Translate

7 Mart 2012 Çarşamba

814.bölüm..


önce eve çıktım.. çok toz olmuş.. içerisi.. ama ilgilenecek durumda değilim... 
 
lacivert takımımı ,nar çiçeği ipek gömleğimi giydim.. saçlarımı,at kuyruğu topladım..
makyajımı da yapınca.. 
tunayı aradım.. okulu yani..  
 
sekreterin sesini ,duymayı beklerken.. 
tu--- evet.. 
ir--- geldim canım.. şimdi büroya gideceğim.. yetiştin dimi.. 
tu--- evet. 
ir--- ay ay sen, konuşamıyorsuunn... tunaaaa.. aşkıımm... 
tu--- evet. 
ir--- pek bir keyiflendim.. niyeyse.. hangi fantazimi ,anlatsam acabaa..
 
tu--- tabi ki , olur.. öğlen buluşabiliriz.. dinlemeyi isterim. 
ir--- dur dur.. yok buluşma ,falan.. tunaa.. gelemem..iş çok.. bekleme yani.. 
 
tu--- yok efendim,rahatsızlık ne demek.. öğlen tatilinde.. gelirim.. 
ir--- uhuuu.. eve mi ..geleceksin.. 
tu--- adresi verin,siz.. 
 
ir--- evde birşey yok kiiii... of tuna offf.. hiç şaka yapılmıyor sana... 
tu--- anladım..yol farklı olsada.. amaç önemli.. elbette.. 
 
ir---  tamamm.. madem ,benı kıstırdığını sanıyorsun... gel bakalım.. öptüm by.
tu--- sanmıyorum,eminim.. size de..iyi çalışmalar.. 
ir--- pis ,gıcıkkkk.. 
 
kapattım ama nasıl gülüyorum.. 
gidip buzdolabını açtım..  hiç birşey ,yok tabi..  olanda bozulmuştur.. 
yumurta ve sucuğu görünce.. tamam diyip..kapattım..
 
anahtarımı,çantamı alıp... çıkarken.. necla abla geldi.. 
içeride ayak üstü konuştuk.. parasını verirken.. 
 
ir--- öğlene biter değil mi.. 
ne--- yokk.. bitmez.. çok kirlenmiş.. 
ir--- evet.. yoktuk burada..şimdi geldim..  peki, kolay gelsin sana... kebap iste.. 
dolaptakiler bozulmuş..
hoşçakal... 
ne--- güle güle.. ben hallederim.. 
 
aşağıya indim.. tam bahar havası.. esinti var ama...biraz yürüdüm.. 
mine hanımın mağazasına ,yaklaştığımda geri döndüm.. yürümeyi çok isterdim de.. 
büroya çıkmam lazım.
 
işler bekliyor... köşedeki çiçekçiden.. nergiz,sümbül ve papatya aldım.. dörder demet.. 
deryaya,vahide hanıma.. songüle.. bana..
 
zu--- iremm.. 
 
arkaya döndüm.. 
bana doğru geliyor gülerek.. sarıldık öpüştük.. 
 
ir--- zuhaliim..sabah sabah.. nereden geliyorsun.. 
 
zu--- ergün bıraktı,şimdi..alacaklarım, bakacaklarım var.. sen ne yapıyorsun, burada.. 
ir--- biraz yürüdüm,büroya dönüyordum..gel, konuşuruz.. özledim kız.. 
zu--- bende ..iyi, biraz oturabilirim.. 
 
beraber büroya çıktık.. 
 
burhan zile bastı.. kapı açılıncaya kadar..onunla konuştuk.. 
 
so--- aaa, hoşgeldiniizz.. 
ir--- hoşbulduk songül.. geç zuhal.. 
içeri girdik.. 
zu--- songül, nasılsın.. 
so--- iyiyim,zuhal hanım.. kahve mi yapayım ,çay mı getireyim.. 
zu--- sen biliyorsun nasılsa.. 
 
so--- tamam kahve yaparım.. 
ir--- ne ara ,samimi oldunuz siz.. 
zu--- sen yokken ,geldim de.. 
 
ir--- hıı, vahide hanım yok mu.. 
so--- mutfaktalar.. 
ir--- iyi gel zuhal.. merhaba diyelim.. 
 
mutfakta kavuşma tablosu yaşanıyor.. sarıldık kucaklaştık..  ikisiyle de.. çiçeklerini verdim..
çok sevindiler tabi..  
hep bir ağızdan konuşuyoruz... "nasılsınız,ne yaptınız.. acil bir şey var mı.. "gibi sorulardan sonra..
 
ir--- bir kahve içelim zuhalle.. işi varmış ..
vahide hanım..nedim beyi bağla,bir şey sormam lazım.. 
sizleri çok özledim.. sonra bol bol hasret gideririz... 
 
de-- va--- tamam.. 
 
odamın kapısını açtım.. zuhal içeri girdi.. 
masamın üstünde bir dosya var.. oturunca.. açtım.. 
 
vahide hanım ,ödül alırken ve yemekteki fotoğraflarımı.. 
gazetelerden kestiği haberlerle birlikte .. dosyalamış... 
 
zuhale bir dakika diyip,odasına gittim... sarıldım.. kadına... 
ir--- vahide hanımm.. jestin için..çok teşekkür ederim..çok naziksin.. 
va--- rica ederim efendim.. 
ir--- mutlu ettin beni.. neyse zuhali gönderdikten sonra,gökhan beyi de konuşuruz.. 
va--- tamam.. 
 
geri girdim odama.. 
ir--- anlat bakalım zuhal hanım.. 
zu--- ne anlatayım ki, bildiğin şeyler işte.. sen nerelerdeydin.. yanmışsın.. 
 

Hiç yorum yok: