Translate

6 Mart 2012 Salı

777.bölüm..



oturduk masanın çevresine.. eşlerimizle yanyana...
ya--- eh ziya,alacağın olsun.. bende seninle uğraşmazsam... 
zi---  zuhalin adı bile geçmeden..bana her istediğini ,diyebilirsin..yasin..  27 haziranda pikniğe gelmeyeceğime göre.. beni bulursan ,uğraş..
 ...... sahi ya,sizin ne işiniz var piknikte..
zu--- ziyaa.. yeter,yapma..  
zi--- (ellerini kaldırdı) valla bişi yapmadım... 
gözlerimizden yaş geldi.. allahım mahvetti bizi.. 
ama yeniden ,neşesine kavuşmasına da sevindim.. 
figenle yasin de.. utanma modunu geçtiler hiç olmazsa... sus pus oturmaktansa ,güldük..
babam kebaplar hazır, diyince.. zuhalle ben kalktım.. çadıra verdik, önce..
sonra da ,masaya servis yaptık.. saldırmışız resmen.. 
tek kelimeyle,yediklerimiz de... ortam da..nefisti.. 
*******
babamlar da çadıra girdiler.. içeriden kahkahalar yükseliyor... ama ertanın sesi bastırıyor hepsini.. 
masayı topladık.. bulaşıklar için de su ısınıyor... çayı da demleyip.. mangal ateşine,koyduk..
ertan " yunaaa" diye bağırınca.. tuna aldı kucağına.. montunu ,beresini giymeyi zor bekledi yavrum.. 
tunasına kavuştu sonunda.. 
mırıl mırıl konuşuyorlar.. masaya oturttu onu.. 
ziya da..zuhalin önüne sandalye getirdi.. bende yanında oturuyorum.. 
zu-- bu ne ,ziya.. 
zi--- ayağını uzat da.. şişmesin.. 
zu---(kısık sesle) olmaz ziya.. uzatamam.. 
zi--- bu saygısızlık değil ki, gereklilik.. (tunayla yasine ,döndü) beyler, zuhal ayağını burkmuş..
sizlere saygısızlık olur diye ,uzatmıyor.. 
tu--- zuhal aşkolsun.. ziya doğru söylüyor.. uzat lütfen.. 
ya--- tabi tabi.. sen muafsın.. 
zu-- ya sağolun da... 
ziya daha fazla bekleyemedi.. "niye beni konuşturuyorsun ki" diyerek.. zuhalin ayağını kaldırıp, 
koydu sandalyeye... 
çadırın kapısına gidip.. teyzemden de, iki battaniye   istedi.. 
birisini kolunun altına aldı.. bizde ne yapacak diye, bakıyoruz... 
zuhalin ayakkabısını çıkarıp.. "ziyaaa,durr " demesine aldırmadan..  açtığı battaniyeyi,sardı bacağına..
ya--- vay bee.. helal olsun ,sana... 
tu-- zi-- zu-- ir-- fig-- hah hah hah.. 
zi--- ben kıyamam abi.. 
tu--- aferin ziya.. aferin.. 
diğer battaniyeyi.. yasinin dizine bırakıp..   
" sana vermiyorum.. omuzuna alma sakın"
ya--  lan ziya,utandırıyorsun insanı.. battaniyeyi ben istesem, kimbilir neler derdin..
..figeni battaniyeye sarıp..  yanına,oturttu tekrar... 
zi--- (kısık sesle) şu anda ..senin için, benim dediğim önemli olmamalı.. 
tu---  ziya ,yasinin de ..düşündüğüne eminim aslında.. ama sende çok fenasın oğlum..
zi--- haksız mıyım. abi.. 
tu--- haklısın..
ya--- ne yazık ki.. ben ,duygularımı senin kadar.. rahat ifade edemiyorum..  ziya.. 
zi---   (gülerek ) ah ahh ,hanımlar olmasa ben diyeceğimi biliyorum ama kurtardılar seni.. 
ya--fig-- tu-- zu-- ir-- hah hah hah.. 
çayları ikram ettik.. yasinle beraber... 
figenle zuhali ,kaldırmadık yani.. 
tunada ertanı babama verdi.. 
ir--- ziya mürsele ,rica etsek... yeni evlere ,telefon bağlatabilir mi.. Sıvasa gitmiş ama..
zi--- tamam.. gerekenleri,verin.. söylerim.. evlenmeden,bağlatsın.. .. sonra bulamayız... 
güldük... 
zi--- sen nereden biliyordun,Sıvasa gittiğini.. 
ir--- bir işim vardı orada.. arabamı park ettim.. mağazanın önüne... 
içeri girip,canere haber verdim de.. o söyledi.. ne çabuk, bulmuş kızı..
 zi--- bizim ,beşik kertmesi gibi..düşün.. hazırmış zaten..
dışarıdan kız almıyorlar.. bize göre,ağır adetleri var.. uyum sağlamak, zor yani.. 
hem  mürselin haddine mi düşmüş,itiraz etmek.. 
 ev falan açmıyorlar,ki.. beraber oturacaklar.. her oğluna bir oda yapmış ,sait amca.. 
işleri bir,evleri bir.. aşları bir.. mürsel tabi evlenir,çabucak..
ya--- ben istemezdim.. o tarz bir hayatı.. 
zi--- bende istemem.. ama onlar, o kültürle büyüdükleri için.. normal karşılıyorlar.. 

Hiç yorum yok: