Translate

6 Mart 2012 Salı

803.bölüm..


ertesi gün.. 
 
sabah yatakta,kahvaltı ederken... 
ir--- evet,bugün ne yapıyoruz.. ne zaman gideceğiz.. 
tu--- diyorum ki.. ata binelim,seninle.. başbaşa kırlarda gezelim.. akşam da, yata gideriz.. 
ir--- olurr.. çok isterim.. yalnız ben önce bir kek yapmak ve marufa yedirmek istiyorum.. teşekkür amaçlı..
tu--- ne zaman,nasıl yedireceksin ki.. adam çalışıyor.. 
 
ir--- malzemeleri isteyeyim.. kek pişerken.. eşyalarımızı toplayıp.. havuzumuza girelim.. 
herşey hazır olunca.. eşyaları arabada bırakıp..keki iş yerine götürelim.. sonra biz haraya
gideriz..  akşam da.. buraya uğramadan ,direk yata geçeriz.. olur mu.. 
 
tu--- iyi.. yap.. istersen ata binmek yerine..sürat teknesiyle, koyları da dolaşabiliriz... 
ir---( gülümsedim.). o daha ,iyi olur da.. ben,denize girmek isterim..bilmem anlatabildim mi.. 
tu---( güldü..)  anlattın..  uygun bir yer olursa.. su da soğuk değilse,gireriz.. 
ir--- yaşasınnn.. 
 
********
 
iki saat sonra.. heryeri kapatıp.. kontrol ettikten sonra.. onda,eşyalar.. 
benim elimde kakaolu,çikolata soslu.. kek olduğu halde.. asansöre bindik.. pasta kutusuna koydum tabi.. 
 
hesabı ödeyip,anahtarı verdik.. 
 
arabamıza oturunca.. tuna marufun iş yerine gitmek istediğimizi söyledi.. hareket ettik.. 
 
ikimizde spor giyindik , hatta ben içime bikinimi giydim.. 
mavi yarım kollu tişörtüm , kot pantolonum.. at kuyruğu topladığım saçlarım ve makyajsız halimle
dünkü iremden ,ne kadar farklıyım.. 
 
tunaya bakarak.. 
ir---- tuna, havlu yok..
tu---  eşyaları yata bırakınca ,alırım..
gülümsedim.."tamam"
 
 
arabamız,büyük ve gösterişli binanın önünde durunca.. 
ir--- tuna ya, ben böyle gelmesem.. sen götürüp versen.. 
tu--- olmazz.. gel..
 
indik artık.. 
binanın içine girince.. marufun misafiri olduğumuzu söyleyip..aramalarını bekledik, bir iki dakika..
ne olursa olsun..hakkını yememek lazım.. adam nazik.. kendisi geldi aşağıya.. 
 
ma--- (gülerek.. tokalaşırken..) hoşgeldiniz,bu ne güzel sürpriz.. buyrun,lütfen.. yukarı çıkalım... 
tu--- sağol maruf.. gelmeyelim.. sana birşey getirdik.. 
ma--- bana mı, nedir.. 
 
uzattım pasta kutusunu.. 
ir--- kek yaptım .. annemin yaptığına benzemez.. ama söyleyince..içime sinmedi..afiyet olsun..
aldı.. 
ma---çok, teşekkür ederim.. irem,mahçup ettin beni..  lütfen gelin de, birşeyler ikram edeyim size..
bende sizi,arayacaktım zaten..
 
tuna bana baktı.. 
ir--- bir kahve içelim, madem.. 
 
yukarı çıktık üçümüz.. 
maruf pastayı yardımcısına verip.. üç kahve istedi.. odasına girdik.. 
oturduk koltuklara.. 
 
ma--- nasılsınız.. nereye böyle.. dönüyor musunuz yoksa.. 
tu--- iyiyiz maruf.. biraz dolaşıp,akşam döneceğiz.. siz nasılsınız.. niye arayacaktın bizi.. 
 
ma--- biz de iyiyiz.. 
 irem sen çok tehlikelisin.. 
bir daha ki gelişinde,saray da ..isyan çıkar herhalde.. çocuklar .. sabah sabah ,çok güldürdüler beni..
onu söyleyecektim...
 
ir--- anlamadım,ben ne yapmışım ki..
 
kahvelerimiz , geldi.. sigara ikram etti maruf da... 
içerken.. 
ma--- sarayın bir düzeni var ..çocukların istekleri de, direk bana gelmez.. 
annelerine söylerler genellikle..  ama bu sefer.. öyle olmadı.. kahvaltı yaparken.. hepsi birden,
salona girip.. dizildiler karşımda.. ellerinde de,büyük renkli kağıtlar var.. 
 şaşırdım" ne oluyor" dedim.. 
 
tu--- eee..protesto mu ediyorlarmış.. 
 
ma--- dün seyrettikleri filmde,görüp ..onlarda hazırlamışlar.. 
 kağıtları çevirdiler.. her kağıtta bir harf var.. 
"  BİZ SİNEMA VE İREMİ İSTİYORUZ TUNA DA GELSİN " yazıyor.. 
ma--tu-- hah hah hah.. 
 
duygulandım..dudaklarımı ısırıyorum.. 
 
ma--- çok hoşuma gitti de, belli etmedim tabi.. "irem ve tuna burada yaşamıyorlar geldiklerinde
görüşürsünüz.. ama sinema olur" dedim.. 
 
tuna bana bakıp.. 
tu--- kusura bakmasınlar,iremi veremem.. 
ir--- (gözlerimi silip..gülümsedim tunaya...) aferin onlara.. artık örgütlemeye başlayabilirim ,desene.. 
 
ma-- tu-- ir-- hah hah hah
 
ma-- aklıma geldikçe, gülüyorum hala..  etkin inanılmaz.. 
 
ir---hımm..ben gidince ..isyan edecekleri konular hakkında.. çalışmalara başlarım da.. yalnız  her çocuğa ,bir harf yönteminden ..vazgeçilmesi  lazım.. 
yoksa.. senin,halini düşünemiyorum.. 
 
marufla,tuna.. öyle bir kahkaha attılar ki.. bayılıyorlar.. güleceğiz diye..
kek ve soğuk içecekler geldiğinde.. maruf ,daha sakinleşememişti.. 
 
gelen bayan..mankenleri , kıskandıracak güzellikte..ve öyle bir  giyinmiş ki. öf yani.. 
çizmeler dizin üstünde.. saçlar desen, uzun ve röfleli.. 
kahve filcanlarımızı alırken.. marufa bakışı ,benim dikkatimden kaçar mı.. 
"işte beşinci bu"dedim içimden.. ama maruf bakmadı allah için. 
kız odadan,çıkınca..
 
ir--- bu hanım kim..
ma--- sekreterlerimden birisi.. 
ir--- hımm..   başka bir ortamda.. yeniden görecekmişim gibi ,bir izlenime kapıldım da... 
 
maruf birşey demedi de, gülümsemesi anladığını ifade ediyordu... 
 
 tuna bana bakıyor.. sus dercesine.. 
kekleri yiyorlar.. 
ma--- mm,çokk güzel olmuş..irem.. eline sağlık.. 
tu--- evet.. sahiden enfes olmuş.. hayatım... 
ir--- afiyet olsun.. 
 
ikisinin iştahla yemesine bakarak.. ben kolamı içtim... 
ma--- tarifini verirmisin,irem.. 
ir---(gülerek..) olur.. ücreti karşılığında değil mi.. veririm.. 
ma-- tu-- hah hah hah.. 
 
getirdiği kağıda.. malzemeleri, yapılışını anlatırken.. marufla tuna almanca konuştular yine... 
baktım ikisine de, ama bu sefer başlatan tuna olduğu için sesim çıkmadı.. sorarım nasılsa... 
kağıdın altına.. "telif hakkı,irem karaya aittir" yazdım..  
uzattım.. okuyunca güldü.. tunaya dönüp.. 
 
ma--- irem,telif hakkı istiyor..  çok uyanık,ticareti iyice kavramış.. 
ir--- öğretene bakacaksın, maruf.. hocam iyi diye ,boşuna konuş muyorum.. 
ma-- haklısın.. ne yaptın benzinliği.. tuna.. 
 
tu--- devir ettim.. bitti.. o iş..
ma--- yerini de.. sattın mı.. 
tu--- yok.. duruyor.. 
ma--- satmak istersen,haberim olsun.. 
ir---  önce bana ,söylemesi lazım.. pazarlık için.. kampa gireceğim de.. 
ma-- tu-- hah hah hah.. 
 
 
*****
 
yarım saat daha oturmuşuzdur.. arabamıza kadar, gelip yolcu etti bizi.. vedalaştık.. 
tuna teşekkür etti, Adanaya bekliyoruz dedi.. bende eşlerine ve çocuklara selam söyle dedim.. 
el sallayıp.. hareket ettik..  
limana geldiğimizde.. şöför eşyalarımızı aldı,hemen.. bizde pasaport kontrolünden geçip.. 
teknemizin yanına gittik.. şöföre ,yüklü bir bahşiş verdi tuna..  eşyalarımızı alıp, ayrıldık limandan
 
yata gelinceye kadar.. etrafıma baktım.. denizin kokusu,güneş .. manzara muhteşem..
merdivenlere yanaştı.. tuna.. ipi,bağlarken..
tu--- gelecekmisin yata.. 
ir--- yok ya.. sen ,iki havlu al yeter.. hıı,  şapka ve güneş kremini unutma..
tu--- tamam..  atlama suya.. 
ir--- hah hah hah.. 
 
askıları alıp.. merdivenlerden çıktı.. çantayı vermedim.. mayosu içinde,hem belki tişört falan gerekir..
beş dakika sonra..su , sandviç.. ve havlularla..  geldi tuna.. şapkayı takmış.. 
 
sürat teknesine oturup.. çalıştırdı motoru.. 
ir--- tunaa.. benzini var dimi.. denizin üstünde ,kalmayalım da.. 
tu--- var var.. korkma.. 
 
rüzgarla yarışıyoruz sanki.. hızlandık .. can yeleklerimizi giydik diye.. birşey de diyemiyorum.. 
çok zevkli ama.. ürkütüyor yine de.. 
ir--- (koluna dokundum) tunaa yavaşla biraz.. 
 
hemen ,ayağını gazdan çekti..   kıyıya paralel,normal hızla ..gidiyoruz şimdi.. 

Hiç yorum yok: