Translate

3 Mart 2012 Cumartesi

686.bölüm..



çok geniş bir alanda, dikdörtgenler prizması şeklinde  çadır içindeyiz.. 
elektrik sobaları konulmuş... masaların yanlarında... 
ortaya da..devasa, bir odun sobası kurmuşlar..
çocuk parkı bile var..arka tarafta.. düşünün yani..
epeyce de kalabalık. 
kebap faslını geçiyorum.. 
yedik içtik.. 
 annemle tuna sigara içerlerken.. ertanı ,götürdüm ...
 saat yediye kadar.. ertanla koşturduk durduk.. parkta ki,aletler arasında... 
 ben  çok yoruldum.. sallayacağım,kaydıracağım diye... 
 ayakta duramıyorum.. belimde ağrıyor..
maşallah ,artık ertanı kaldırmak kolay değil... 
"ertan gidelim, bak tuna sana birşey verecekmiş "diyorum... 
avazı çıktığı kadar.. bağırıp ,kaçıyor... 
el sallayarak.. tunayı çağırdım...
tuna gülerek..geldi yanımıza... 
tu--- ne oldu.. yardım mı lazım.. 
ir--- ay eveett.. perişan etti ,beni.. kandıramadım.. gelmiyor... 
tu--- ertan.. gidiyoruz.. gel hadi.. 
gözlerime inanamıyorum.. pıtır pıtır,koşarak geldi.. 
tuna alsın diye ,kollarını kaldırıyor birde... 
ir--- vay bacaksız vaay.. ... mahvettin beni.. 
tuna kucağına aldı.. 
tu--- (mırıldanarak... ) kendini,yorma karıcığım.. sırada ,ben varım unutma... 
ir----  hah hah hah.. . hangi parka götüreceğim seni..  tercihin salıncak mı, kum havuzu mu olur .. bilemedim..
"gel söyleyim " diyerek..kulağıma eğildi..kesin kızarmışımdır.. duyduklarımdan sonra... 
ir--- ay sen ne dedin.. inanamıyorum.. 
tu--- şişş, açık verme.. ertan var..
ir--- iyi ki, çok sevgili eniştesinin niyetini anlamıyor... 
ablası için dediklerini bilse, böyle sarılmazdı sana.. 
tu---  ablası da.. sanki çok masum ... 
tekire gelen ,cesaret timsali kimdi acabaa..
yaptıklarına hiç değinmiyorum bile..karıcığımm.. 
ir--- hadi hadi.. gidelim... ter bastı.. 
tu---bence de, çok sıcak oldu..birden... 
ir--- tu--- hah hah hah..
***********
arabaya bindiğimizi hatırlıyorum.. gerisi yok... 
tekirden.. annemlere gelinceye kadar... ertanda,bende uyumuşuz... onlar inmişler.. 
bizde,evimize
gelmişiz... 
tuna uyandırdı...
ayy sersem gibi ,olmuşum.. yukarı çıkınca.. duşumu alıp.. kalın pijamalarımı ve sabahlığımı giydim..
oturma odasında uzanmış ,tv seyreden tunanın yanına gittiğim de... 
saat daha dokuz buçuktu.. ama ben çok bitkinim...
ir--- tunaa.. 
tu---- canımm.. gel, yanıma yat.. 
ir--- seni yalnız bırakmak istemiyorum ama her yanım ağrıyor.. oraya yatarsam ,kalkamam ben.. 
tv yi kapatıp.. ayağa kalktı..omuzuma sarılarak.. 
tu--- bu akşamda erken yatalım..değişiklik olsun..çok da şıksın.. bu arada... 
ir--- uhuuu ,dalga geçmeee.. hep böyle yatarım bak... 
tu--- yaat ama düğme yerine..  çıt çıt.. olursa sevinirim.. 
ir--- tu--- hah hah hah... 
ben yattım yatağa.. tunada ,duş alayım dedi.. tabi ben ,yanıma yattığını göremedim..
********
sabah olmuş bile.. 
deliksiz bir uykudan.. dinlenmiş olarak uyandım... 
saat yedi.. 
yanaklarını,öperek tunayı uyandırdım.. 
tu--- günaydın.. 
ir--- sana da.. okula gecikeceksin.. hadi hadi.. 
tu--- hımm.. tatilmişiz.. varol beyi aradım, dün.. ama yine de gideceğim.. yapmam gereken, birkaç şey var..
kahvaltıdan sonra..
tuna gitti..necla abla gelince de..  parasını bırakıp, büroya geldim.. 
*****
öğlene kadar çalıştım.. 
sonra,ertana ve tunaya ne hediye alabilirim diye.. çarşı da,epeyce  dolaştım..
ertana..
portatif bir salıncak beğendim,bahçede oynar çocuk... 
muzurum ya.. su tabancasını görünce
dayanamadım..iki tane aldım.. ben oynayamazsam olur mu,hiç...
birde takım elbiseye, vuruldum... ay çok yakışacak..kuzuma.. papyonu,gömleği.. yeleği,köstekli saati  bile var... 
adresimizi verdim.. gönderecekler.. 
onu hallettim.. sıra tuna da.. 
ne alsam diye, o kadar çok düşündüm ki..herşeyi var.. 
kırtasiyenin
vitrinindekini  görünce.. daldım içeri... mutlu bir yüz ifadesiyle.. elimde paket.. çıktım..
diktirdiğim,bir kaç şey vardı..ikisi bitmiş..aldım  onları  da.. ama söylemeyeceğim tabi.. :))
eve döndüğümde.. necla abla,işini bitirip gitmişti.. 
mis gibi..olmuş her yer...ışıl ışıl parlıyor... 
aldıklarımı , kasaya koydum....tuna görmesin diye..
biraz özel işlerim vardı.. onları yaptıktan sonra..
ayırdığım bir kaç fotoğrafı çantama koyup..  fotoğrafçıya götürdüm..
istediğimi anlattım ."peki ,saat dokuzda hazır olur " dedi ama.. nasıl gideceğim ki.. 
tunanın, bilmemesi lazım.. 
****
büroya... döndüğümde.. kapıyı songül açtı.. 
--- buyrun.. eşiniz ve bir bey geldi..sizi bekliyorlar... kahve ikram ettim,sizde istermisiniz.. 
ir--- tamam songül.. iyi olur.. çok yoruldum... vahide hanım.. daha dönmedi mi.. 
---- gelmişti de.. yeniden çıktı... 
ir--- derya?
---- gitti efendim..
ir--- tamam.. 
odamın kapısını açtım... 
tuna ve bülent  ayağa kalktılar..
ir---- ooo kimleri görüyorum... hoşgeldin bülent... hangi rüzgar attı seni ,buralara... 
bü--- hoşbulduk irem.. Mersine,seminere gelmiştim.. sizi görmeden gidemedim.. 
tokalaştık... 
ir--- iyi yapmışsın..özledik sizi..
tunaya dönüp..
ir--- merhaba hayatım.. 
tu--- merhaba.. neredeydin ..merak ettim.. 
ir--- işlerim vardı.. biraz dolaştım..

Hiç yorum yok: