Translate

6 Mart 2012 Salı

772.bölüm..



içeri girdiğimde,yüzüme bakamayınca..
ben seni doktora götürürüm, gel hadi dedim..  .. 
figen mantosunu giydi..
ben tunanın yanına geçtim..figen de,yasinin..kapı önünde karşılıklı duruyoruz.. 
bize baktılar..ne oldu der gibi..
figen yine, başını kaldıramıyor.. 
ir--- ben figenle, sonra geleceğim... 
zuhalle buluşacaktık ,derim.
tu--- olmaz... 
ya--- hayır.. irem,ben de.. geleceğim.. 
ir---   ben ,yengeme götüreceğim... sen nasıl geleceksin..yasin.. herkes 
soracaktır... 
ya---................................
tu---  zuhalin haberi yok.. ya oradalarsa..
ir--- iyi ya işte..gecikmemize bahane olur.. buluşamadık deriz.. 
figenin elini ,tutup... 
ya--- durumumuz hoş görünmüyor,farkındayım da..yanlış ,kanıya kapılmayın...
figen ,benim karım..bilmiyorsunuz ama biz dün evlendik.. 
bahane bulmaya çalışmak ,canımı sıksa da... 
figeni ,ben götürürüm doktora... 
ir--- neee...ama ama..
tu---  niye konuşturdun beni.. öyleyse.. 
neden gizliyorsunuz,ki.... size daha önceden
evlenin denilmemişmiydi ...zaten..
ya--- (içini çekerek... )
büyüğümsün diye ,sustum.. o kadar itirazdan sonra.. ailesine,aileme.. 
yıldırım nikahını açıklamak , hiç kolay .. olmazdı değil mi.. 
bu sefer de.. onların kuşkulanmasına 
sebep olurduk .. o nedenle.. söyleyemedik.. 
figene sarıldım öptüm.. yasinle de,tokalaştım... 
ir--- hayırlı olsun.. bir yastıkta kocayın. 
fig-- ya--- sağol... 
tuna da, tokalaştı ikisiyle... 
tu-- tebrik ederim.. yine de,diğer diyeceklerimi.. bilahare duyacaksın,yasin ..hiç kurtuluşun yok.. 
ir--- madem söyleyemiyorsunuz.. yine benim dediğim
gibi olmak  zorunda.. başka yol göremiyorum
ve çabuk olmamız gerekiyor..bizi eve bırakın.. önce yengemle konuşalım... 
tuna ve yasin oflaya puflaya.. tamam dediler.. 
. yağmur da nasıl yağıyor.. onları gönderdik...
ben de kapıyı çekip.. figenin koluna girdim.. 
 ir---gülümsee..seni böyle görmesinler.. damadın da içi, gidiyordur..
ne yapmak, istediğinizi de..bir anlasam...
fig--- yasin sabırsız ,demiştim... ama dün hazırladığı evrakları ,hevesle gösterince.. bende istedim..nikahlanmayı... suçlamıyorum,onu... ama böyle olabileceğini bilemedim.. 
sen anladın dimi.. 
ir--- yok canıımm.. azıcık huylandım.. o kadar.. 
apartmandan çıktık..arabalara doğru yürüyoruz...hızlı hızlı...  
ir--- bizde ...nikahtan bir gün sonra, sarıçama gitmiştik..
zuhaller evlensin de.. bir piknik daha, yaparız artık...gelenek olurmuş...gelin pikniği...
ir-- fig-- hah hah hah... 
biz gülerek.. arabalara bindik... hareket ettik ,arka arkaya...bizim tazeler,merak etmiş.. 
ne oldu diye, soruyorlar...yalanımıza ,devam ettim tabi.. 
eve doğru ilerliyoruz... 
hala "ne gerek var.. sonra görüşürsünüz ,günler bitmedi ya"diye,
itiraz edince.. 
.. 
tu--- halaaa.. 
mu--- hele sen, nasıl razı oluyorsun.. bi başlarına
gelmelerine... 
tuna bana bakıp... ingilizce... "olmuyorum" diyince.. bende ingilizce devam ettim... 
ir--- halanın gaz vermesine, aldırma..
benden başka
ilgilebilecek, kişi olmadığına..söyleyemediklerine  göre...  hangisi daha önemli..
"böyle olabileceğini,bilemedim.." diyor kız.. yüzümüze bakamıyor.. evli oldukları halde..ne kadar tatsız bir durumdalar.. yazık dimi..
 bence, birşeyi yok... konuşalım da ..içi rahat etsin..


Hiç yorum yok: