.. beni bıraktın.. burada telefonla konuşuyorsun"
 
tu-- inkar mı,ettim ... patrona bilgi veriyordum..
 
kapattı.. 
gülerek.. ahizeyi yerine bıraktım.. 

Hiç yorum yok: