Translate

6 Mart 2012 Salı

779.bölüm..


zuhal, yanımdan... kalkınca.. 
 
zi--- zuhal.. ne oldu, nereye gidiyorsun..
zu--- çantam, arabada kalmış.. (işaretle,sigara alacağını anlattı).. yasinin dediği dokundu.. 
 
tu--- hep beraber gidelim..öyleyse.. arabada içeriz...
 
benim araba yandaydı ya.. görünmez diye.. oraya oturalım dedik.. 
tunayla ben öne.. zuhal,ziya..yasin ve figen de arkaya oturdular... kızlar cam kenarında... 
 
camları aralayıp,sigaraları yaktık... 
arkaya döndüm... 
ir--- rahat mısınız ,sıkıştınız ama.. 
 
ziya zuhalin,yasin de figenin omuzuna atmışlar kollarını... 
zi--- iyiyiizz... önüne döönn.. yasine ,hiç bakma bile.. 
 
güldük ...
yağmur pıtır pıtır yağıyor.. mis gibi, çimen toprak kokuyor... sessizlik muhteşem... 
 
zi--- zuhall...hani ,birşey yazdım ... diyordun.. 
 
zu--- sonra ziya.. onu okursam.. ben dahil, hepiniz ağlarsınız...gerek yok ,
yeterince ağladım... gözlerim ağrıyor..
zi----......................... 
 
ya--- figenle benim için,oku ..zuhal.. sabahı atlattık.. bugünün,güzel bir anısı olsun bari...
bak,çekinmeden  eşim diyebiliyorum..
 yanımda oturuyor... sevdiklerimlerimizle beraberiz
güldük,şimdide ağlarız.. ne var yani.. 
 
zu--- peki yasin .. dediğin gibi olsun...
tu--- dur dur dur... ziya.. neyin var... 
 
zu--- çakı çakmak,ayna tarak..kent,pallmall .. marlbora.. allah allahh.. tombalacımıyım ben... 
 
zu--zi-- tu-- ir-- ya-- fig--- hahh hah hahh.. 
 
tu--- ne adamsın ya... içecek ,dedim.. 
zi--- hıı,malesef stoğu bitirdik.. bu arabaya ..istif yapacak zaman olmadı ... 
 
tu--- canın sağolsun.. dönüşte bize gidip.. kutlama yapalım diyorum..ne dersiniz... 
zi--- biz  uyuruz abi.. bu gecelik affet ,kutlama havasında değiliz ..yasinin sesi bile çıkmıyor,hiç dokunma onlara.. 
 
zu--zi-- tu-- ir-- ya-- fig--- hahh hah hahh.. 
tu--- peki..  dinliyoruz zuhal...
 
zu--- 
BÖYLE SEVDİM İŞTE
Ben seni kocaman bir yürekle sevdim. 
Gözlerim değil, yüreğimdi seni gören.
Sen damarlarımdaki kana karışıp, geldin oturdun yüreğime. 
Bir başka yerde olamazdın zaten.
 
Sen, benim en değerli yerimde, yüreğimde olmalıydın,
orada kalmalıydın. 
çok aşka ev sahipliği yapan bu yürek, 
ilk kez bu kadar kolay ..seni kabullendi .
 
Herhangi bir konuk değildin artık. 
Bu yüzden ne ağırlama faslı ,vardı..ne de uğurlama.. 
 O yüreğin, gerçek sahibiydin.
 
Şimdi bahar, yaza giriyoruz ya... 
Ben ,dört mevsim baharı yaşayacağım seninle..
çiçek çiçek açtın yüreğimde. 
Gökkuşağı zayıf kaldı, senin
renklerin karşısında. 
Taze bir yaprak gibi yeşildin. 
Açelya idin,pembeliğinle.
Üzerine çiğ taneleri düşmüş sarı güldün. 
Kırmızıydın,bir ateş gibi.
 
Ve maviydin... En çok bu renkle anmayı sevdim seni. 
Denize
tutkundum, denizi sensiz, seni de denizsiz düşünemedim.
 
Seni severken dünyayı da sevdim ben, insanları da..
. Kendime bile dar gelirken,
 içinde herkese yer olan bir hayatın sahibiyim artık.
 En kızgın ,en tahammülsüz olduğum anlarda bile,
seni düşünmek yetti bana.
 
İçimdeki sevinç yüzüme yansıdı, güldüm. 
Beni öylesine güldüren senin sevgindi
ve ben kaygısız, içten gülüşün ne demek olduğunu, 
nasıl güzel bir şey
olduğunu anladım seninle...
 
Her şeye rağmen ,sevdim seni. 
Güçlüydüm ve aşamayacağım hiçbir zorluk
yoktu. 
Koca bir kente, koca bir ülkeye kafa tutabilirdim. 
Sen elimden tuttuğunda..
 patlamaya hazır bir volkan gibi ,hissederdim kendimi.
 
Menzil sendin ve ben o menzile ulaşmak için önüme çıkan her şeyi yok
edebilirdim.
Sana ulaşmamı engelleyecek her şeyi eritirdim, kül ederdim. 
Sana ulaştığımdaysa sakin bir göle dönüşürdüm. 
Ve o göle bir tek sen girebilirdin..
 
Sevdim ve hayrandım da... Her halin çekti beni.
 Duruşunu, uyumanı,
gülmeni, kızmanı, şaşkınlığını, saflığını, 
kurnazlığını, çocukluğunu,
olgunluğunu sevdim. 
Sesini de sevdim ,suskunluğunu da.
Küçük oyunlarını, kaprislerini, sitemlerini,
 korkularını sevdim. 
Seni ve o doyumsuz ,
 uçarı sevdanı anlatacak kelime bulamadım çoğu zaman.
 
Sığmadın cümlelere ve hiçbir cümle seni
yeterince tarif edecek kadar, derin olmadı.
 
Seni severken yorulmadım. çünkü sen yaşam kaynağıydın. 
Her gün,yenilendim.
Seninle çoğaldım, büyüdüm. 
Eksik kalan neyim varsa tamamladın.
Yaşlanmayacaktım ,gözümde yaş olmayacaktı.. yaş alacaktım , sadece
çünkü sen  yanımda olacaktın..  yüreğinle bakacaktın bana... 
Ama anladım ki..sen ,bir anda gidebilirmişsin... ben çakılıp kalsam da... 
Gözüm de,ezberlediğim yüzün.. 
Elimde ,okşayan sıcaklığın..
Burnumda sana has,kokun.. 
Kulağımda ,sesin benimle.. 
O inatlıkla..hala fısıldıyor "gel"diye.. 
Giden sendin,gelirmiyim sence..
 
Sevdim işte ötesi yok...
 
alıntı 
 
derinnn sessizliğimizi, burun çekmeleri bozuyor.. ben dağıldım zaten... 
tuna desen.. gözünü siliyor.. 
arkaya baktım..onlarda da ,durum aynı.. 
 
ziya ,zuhalin yanağını ..avucunun içine almış.. alnına da,dudağını dayamış.. 
zi--- bende seni seviyorum.. bir tanem.. senden öte ,sevgi yok.. 
 
ya--- zuhal haklıymışsın.. söyleyecek,kelime bulamıyorum.. şahaneydi.. 
fig--- bravo kuzen..
zu--- (içini çekerek) sağolun... 
 
tuna dönüp sigara uzattı... aldılar.. yakıyorlar.. 
ir--- zuhal bu ne ya.. ne ara yazdın bunu.. 
zu--- (gülerek) ziyayı düşünüyordum.. gerisini hatırlamıyorum... yazmışım.. 
güldük.. 
tu--- sahiden enfes olmuş.. duygunu ..hissettiklerini,bize aktarman.. mükemmel ötesi..
zu--- öyle bir endişe taşımadığımdan..  kalıplara uymadığımdan olabilir. tuna..sağol.. 
 
zi--- şeyy.. ben bir yere takıldım..mecazlar var,tamam da.. 
zu--- "çok aşka ev sahipliği yapan bu yürek, 
         ilk kez bu kadar kolay ..seni kabullendi" ... dimi. 
 
zi--- evet... aşk kime duyulmuştu.. soyut mu,somut mu yani..birde "gitmek" nereden çıktı.. 
zu--- gitmek, - kusura bakmayın da-erkeklerin doğasında var.. genel olarak zorlandılar mı kaçıyorlar.. 
ama  aşk konusunda.. bir kıskançlık seziyorum sanki.. 
 
zi--- sen..seziyorsun ha.. apaçık görüyorum, demiyor da.. 
zu--- zor muymuş..
zi---- hımm..
zu--- iyi. bu iki cümleden..bu denli, kıskanıyorsan... 
dünkü şartları , gözünün önüne getir şimdi de.. 
hala benim çok ağır konuştuğumu,söyleyebilir misin.. 
 
tu--- yaşa zuhal... laf yerinde ağırmış derler... bu da oturdu bence... 
 
ir---- yada bir el hareketi yaparlar ama yapmayım şimdi... 
ya--- biz fransız kaldık,konuya..ama anladığım kadarıyla... ziya tabiri caizse.."şap"a oturdu... intikamımı aldın zuhal... 
tu--- ir-- fig--- ya--- hah hah hah...

Hiç yorum yok: