Translate

2 Mart 2012 Cuma

659.bölüm..



saat dört olmuş.. 
tunanın arabasını ,görünce.. eve çıkmadan..büroya gittim.. 
burhan kapının önünde yine... 
başıyla selam verip.. zile bastı..
ir--- sağol burhan.. 
--- rica ederim.. iyi misiniz.. 
ir--- değilim,burhan.. hiç iyi değilim.. 
tuna yakınmış kapıya, demek ki..o açtı... 
tu---............
ir---- merhaba 
tu--- sana da.. 
girdim içeriye... 
tu--- niye geldin... yatsaydın ya.. bende çıkacaktım şimdi.. 
elimdeki poşeti ,songüle verdim.. 
vahide hanımla ,selamlaşıp.. odama girdim... 
tunada arkamdan ,girip.. kapıyı kapadı... 
montumu astım.. yerime otururken... 
ir--- yatamadım..istiyorsan çık ... hatta sen gidip yatabilirsin ,ben yokum nasılsa.. rahat edersin.. 
yani buradayım,demek istedim... 
masaya elleriyle dayanarak...
tu--- sen bana sitem mi.. ediyorsun, yoksa... 
ir--- yok canım.. ne sitemi.. hak ettiğim gibi ,davranıyorsun...
 (elimi çeneme koyup) 
boğuyor muşum seni.. rahat bırakmalıymışım.. kapana kısılmış av misali ,çırpınıyor muşsun.. 
sadist olduğumu bile duydum.. bunlarda ziyanın,bakış açısıyla değerlendirmeleri.. selamı var sana..
oturdu masaya.. 
tu-- as.. ne kadar doğru ,söylemiş.. demek ,gizleyememişim durumu.. nerede gördün..
anlattım.. ama ağladığımı söylemedim.. gerçi anlamaması ,mümkün değil ama.. 
konuşmadan ..o bana bakıyor,bende ona.. 
kapı tıklatılınca.. indi masadan.. 
ir--- girinn.. 
songül ,elinde tepsiyle içeri girdi.. börek,tatlı ve çayları bırakıp.. çıktı.. 
tuna çay bardağını.. eline alarak,pencereye yaklaştı.. 
dışarı bakarak.... 
tu--- anlattım sana.. ben..hiç kolay bir ,hayat yaşamadım..  
çok çok bunaldığım ,zamanlar da ..olmuştur.. 
ama hep tektim.. 
arkamda düşünecek kimsem ,yoktu.. birisine..bağlı da,değildim.. 
mutluluklarım anlıktı.. öylesine bir hayattı
yani.. 
( çayından içip,bana döndü) sonra ... sonra.. sen doldurdun her anımı,tüm kalbimi.. 
mucizeydin...
 gayem vardı artık.. bir ışıktın,aydınlattın beni.. eksiklerimi tamamladın.. 
sevgiyle..sen mi, beni boğdun.. ben mi seni.. bilmiyorum..
 tek bildiğim,yanlış giden birşey var... 
senin her halin ,beni fazlasıyla etkiliyor ve ben artık dayanamıyorum.. dağılıyorum.. 
ir--- sorun da, çözüm de benmişim..  sorunları ,ısıtıp ısıtıp önüne koyuyor muşum..
 "sen ,kocanı böyle seviyorsan..
sevme daha iyi.. " dedi ziya.. 
(kalkıp yanına gittim.. tam önünde durup.. ellerimi arkamda kenetledim... gözlerine bakarak)
dayanamıyorum dedin,bende farkındayım.. 
halimden de hoşnut değilim ama madem değişemiyorum.. takılıp kaldım.. çözümü sen,söyle tuna.. 
ne istersen yapacağım... ayrı kalmak da ,boşanmak da.. dahil buna.. her dediğine ,razıyım.. seni çok seviyorum..daha fazla üzülmeni ve dağılmanı istemiyorum.. 
yüzünde ki ifadeden ,birşey anlamak imkansız..öylece bakışıyoruz... 
ağzından çıkacak kelimelerin,
canımı yakacağını biliyorum..
o da.. biliyor..ve söyleyemiyor galiba.. 
telefon çaldı üç kere.. biz kıpırdamadık hala.. büyülenmiş gibi, gözümüzü bile kırpmadık... 
vahide hanım , kapıyı tıklatmadan.. pat diye,odaya dalınca.. 
tuna sert bir sesle... 
tu--- nasıl ,içeri giriyorsunuz siz.. bu ne demek oluyor.. 
 mahçup mahçup, bakarak.. kısık sesle... 
va--- davranışımı mazur görün..pardon efendim... 
ama neslişah kara arıyor.. irem hanım , hiç bekletmeyin demişti de..  siz açmayınca..o yüzden geldim.. 
tu--- zamanlama müthiş.. iyi konuşsunlar ...
va--- ama irem hanımla değil.. sizinle konuşmak istiyormuş.. ... öyle dedi.. 
tu---istiyor demek..  bağlayın da..( ................... )
vahide hanım.. kapıyı arkasından çekti... tunadan..ilk defa ,küfürlü bir laf  duyduğuna eminim..