Translate

5 Mart 2012 Pazartesi

726.bölüm..


arabayı  ben kullandım..  ziyanın arabası ,teyzemlerin evinin önündeydi.. 
bu sefer içinde ,uyumuyordu ama.. abimin arabası da duruyordu.. onu da söyleyim de.. 
 
eve gelip..tunaya el ele.. yukarı çıktık..
yatağım yastığım, hiç bu kadar cazip görünmemişti gözüme..
duştan çıkıp.. tunanın yanına ,uzandığımı hatırlıyorum.. 
******
yağmur sesine uyandım..herhalde.. 
gece mi,sabah mı..ben neredeyim.. gibi sorular dolaşıyor kafamda.. 
saate baktım..o ne.. beş mi olmuş.. akşamın beşi mi..  
esnettim vücudumu..yapabildiğim kadarıyla tabi.. tuna öyle bir sarılmış ki,bana.. 
çok da derin uyuyor.. çiftlikte işler var diyordu.. gidememiş demek ki.. 
 
bende işe gitmedim.. üstelik ,cumartesi bugün.. 
usulca kurtardım kendimi. kalktım yataktan.. 
 
 
bornozumu asıp,geceliğimi geçirdim üstüme...  
karmakarışık olmuş saçımı toplayıverdim,gelişi güzel... 
yatak odasının kapısını,çekip.. 
koridordaki telefondan ,vahide hanımı aradım..
durum raporu aldım ..
tamer ..ödevini bırakmış.... yasin ve ziya  uğramış.. nedim ve kemal beylerde gelmişler 
"iki arabada evin önünde dediler,bende aramak istemedim.. pazartesine kalabilirmiş.. 
şimdide,gelmenizi gerektirecek birşey yok "dedi.. 
 
teşekkür edip ,arayabileceğini söyleyerek...kapattım... 
 
mutfakta birşeyler atıştırdım.. yağmuru seyrederek.. çok güzel yağıyor.. zuhalin şiiri geldi aklıma
ne kadar anlamlıydı.. aşk bu işte dedim, kendime..ziyanın anlatışı da ,çok hoştu.. 
zuhal kesmese ,tam duyacaktık da.. 
yasinle figen,ne alemdeler acaba.. bırakıp geldik.. ikisini,aynı çatı altında.. 
 hiç aklıma gelmemişti bak.. sabırsız demişti,figende... e kimin kardeşi... 
içim burkuldu birden..
 arabada "annem gibi" demesi ..çok dokundu bana...
daha ne kadar ,saklayabileceğiz bakalım.. gecenin finali de güzel oldu.. 
 
tuna "iremmm "diye seslenince.. dağıttım düşüncelerimi... 
odaya gidip... 
ir--- buyrun beyefendi.. kimi çağırdınız..irem..venüs ..gonca ?
tu--- (mahmur mahmur.. yorganı açtı.. )sen,gelll..  
 
atladım yatağa... şapur şupur öptüm, yüzünü... 
tu--- mmm, üşümüşsün.. 
sarıldı iyice.. o da ,öptü beni.. 
tu--- gittin sandım.. 
ir---  az önce uyandım da,telefon etmeye kalkmıştım.. sende gidememişsin ..
tu--- gidemeyeceğimi fark edince.. hüseyini arayıp,geri yattım..
 
ir--- yasin ve ziya uğramışlar büroya.. hadi ,yasin neyse de.. ziya nasıl ayakta ,bilmiyorum.. 
zuhali de,merak ediyorum tabi... 
 
tu--- zuhal beni sarhoş etti,ziyayı ayıktırdı.. ne cevherler varmış.. hepinizde.. 
ir--- hiç göründüğü gibi ,değilmiş..dimi.. ağır görünür ama.. aslında fıkır fıkırdır.. daha o yanını 
ziya göremediği için.. bir şok daha, yaşayacak... 
 
tu---  hiç sanmıyorum.. olabildiğince, iyi tanımış zuhali.. fıkırdama kısmını bilmem de,
onlar giderken.. genç ve sevdalı iki yüreğin,el ele yürüdüğünü gördüm.. 
 
ir--- yakında şiir de ,yazarsan.. hiç şaşırmayacağım.. hah hah hah... 
tu--- (gülerek..) dalga geçmeee... 
ir---- tuna akşam olmuş.. acıkmadın mı..hadi kalkalım da... birşeyler yiyelim.. 
tu--- şeyler? meselaa.. ne.. 
bakışlarını görünce...güldüm.. 
ir--- önce kahvaltı.. sonrasını düşünürüz... 
 
 
*****
 
akşamın saat yedisinde.. elimdeki kahvelerle.. oturma odasına girdim... 
tunaya verip.. bende koltuğa oturdum.. 
sigaralarımızı içiyoruz... tv yi seyrederek.. 
 
ir--- yasin,figenle beraber gidecekmiş.. biliyormuydun.. 
tu--- evet, söyledi.. sabah uçağıyla geri geleceğini de,biliyorum.. 
ir--- yolcu etmeye gidecekmiyiz.. yada görmek için.. 
 
tu--- yolcu etmeye gerek yok ,herhalde..arabası var..ama görmeye olabilir... niye sordun..
ir--- hiç,tatilinin son gününü.. dinlenmeye ayıralım diyecektim.. 
 
tu--- hımm,tüfekleri alıp..ava gidelim seninle... 
ir--- ne,av mı.. tüfekle hemde.. kanatlı ,kanatsız... nasıl.. 
tu--- hah hah hah... her türlü...
 
ir--- tuna yaa,elektrik yok.. istemem.. 
tu--- artık var da.. oraya demedim.. dağdaki yeri sen görmedin,birde orayı keşfedelim diyorum..
ir--- vayyy.. keşif ha.. tamamm.. gidelim..ne götüreceğiz.. 
 
tu---acil gerekenler  haricinde. .. hiç birşey götüremeyiz malesef.. çünkü yol yok .. taşıyamayız..yürüyerek, tırmanacağız.. 
 2000 rakımlı yerde...
 divanla, sobayı bulunca.. başka şey istemiyorsun...
 
ir--- tuna..ben donarım,orada.. uyku tulumu,battaniye falan alalım..
tu--- (yanağımı ,avcunun içine alıp..) alacağız da..dondururmuyum seni..terleyeceksin inan bana.. 
ir--- pekii.. göreceğiz bakalım..saat kaçta gideriz.. 
 
tu--- diyorum ki.. bu gece ,tekirde kalalım.. oradan gitmesi ,daha kolay olur.. biraz ayıkıp..oksijene alışırız.. 
ir---- tamam ama  etrafı toplayıp,hazırlanmak için.. iki saate ihtiyacım var..ben hala uyuşuğum çünkü.. 
tu--- benim de çiftliğe gidip, gerekenleri hazırlamam lazım.. 
 
 

Hiç yorum yok: