Translate

6 Mart 2012 Salı

802.bölüm..


ellerimizi yıkayıp... önlüklerimizi çıkardık..  marufun da,işi bitti.. 
yaptıklarımızı masaya götürüp.. oturduk...
 
marufun kızartmanın üstüne ,hazırlayıp döktüğü sos muhteşem olmuş.. 
adamcağız fırsat bulsa, elinden geliyor demek ki.. 
birbirimize ..iltifatlar ettik, yiyecekler konusunda..mezelerimi çok beğendiler..
 
şu anda, eşiyle beraber misafirlerini ağırlayan bir erkek sadece.. kalıpları olmadan samimiyetle..
zübeydenin gözünün içine bakıyor.. o da, becerikli bir ev hanımı konumunda.. 
servis yapıyor.. bize.. 
 
sohbet ederek yedik,içtik.. 
 
masadakileri kaldırıp.. 
zübeyde bulaşıkları yıkarken..  tuna, maruf ve ben de..... meyve hazırlıyoruz.. mutfakta.. 
soyup tabaklara sıralıyoruz... 
 
ma--- sözümü geri aldım tuna,sen mutfağa da yakışıyor muşsun.. 
tu--- (gülerek ) sende.. 
ir--- maruf ,genetik herhalde..kardeşlerin hepsi çok becerikli. İstanbulda keşfettim bende.. 
zü--- birarada olunca.. zevkle yapılıyor.. 
gittiğimizde.. tesadüfen görüştük abinizle.. çok güzel bir hanım vardı yanında... 
 
tu--- hımm.. nerede .. 
ma--- (sıkıntıyla)zübeydeyle İstanbula,gittiğimizde.. havaalanında.. tuğrul abinle karşılaştık.. 
 
ir---   karşılaşmanız normal.. abim çok kıskanç..
  birbirlerini..çok sevince, ayrı kalamıyorlar... ufuğum anne diyor..aylinin gözü de
abimden ve ufuktan başkasını görmüyor..
reddettiği kişiler için.. "en ufak,bir kuşku bile duymuyorum .. tuğrul benim hayatımın aşkı "dedi.. 
 bundan,daha güzel birşey olabilir mi.. 
 
zü--- olamaz herhalde.. benim de,dikkatimi çekmişti..kadın,marufla tokalaşmadı.. 
demek ,kıskançlık mevzusundanmış.. 
 
maruf.. tunayla bana, mahçup mahçup bakınca... 
 
ir--- başka bir sebebi yoktur,eminim..
 
tu--- maruf, kevin bekar mı.. kişilik olarak,nasıl birisidir.. 
 
maruf.. gülerek.. "evet,.beş yıldır..çalışıyoruz..  dürüst  ve  güvenilir bir adam..olarak biliyorum" dedi.. 
konuyu değiştirdiği için ,minnetle bakıyor tunaya.. 
 
tu--- bak,beni biliyorsun.. anlaşma imzalanmadan.. onu, güzelce uyar.. 
iş ilişkisini,süistimal ederse..  kötü olur.. 
referansı sensin diye ,araştırma yapmadan .. kabul ettik.. 
ama en ufak bir falsosu olursa.. seni bile tanımam.. anladın mı.. 
ma--- tamam..
 
zübeydenin, mutfaktan çıkmasını fırsat bilerek..
 
ir---- (güldüm)tuna, sinirlenme hayatım.. yine,korkutmasana marufu..
ma---  o adamı buldun mu.. laf atanı hani.. 
 
tu--- yok ama an meselesi.. 
ma--- belki de.. kötü niyetli değildir..  hoşuna gittiği için, söylemiştir..olamaz mı.. 
tu--- olamaz.. maruf.. niye koruyorsun..o adamı.. 
tanımadığın,bayanlara sende ..laf atmıyorsun değil mi.. 
 
ma--- nereden çıkarıyorsun ,tuna.. ben hoşuma gidenle.. nikahlanıyorum.. biliyorsun... 
ir--- (mırıldandım ama yine de duydu.. sanırım..) arada bir reddediliyorsun ,neyse ki.. 
 
aldım meyve tabaklarını.. 
" hadi gelin..." diyerek çıktım mutfaktan... 
 
****
masada ,onlar içkilerini içerlerken.. bizde zübeydeyle.. konuşuyorduk.. saatime baktım bir an.. 
saat 12 yi geçiyor.. 
ir--- tuna gitsek mi.. uykum geldi.. 
tu--- hımm.. demek öyle.. 
ir--- evett.. 
 
tu--- maruf herşey için ,teşekkür ederiz.. ellerinize sağlık..  artık kalksak mı.. 
ma--- biz de,çok memnun olduk.. tuna..tamam, gidelim..
 
masayı topladık.. zübeyde ile..meyve tabakları ve bardakları yıkadım çabucak.. zübeyde  çok kızdı ama.. 
elletmedim.. 
 
evden otele gelinceye kadar.. başımı cama yaslayıp, dışarıya baktım.. 
 maruflarda otelde kalacaklarmış.. onların katında indik bizde... vedalaşıp.. merdivenlerden
yukarı çıktık.. 
 
evimize girer girmez.. 
tunaya sarıldım.. sıkı sıkı.. 
 
yüzüne bakarak..
ir--- tunamm.. 
tu--- canımm.. 
ir--- dans et, benimle..
tu--- olurr.. 
 
öpüşe koklaşa ,dans ettik.. bitirdiğimde.. kulağıma "harikasın,aşkım .. "
"sende öylesin,hadi yatalım artık.."
 
tuna istedi..yatmadan önce , havuz sefası yaptık..  
şezlonglara uzanıp.. yıldızlara aya bakarak,el ele ..konuşmadan.. 
muhteşem sessizliği ,o kaybolmuşluk duygusunu hissetmek olağanüstüydü... 
 

Hiç yorum yok: