Translate

2 Mart 2012 Cuma

663.bölüm..


önce yelizin,mersinde meyvelere işkence yapması geldi aklıma..
bülente cevap vermesi gerekirken..hırsını onlardan alıyordu ya... 
 
sonra da.. offf of.. 
hep en olmayacak zamanlarda ..insanlar bazı olumsuz düşünceleri uzaklaştırmak için.. 
mutlu olduğu anlar gelir ya, aklına... 
işte benim de aklıma.. mont-blanc ta ki.. o gece geliyor...
 
tunanın bana meyve yedirirken ki.. 
o hali ,gözümün önünde.. 
ne kadar mutluydum ,mutluyduk...
 
""""yatıyoruz.. puf puf geniş minderlerin üstünde.. şöminenin sıcaklığı.. 
tunanın dokunuşları arasında,mest olmuşum zaten... 
 
ir--- tuna dur yaa.. doydum... sen ye onu.. 
 
tuna dişlerinin arasında tuttuğu.. iri üzüm tanesini.. eline alıp... 
tu---  aç ağzını.. 
ir--- hah hah hah.. vermee.. 
tu--- yemee.. ben yiyeceğim.. açç..
ir--- hııı,öyle desenee... 
elime ver,üzümü.. 
 
alıp ,göbeğime koydum.. hoplattığımda..
tu--- hah hah hah... 
ir--- yemek istiyorsan.. biraz uğraşman gerekecek..
tu--- uğraşmak mı? zevkle..
ir---- tunaaa.. gıdıklanıyorumm... hah hah hah... """""
 
içimi çektim,oysa şimdi ne kadar farklı..
 bana bakmıyor bile.. yani bakıyor tabi de.. pırıltı yok..aşk yok.. 
içini göremediğim,sevgisiz bir bakışla.. mecburmuşcasına.. öylesine... 
 
nedenleri --istemesem de.. -- çoğunu,ben hazırladım.. tuna hep tolore etti.. 
kapatmaya çalıştı... 
daha ne kadar geçti ki,üstünden.. 
üç ay..içinde.. 
inişli çıkışlı bir hayatımız oldu.. inkar da etmiyorum.. 
gerçi bizim..iki yılda, hiç dosdoğru gitmedi ki evliliğimiz... bir düzene giremedik.. 
herşeyi abartılı ve sonuna kadar gördük.. yaşadık... 
 
ölümün kıyısından dönüp,hastanelerde psikolojimizi .. bedenimizi onarmaya uğraştık.. 
ben sınıfta kaldım.. tuna geçti ,diyordum.. ben ona da ,engel olmuşum.. meğerse..
o da.. kendiyle savaşıyor.. 
bir yanda ben .. bir yanda o.. ortada ,arada bir canlandırdığım sorunumuz var.. 
 
başka bir sıkıntımız,para pul...geçim derdimiz de ..yok.. rahat battı.. derler ya.. 
o ..sabırlı..aşık adamı usandırdım .. helal olsun bana.. 
sevgimiz ,herşeye yeter sanıyordum ben..tunanın boşanma ve ayrılık lafına tepkisiz kalışı.. 
mutfakta dedikleri.. içime oturdu.. aslında..
 
dengesizdim,iyice.. dengem bozuldu.. düşünme kapasitem ,iflas etti.. 
başım ,vücudum her yerim ağrıyor.. 
gel de, hülyaya hak verme.. anlaşamadığın koca.. insanı 
böyle ediyor demek ki.. 
"anlaşılamıyoruz madem ..sarhoş olmaktan başka çeremiz mi var"
 dedi tuna da... offffffffffffff of... 
 
herkes nasıl başa çıkıyor ki, sorunlarıyla... 
annem..teyzelerim 
birde kalabalık...sülalenin içine gelin gitmişler.. 
nasıl yürütebilmişler ..bilmem..
hem onlarla diyaloglarını koparma.. hem eş ,idare et.. geçinmeye çalış.. 
 çocuklarla ilgilen.. 
kendileri küçük yaşta olmalarına rağmen.. başarmışlar.. 
bende sorun var ,demek ki.. 
 
köy ,çiftlik yaşantısını birebir yaşamak kolay mı.. 
zuhalin hali, gözümün önüne geldi de..
bir dakika,durmadığı halde.. of bile demedi gece... 
 
babamın korumacı tavrı mı.. beni böyle yaptı.. 
hiç.. zorlanmadım ben.. hep hazırla kondum..
e evlendikten sonra, tuna da.. el üstünde tuttu.. 
anlamıyorum ki.. benim derdim ne öyleyse.. 
gerçekten huysuz muyum yoksa.. 
 
ero--- iremm.. gülümm.. 
 
başımı kaldırdım... 
ir--- bana mı ,dedin dayı..
ero--- (saçımı okşayarak.. )nerelere daldın.. böyle.. karadenizde gemilerin mi battı... 
iç çekip duruyorsun...
 
ir----(gülümsedim..zorla ) çok derinlere gitmişim.. duymadım seni.. 
 
ero--- beni değil.. tunayı duymadın.. 
ir--- hımm..öyle mi.. efendim,tuna.. istediğin nedir.. 
tu--- derinlerden, masamıza dön diyordum.. 
 
ir--- bedenim burada da.. ruhum ,ayrı takılıyor.. ikisini ,bir araya getiremiyorum.. birkaç gündür.. 
ero--- irem. tabancamı versene... 
 
ir--- (güldüm) niye.. ruhumu tehdit mi, edeceksin.. ireme ,geri dön diye.. 
 
güldüler... 
ero--- yok gideceğim de.. ondan istedim.. 
tu---  şişe bitmedi dayı.. saat dokuz.. erken daha..
ero--- başka zaman bitiririz.. tuna.. çok az kalmış,zaten.. 
sen ireme yardım et de.. ruhunu bulsun.. 
bende ,sıcak ..mutlu yuvama gideyim.. 
 
ir--- dayıı.. damarıma basma.. valla ... çok berbatım.. ağzım açılmasın.. 
dayım olduğunu unutabilirim..
seni  ,anlayışsız..bir erkek olarak görmek istemiyorum..... 
 
ero--- (gülerek... ) ooooo ..durum vahim desene.. derhal kaçmam lazım... 
tunaa, allah yardımcın olsun..
 
tu--- hah hah hah... aminn... 
 
homurdanarak kalktım... 
onlarda kalktılar.. teşekkür ediyorlar ,birbirlerine... 
tabancayı namlusundan tutup.. dayıma uzattım... 
gülerek aldı.. elindeki peçeteyle.. parmak izlerimi silip.. beline yerleştirdi..
 
ero--- tedbirli olmak gerekiyor.. (omuzlarımdan tutarak.. yanaklarımı öptü .. ) hoşçakal iroşum.. 
sende, ilaçlara ihtiyaç duyuyorsun sanırım.....  
 
ir--- dayııı.. delirtme beni.. 
 
ero--- hah hah hah... adresi biliyorsun, yengene gel diyecektim... 
 
ir--- sen ne diyorsun yaa... zorla,konuşturacaksın beni..  canına mı susadın..
 
ero--- (aceleyle.. tunanın elini alıp, omuzuma koydu ..sarılmasını sağladı yani..)
tunaa tutt.. bırakma sakın..  
 
tu--- ................ 
 
dayım koşarak çıktı ,bürodan.. dış kapıyı da, kapadı... belki de, mahsus yaptı bilmiyorum..
 
(şimdi düşününce kesinlikle eminim.. o ne,kurnazz.. tabi,fark etti aramızdaki soğukluğu .
.konuşmalarımızın ruhsuzluğunu.. )
 
tuna da bırakmadı, kolu hala ..benim omuzumda.. yan yana ayakta duruyoruz,öylesine..
halbuki,ben hemen çeker diyordum. 
sıcaklığı, kokusu.. içimi titretiyor.. 
başımı dayamak için ,inanılmaz bir istek duyuyorum ama çekiniyorum da..
 
hem kırdım,hem kırıldım.. birde, o karar verecekti ya... 
omuzumdaki parmakları,beni iyice kavrayınca .. 
tunaya baktım... 
 
o da, bana bakıyor.. 
ir--- evet?


Hiç yorum yok: