Translate

7 Mart 2012 Çarşamba

843.bölüm..



yerimize oturduk... 
kahvaltı edilirken.. güneş yeni doğuyordu.. 
sabah serinliğinde..
birbirine karışmış..kokular arasında.. etrafıma bakındım..  herkes konuşuyor.. gülüyor.. 
biraz sonra çalışmaya başlanacak.. yeni gün, yeni sezon.. 
hepimizi mutlu eder ..hayırlı olur inşallah ,dedim içimden.. 
tuna gayet ciddi, takım elbisesi olsada..tam bir ağa görüntüsünde.. 
hiç benim,nazik.. düşünceli 
aşık , tunama benzemiyor.. 
onu da anlıyorum ama.. ne bileyim.. 
soğuk görünüşü .. sert ifadesi.. ,bana garip geliyor.. 
naille konuşurken,fark ettim ki.. o da,unutamamış geçenleri..  
tıpkı benim gibi..
bende geçen seneyi,düşünüyorum..  hamileydim o zaman... 
başımı kaldırdım.. 
 yeniden hatırlamamalıyım.. hani silmiştim anıları.. sünger çekmiştim..üstüne.. 
 kahretsin kahretsin.. hala o kadar canlı ki.. 
midem tuhaf..bulantım başlıyor, üşütmekten mi.. 
canım sıkıldı ondan mı.. 
yoksa hatıraları kovamadığımdan ,hatta içine çekildiğimden mi.. bilmiyorum.. 
nail ve herkes bana acılarımı hatırlatıyor,şu an.. 
 berbat bir ruh halindeyim.. 
derin bir nefes alınca.. kısık sesle" ne oldu" dedi.. 
ir--- yok bişi.. ben eve gidip,geleceğim.. herkes daha bitirmedi nasılsa.. 
tu--- neden gidiyorsun.. bekleyemez mi.. 
ir--- hayır.. bekleyemez.. otur sen.. 
hocanın sesini duyunca.. kıpırdayamadım 
.. dişimi sıkıyorum.. 
başka şeyler düşünmeye çalışıyorum... 
dualara amin deniliyor.. hep birlikte..
 fatma, hüseyin ve nail ellerindeki geniş tepsilerle lokum dağıtıyorlar.. fatma bize de, uzatınca..
tuna aldı,ben başımı salladım.."istemem" manasında.. 
kısık sesle.. " şifadır hanımım" dedi.. 
elimi ağzıma, kapatıp.. mırıldandım
" fatmaa, çek şunu... gözümün önünden.."
tu--- neyin var.. 
ir--- bulantım.. 
acaba ..hoca duayı bitirdi mi, tuna mı .. susturdu.. .. görmedim.. 
tu--- gel ,gidelim eve..
ir--- sen gelme.. 
kalktım,sandalyeden.. acele acele.. eve doğru yürümeye başladım... 
içeri nasıl girdiğimi, bilmiyorum... lavoboya zor yetiştim.. 
****
 birkaç dakika sonra... elim ayağım titrerken .. yüzümü yıkayıp, doğruldum.
 kapıyı tıklattı.. 
tu--- iremm..
açtım kapıyı.. 
tunanın endişeyle bana bakışını,elini uzattığını gördüm.. gerisini hatırlamıyorum.. 
******
 keskin,iğrenç bir koku.. ciğerlerime dolunca.. öksürdüm.. 
tu--- irem,aç gözünü.. aç.. 
araladım,gözümü.. tuna baş ucumda,üstüme eğilmiş.. gözgöze geldik.. 
tu--- kendine geldi,doktor.. 
bir adam tansiyonumu ölçüyor.. alt kattaki.. yatağa yatırmış beni.. 
--- tansiyonu düşmüş..  
ir--- iyiyim, bırakın beni... 
---- iyisiniz de, daha iyi olmanızı istiyoruz.. bir saat sonra..yine gelirim.. iğne etki etsin,birşeyler
yedirip..içirin.. geçmiş olsun.. 
tu--- tamam..sağolun.. 
adamı gönderip.. yanıma geldi.. üstüme battaniye örtüyor.. 
tu--- ne oldu, sana.. irem.. korkuttun beni.. 
battaniyeyi açıp.. oturdum yatakta.. 
ayakkabılarımı giyerken.. " üşüttüm yada bu saatte yemek dokundu..alışık değilim ya.." 
tu--- yatsana biraz.. 
ir--- (ayağa kalktım, gülümseyerek..)  sen bana, bir kahve yapsanda içsem.. nasıl olur.. 
bir koluyla ,belime sarılıp.. diğer eliyle ,yanağımı okşadı.. 
tu--- iremm.. numara mı,yapıyorsun,.. iyi misin .. doğru söyle.. 
ir--- ( beline sarılıp, başımı da omuzuna yasladım.. ) iyiyim.. yalan söyleyemiyorum, bilirsin..
saçlarımı okşuyor.. öpüyor... 
tu--- bu sefer, söylüyor gibisin.. emin olamıyorum.. burada,bu ortamdasın diye mi oldu.. 
(sesimin sahteliği, çok başarılıydı.. ben bile inandım dediğime.. )
ir--- yok canımm.. ne alakası var.. abartma tuna,basit bir üşütme işte.. bahar havasına aldandım..
hıı, dün dondurma yedim .. soğuktu.. o yapmıştır.. 
tu--- inanayım mı.. gözüme bak da, söyle.. 
başımı kaldırıp.. endişeli gözlere baktım.. 
ir--- kahve istiyorum.. lütfeen.. 
gülümsedi nihayet...
tu--- battaniyeyi alıp.. koltuğa uzanırsan.. yaparım.. 
ir--- peki..