Translate

6 Mart 2012 Salı

785.bölüm..


 sabah
kayınvalideciğim arayıp.. annemle konuşmuş.. sık sık özür dileyip.. anlatmış ona da.. 
ağlıyormuş.. devamlı.. ziyanın,aradığından ve dediklerinden..bahsetmeden..
sadece benim soğuk konuşmama.. üzüldüğünü..  kalbinin,dayanmadığını..söylemiş.. 
o anaymış.. çocuklarının mutluluğunu istermiş..
"o benim gelinim,yanlış anlamış beni.. dört gözle yolunuzu bekliyoruz.. hepiniz buyurun.. "
demiş.. ziyayı saf dışı etmiş,olay bana yıkılmış yani.. o ne uyanık.. 
 
benim saf anneciğim de.. 
bana akıl veriyor.."sen niye kırıyorsun kızım, anneni.. yazık değil mi kadıncağız
ağlıyordu..yakışır mı sana.. gelini olacaksın.. oğluyla evleniyorsan.. 
annesine de ,hürmette kusur etmeyeceksin... hiç sevmediğim şeyler.. dört atanın hakkı birmiş..
aç da özür dile.. "diyince..
"ben hiç sana ,karşı gelmedim anne.. beni de tanıyorsan.. yanlış anlamayacağımı ,hürmetim de
kusur olmayacağını ,bilirsin.. ama suzan hanımı tanıdım.. anneydi, kayınvalide oldu.. ısrar etme ve bana güven.. "dedim.. 
 
ir--- (içimi çekerek...) kesin karşı çıkmıştır.. 
zu--- evet.ben asi,hırçın.. anlayışsız gelin ..oluverdim bir anda... 
ağlayım mı,güleyim mi şaşırdım.. gönül diyor ki.. git evlen.. sonra çek git.. en ücra memlekete..
 
ir--- yok ,yapma öyle birşey.. düğününe elbise diktirdim... cık valla, sürprizin sırası değil... 
 
zu--ir--- hah hah hah..
 
zu--- ben ne dertteyim..sen ne derttesin... 
gidince, objektif olarak.. duruma bakacağım.. sen o elbiseyi,yasinin düğünün de giyebilirsin.. belki..
 
ir--- off zuhall,içimi kararttın ha... sen ziyadan vazgeçmezdin hani.. 
daha dün ,şahit olduk .. kumrular gibi,bakışmanıza.. 
 
zu--- normal şartlarda.. vazgeçmem.. ziyaya bağlı yani.. 
 
 
ir---(.................. )be.. kimi kandırıyorsun.. 
zu--- kimseyi.. inan yaparım.. 
 
ir--- şimdi,ziya gelse... boynuna atlarsın.. vazgeçecekmiş..pehhh, ben de yedim.. 
zu--- hah hah hah... boynuna atlarım ha.. bir daha düşün bence.. 
 
kapı zili çalınca.. birbirimize baktık.. 
ir--- aç aç.. ziya gelmiş olsun da.. bende göreyim.. gitmeden... 
 
kalkıp.. dışarı çıktı.. 
zu-- kim oo.. 
zi--- benim.. 
ir--- hah hah hah... 
 
zuhal otomata basıp... bana döndü.. 
zu--- irem.. sus.. 
ir--- (kısık sesle...) fincanı taştan oyarlarr.. 
zu-- kesss.. 
 
ziya merdivenin başına gelince.. 
zu--- hoşgeldin.. ziya..
zi--- hoşbuldum.. canım..(beni gördü) merhaba irem.. 
 
ir--- merhaba ziya... nasılsın.. 
zi--- eh işte.. ama sen iyi görünüyorsun.. 
ir--- sağol,iyiyim.. 
 
zi--- nerede sahne alacaksın.. 
ir--- hah hah hah.. defterdarlıkta... 
 
dinlenmiş görünüyor.. takım elbiseyle,traşlı haliyle  de ..dünkü ziyaya hiç benzemiyor.... 
çantamı alıp... yanlarına gittim...
 
ir--- müsadenizle,benim gitmem lazım... 
zu--- nereye ya.. 
zi---  geldim diye gidiyorsan..gideceğim şimdi.. 
ir--- yok canım.. defterdarlığa gideceğim dedim ya.... işim var.. 
 
öptüm zuhali, ziyayla tokalaştım... 
ir--- e merdiven başında mı, konuşacaksınız... yol verin bana...
 
ben inerken.. 
zu--- iremm.. figen aradı.. İstanbula gitmiş... sana selamı vardı.. senin "çok anlayışlı ve bulunmaz
bir arkadaş"olduğunu düşünüyormuş.. 
ir--- (ikisi de ,bana bakıyor.. gülümsedim..) as.. sağolsun..
zu--- bendee.. " acele karar verme "dedim..
ir--- nee.. 
zu-- zi-- hah hah hah... 
 
ir---  zuhal.. ağzımı açtırma.. ziya olmasa... bilirdim diyeceğimi.. 
zu--- sazanım,şaka yaptım.. dermiyim hiç.. 
 
zi--- çekinme valla..içinde kalmasın... 
ir--- yerim dar ziya, zamanım yok.. sahne alacağım ya.. 
 zuhal , fincanı unutmaa..
 
zu-- hah hah hah... 
zi--- zuhal?ne fincanı.. 
ir--- hadi anlat ... ben gittimm.. 
zu--- tunaya selam söylee.. 
ir--- (demir kapıyı açtım... )söylerimm..
 
arabama binip.. hareket ettim... 
serseri ,kimi kandırıyorsa.. vazgeçermiş.. birbirlerine ,nasıl baktıklarını görmedim sanki... 
içimi çektim.. geçer mi acaba.. zuhal bu..dediğini yapma olasılığı yüksek..
 
 

Hiç yorum yok: