Translate

3 Mart 2012 Cumartesi

692.bölüm..


banyoda,makyajımı silip.. saçımı arkadan ördüm...
kot pantolon,kazak ve montumu giydim..
topuz için,toka.. baş örtüsü ,şal, bere.. eldiven.. poşete konuldu.. 
botumu da.. giyip.. koşarak, merdivenlerden indim.. 
içim içime sığmıyor.. kutlamayı düşündükçe..
 
gülerek, arabanın kapısını açıp..
oturdum... koltuğa.. 
 
tuna sigara içiyordu.. bana dönerek.. 
tu--- ne oldu.. pek neşelisin.. 
ir--- hiiçç.. varol beyi düşündüm de.. 
tu--- cık cık cık.. hiç inandırıcı değilsin,irem..kandıramadın.. 
ir--- hah hah hah... 
 
bir sigarada, ben yaktım... konuşarak hareket ettik.. 
 
ir--- kendine gelmişsin..
tu--- uyuyamadım da... duş alınca, iyi geldi..
 
ir--- annemler gittiler mi ki.. 
tu--- arayıp.. sorduğumda.. baban ,şimdi gidiyoruz dedi.. 
zuhali aradım, sonra.. isterseniz beraber gidelim dedim.. ziyayla ,geleceklermiş.. 
 
ir--- ee.. ayıkmış da, fikir mi değiştirmiş.. sorsaydın.. 
 
tu--- ziya istemiş telefonu.. ben sormadan,o söyledi zaten.. 
"dün iyi değildim,abi.. bugün bomba
gibiyim.. 26 haziran.. saat  sekizde,nikahımız var bekleriz.. "dedi.. bende tebrik ettim.. 
ir---  ne çabuk sonuç almış... zuhal affetsin diye.. hemşireye baskı yapmıştır, allah bilir... 
 
tu--- ne için,affedecek di.. 
ir--- (anlattım ) sonu tatlıya bağlanmış ama durgunluğunun sebebi belki de..buydu 
 zuhal de.. tatsızdık demişti zaten.. 
.  gün belli olunca.. hızlanırlar artık... 
dedenin, kırkı da çıkar.. eniştem demiş zaten..
"uzatmayın "diye.. 
 
tu--- haklı.. uzatmak iyi olmuyor.. abimlerin de selamları var.. tuğrul davaları açmış.. ama aylin
evlenmeye yanaşmıyormuş.. 
abim,kaderine küfredip duruyordu.. 
 
ir-- as.. biliyorum aylin söyledi..  şaşırdım da,bir bildiği vardır ..mutlaka... 
eren abimler iyimiymiş..
 
tu--- iyiyiz dedi.. müge ,benim resmimi öpüyormuş da.. 
"lan oğlum, kız sana aşık..irem duymasın sakın" diye gülüyordu...
 
ir--- bacaksıza bak.. ama o zararsız.. resim öpebilir.. ben dee, canlısını öperim... 
 
uzanıp ,öptüm yanağını... 
 
tu---( gülerek) durayım istersen.. hareket halindeyken.. yeri şaşırıyorsun.. 
 
ir--- hah hah hah..  nokta atışını,yarın yaparım.. 
 
****
 
köye geldiğimizde.. saat yedi olmuştu.. bizim traktör ve römork kapının önünde.. 
 
arabalar yol kıyısına sıralanmışlar yine.. abimlerde,ziyada ..annemlerde gelmişler.. 
bahçe ,tıklım tıklım.. ışıklandırma muhteşem..park ederken.. baş örtüsünü bağladım.. 
 
 bahçe kapısından girdik.. hava da,öyle güzel ki.. esinti bile yok.. tam bahar havası... 
 
hüseyin, fatma kazanların başındalar.. yemekleri,çiftlikteki gibi..
tabldot usulü tepsiye,koyup veriyorlar.. 
gençler de,servis ediyor... 
 
uzun uzun,masalarda  yemekler yeniliyor.. bize hoşgeldiniz dedi.. bir çok kişi.. 
selamlaşıyoruz devamlı.. erkekler , kadınlar ayrı.. gençler beraber.. yiyorlar... 
 
ir--- fatma ,hüseyin kolay gelsin.. 
fa-- hü-- sağolun.. 
ir---yardım edelim mi.. 
 
fa--- yok hanımım.. oturun siz..biz zuhal hanımla,ziya beyle..  düzeni kurduk.. 
tu---eksik bir şey var mı.. hüseyin.. 
hü--- yok,beyim..  
ir--- iyi öyleyse.. 
 
eniştemle tokalaştık... 
 
os--- tuna..irem.. yemek hazırlamışsınız,sağolun.. hoşgeldiniz..oturun hadi.. 
tu--- rica ederiz enişte.. hoşbulduk.. 
ir--- eniştem.. sen rahatsız olma..biz otururuz.. abimler yok mu.. 
os--- sandalye getiriyorlardı kızım... 
 
ah--- tunaa.. kalkamadım,gelsene.. 
tu--- tamam...
(bana dönerek.. )baban çağırdı..gitmesem olmaz, gözümün önünde ol.. 
 
zuhal ve ziya... tam zamanında ,girdiler bahçeye... 
ellerindeki sandalyeleri.. bırakıp.. 
 
hoşgeldiniz dediler.. 
tu--- hoşbulduk..ahmet abinin, yanına gitmem lazım.. çağırdı.. irem sen otur.. 
zu--- ben yemekleri getiriyorum.. ziya ,tunayı gönderme... 
zi--- sen iste yeter ki.. adım ,atamaz.. 
(elini kaldırıp)ahmet amcaa.. damadını göndermiyorum..
tamam mı.. 
 
ah--- tamamm.. 
ir--- sağol  ziya.. 
zi--- ne demek efendim.. hadi bakalım.. oturun..
ir--- annem,teyzemler neredeler... bir görseydim.. 
zi--- sana, yasak yerdeler.. bu sefer,söz dinle lütfen.. 
 

Hiç yorum yok: