Translate

6 Mart 2012 Salı

811.bölüm..


ma--- ne .. söylesenize.. 
tu--- oğlun, karıma evlenme teklif etmiş.. 
ma--- aaaa... nasıl yani.. 
ir--- gayet, masum canım.. hepimiz seviyoruz ama ben daha çok seviyorum.. 
benimle evlenir misin demiş.. 
 
ke--- mr maruf ,sizin büyük oğlunuz mu var..
ma--- aden ,dokuz yaşında.. 
ke--- hah hah hah... 
ir--- maruf.. zübeyde.. lütfen ,adene belli etmeyin.. aramızda kalsın demiş..güvenini sarsmak 
istemem kesinlikle..  
 
ma--- tamam.. da, kızamıyorum ki.. 
 
tuna ,ters bir bakış atarak... 
tu--- oğluna birşey demedim ama sana diyebilirim maruf.. haberin olsun..
 
ma--- yanlış anladın beni.. bizim geleneğimize göre.. 
nikahlı arkadaşları, var da.. o yüzden dedim.. iremi seçtiği için ,kızarım tabi..evli olduğunu biliyor..
 
ir--- yani kadın evli  olmasa, yaş problem değil.. öyle mi.. 
 
ma--- himaye gibi,düşün... bir tür.. emanet.. 
ir --- hı anladım.. kadın.. yada erkek .. himayesi altında olduğu.. kişi büyüyünceye kadar.. 
- amcanın durumuna düşmemek için- bekliyor.. 
 
ma--- evet.. aynen öyle.. 
 
tu--- bizde , emanet ve himaye  çok kutsaldır.. 
kesinlikle art niyetli,kişilere - canlı,cansız- önemli birşey emanet edilmez.. 
ne öncesinde,ne sonrasında.. asla,dokunmazsın.. ona zarar vermemek ..tek hedeftir.. 
 
ir--- izinde ,yürüyen bir oğlun olduğunu bilmek..  baba olarak ,sana hoş gelmiştir... 
ma--- daha önce,çocuklarımdan birisinden.. duymadığım için..çok şaşırdım..ondan büyükler var..
 
tam ağzımı açıyordum ki.. tuna dizini değdirdi..
tunaya bakıp.. mırıldandım..
" o sekreterle evlenecekmiş..eşi söyledi..bırak da, şunu morartayım"
tu--- " eşi biliyorsa,daha ne ki.. senin, laf sokmanın anlamı yok.. hem başkaları var..uğraşma,
hııı.. dansöz yeni gelecekmiş"
 
ir--- aman ne güzel.. 
ma--- güzel olan ne.. 
ir--- dışarıda.. hava,deniz çok güzel diyorum...yatta harika, mr kevin..
 
ke--- teşekkür ederim.. mrs irem..  isterseniz dışarı da çıkabiliriz.. 
ir---  beraber çıkarsak... olabilir ama misafirlerinize ayıp olmasın..
ke--- herkes istediği yere gidebilir.. buyrun.. 
 
kalktık.. marufla zübeyde önde.. biz arkada.. yürüyüp..güverteye çıktık.. 
arka tarafa götürdü bizi..
 
hiç rüzgar gelmiyor buraya..  birkaç kişi daha oturuyor.. diğer masada.. 
selamlaşıp,bizde koltuklara oturduk..
 
ke--- ne içersiniz.. 
 
hanımlar çay.. erkekler viski istedi.. 
tuna cekedini çıkarıp.. omuzuma koydu yine .. 
dubaiye yaklaşıyoruz.. ışıklar daha netleşti... 
içeceklerimiz geldi.. 
 
ma--- tuna,yarın ararım seni ..
tu--- tamam.. akşam  yedi gibi ...büroda olurum..
 
ir---- ben koli göndereceğim.. saraya mı,iş yerine mi göndereyim.. maruf.. 
ma--- iş yerine gönder de.. ne göndereceksin.. 
 
ir--- söylemem.. çocuklarla benim aramda..zarar vermeyin sakın.. 
güvenlik araması ,yapmayın mesela.. 
ma--- peki.. bende.. kek göndereceğini sanmıştım.. 
 
ir--- bak,bir teklifim var sana.. 
ma--- evet,nedir.. 
ir---  her hafta,diyelim ki..pazartesi Adanaya gel.. sana tepsi tepsi..kek satayım.. 
ev yapımı hemde.
ma--- olurr.. 
 
tu--ke-- liz-- zü--- hah hah hah.. 
 
ir--- bir tepsi.. 10 dolar..kaç tepsi istiyorsun.. 
tu--- 20 yeter herhalde.. başlangıç için... 
ir--- kabul.. börek,içli köfte istersen haberim olsun.. 
 
ke-- tu-- zü-- liz-- hah hah hah.. 
ke--- pazarlama sistemi ve satış çok zekice.. mrs irem.. 
ir--- sağolun,mr.kevin.. 
 
ma---isterim.. irem..
ir--- anlaştık.. onlar biraz daha pahalı yalnız.. el açması olduğu için.. 
ma--- tamam tamam.. haa, şey de istiyorum... neydi o.. tatlı vardı ya... yuvarlak yuvarlak.. 
 
ir--- halka tatlı diyorsun... yasine söyleriz.. çarşıdan, getirir..
zü--- ben de, birşey rica edebilir miyim.. 
ir--- tabi ki.. buyur.. sana hediye ederim.. zübeydeciğim..
ke-- liz-- tu-- ma--- hah hah hah... 
 
zü--- (gülümseyerek) sağol,annen ikram etmişti.. hani,pirinç..yeşil bir şeye .. sarılmıştı.. 
tu--- irem de ,çok sever.. sarmayı.. 
ir--- evet severim.. tamam.. hayatım..gönderirim... satışımızı da, yaptık.. kardayız.. kocacığım..
birde kapora rica edeyim... 
 
tu-- ir-- ke-- liz-- zü-- ma-- hah hah hah.. 
 
 
ma--- birkaç arkadaş, tunayla konuştular.. sana aktarır.. 19 mayısta.. ziyaretinize geleceğiz
hep birlikte...  
ir--- tabii.. buyurun bekleriz,bayram gününü seçmişsiniz.. .. Adananın en güzel zamanıdır..mayıs
ayı.. 
tu--- ben tatil olacağım,için istedim.. irem..
ke--- mr tuna.. eşinize ,ingilizceyi siz öğrettiyseniz.. tebrik ederim.. 
öğrencileriniz, çok şanslı demektir.. 
 
tu--- sağolun ama benim katkım, çok değil ...tanıştığımızda.. çok iyi biliyordu zaten,(güldü, bana bakarak)
 öğretmen ,olduğumu bilmeden.. bana, çeviri bile yapmıştı..
 
güldüler.. 
 
liz--- nasıl tanıştığınızı,evlendiğinizi.. dinlemeyi çok isterdim.. 
ma--- ben de,çok iyi bilmiyorum.. sahi anlatsanıza.. 
 
ir--- (güldüm.. ) zamanımız kısıtlı ama kısaca,tuna beni görüp aşık olmuş..  bana anlatma ve kabul ettirme süreci.. biraz olaylıydı..
çok çok şanslıyım..iyi ki, hırçınlığımdan dolayı..vazgeçmeyip , ısrar etmiş.. 
yoksa dünyanın ,en mükemmel erkeğini.. tanıyamayacaktım..
 
ke--- vavvv.. bu sözün üstüne, daha ne denir ki.. mr tuna ,ne kadar şanslısınız..
 
tu--- evet,öyleyim.. o benim ,hayatımın tek gayesi..mr kevin.. 
 
tunaya ,gülümsedim... mırıldanarak "iyi ki, güvercinim demedin" 
tuna gülerken.. 
kevina bir görevli... "yata yaklaştık" dedi.. 
 
ma--- yarın mutlaka Adanada olmak ,zorunda mısınız.. biraz daha ,duysaydık.. hikayenizi.. 
tu--- evet maruf..gitmemiz  lazım.. hikayemizden duyabileceğin de,bu kadardı zaten.. 
ben anlatmayı pek sevmem,bilirsin..
 
ma--- bilirim de, ben iremden dinleriz diye ..düşünmüştüm..
ir--- bak,maruf.. sana bir teklifim daha var.. ben anılarımı yazıp.. sana satayım.. 
 
katıla katıla güldük... 
 
ke--- sizden,ticari olarak..çok şey öğreneceğim .. mrs irem.. harikasınız.. 
ir--- teşekkür ederim .. mr kevin.. fırsatçıyımdır.. öğretme demeyelim de,
birbirimizden etkileneceğimiz kesin.. bu gece için, marufa ve size  teşekkür ederiz..
çağırdığınız ve tanıştığımız için mutlu olduk.. 
 
ke--- bizde öyle.. mrs irem.. kıbrısa da, bekleriz.. 
ir--- inşallah geliriz.. bir hafta sonra görüşeceğiz zaten.. 
ma--- kekleri unutma.. 
ir--- unutmam maruf..
kalkıp.. tokalaştık.. zübeyde ve lizle öpüştük.. 
 
kendi yatımıza geçinceye kadar,bize baktılar..  el salladık..birbirimize .. 
 salı alıp, ilerlediklerinde.. bizde hareket ettik.. 
 
tu---  güvercinim..söz ver bana..
 
kaşlarımı çatıp.. "ne sözü"
tu--- hatıralarını yazıp, marufa satmayacaksın.. aslaaa.. 
ir--tu-- hah hah hah.. 

Hiç yorum yok: