Translate

2 Mart 2012 Cuma

657.bölüm..


tuna, çok soğuk bana karşı.. ben ,alışık değilim böyle bir tavıra.. hak edip etmediğim ,tartışılır da..
yine de garip geliyor.. 
bana bakmıyor bile.. sahiden, çok da gergin ve üzgün görünüyor.. ertanı bile almamış baksana.. 
ben orada olmadığım halde ,hemde.. 
 
annemle babam da ,çok kızdılar bana...
ziya ve zuhali de unutmamak lazım tabi.. 
ben ayıp ettim.. düşünce yeteneğim mi kayıp oldu nedir.. zuhalin ziyayı koruması olağanüstüydü..
ve malesef ki dediklerinde haklıydı... 
 
tu--- irem..  geldik.. 
 
açtım gözlerimi.. evin önündeyiz gerçekten.. uyudum mu,ben... 
 
önce, beni bırakacak demek ki.. yasin arkada çünkü.. eskiden olsa... onu bırakırdı.. beraber dönerdik eve.. 
offfffffff of.. bir çuval inciri berbat ettim yine... inmem de,diyemem... 
doğruldum... 
 
ir--- yasin görüşürüz... selam söyle annene.. sağol ,geldiğin için.. 
ya--- as.. rica ederim... görüşürüz... 
ir--- tuna.. 
 
tu--- yasini bırakıp.. birkaç yere uğrayacağım..gece de,gecikirim.. bekleme beni.. 
ir--- peki.. hoşçakal.. 
tu--- yasin,öne gel.. 
 
benim eve girmemi bile beklemeden.. yasin oturunca.. gitti tuna.. 
gözlerimden yaşlar akıyor..öyle bozuldum ki..çığlık çığlığa ,bağırmak istiyorum... 
 
yukarı çıkınca... .. 
deli gibi.. bağıra çağıra ağladım.... üstümdekileri fırlattım sağa sola..
.. banyoya girdim.. duş alırken bile, sakinleşemedim... 
hala ağlıyorum... 
 
***********
 
saat iki gibi..  duruldum biraz.. 
fırlattıklarımı topladım.. 
bornozumu çıkarıp.. kot pantolonumu.. kazağımı giydim.. saçımı kuruttum.. 
bir kahve pişirdim kendime.. salondan da, sigara alıp yaktım.. 
 
telefonun fişini takıp.. büroyu aradım... 
vahide hanımdan bilgi alacağım ya.. 
"tuna bey burada.. irem hanım... sizin yorgun.. olduğunuzu söyledi.. 
merak etmeyin bizi.. lütfen,dinlenin.. "diyince.. 
"sağolun ,vahide hanım.." diyip kapattım... 
 
içtim ,kahvemi sigaramı... aklımı toplamam gerekiyor... 
 
gözlerim şiş.. kapatıcıyla olabildiğince gizledim.. 
 
giydim ,botumu.. montumu.. çantamı kapıp..
 evden çıktım.. saçlarımı açık bıraktım.. başım ondan da ağrıyor belki.. 
 
yürüdüm, yürüdüm... ayağım nereye götürdüyse... 
 
vitrinlere bakarken.. parkta otururken.. biraz açıldım...
 düşüncelerim netleşti.. tunaya karşı da, zuhale karşı da.. 
ben haksızım.. yargıladım, hükmümü de verdim.. 
ne çare ki... 
kendimi,nasıl affettireceğimi bilmiyorum.. tuna ,sabrım taştı demişti.. ben, çok zorladım onu.. 
olaylardan da bunalmıştı.. tuz biber oldu ,geceki halim de..
aynı evde,soğuk bir tunayla nasıl olacak.. ben ne yapacağım allahım.. 
fena ,tosladım bu sefer.. 
 
kalktım.. banktan... etrafıma bakıyorum.. 
... nerelere gelmişim böyle.. taa,hastaneler kavşağındayım.. 
 
oradaki, pastaneye girdim.. börek almak için... 
hangi pastane olduğuna bile, bakmadım tabi.. 
 
--- burun efendim.. ne arzu etmiştiniz.. 
ir--- ıspanaklı börekten ve cevizli baklavanızdan .. birer kilo istiyorum.. 
---- tabi hemen.. oturmaz mıydınız.. bir çay ,ikram edeyim size.. 
 
adama baktım.. yılışık da değil ama.. bu ne samimiyet böyle.. 
--- pardon, ziyanın nişanında.. görmüştüm sizi.. yanılıyor muyum acaba.. 
pastayı biz yapmıştık da..
 
. (kutunun üstünde "kamburoğlu"yazısını görünce jeton düştü)
ir--- yanılmıyorsunuz.. nasıl tanıdığınıza, şaşırdım da.. olur,bir çayınızı içerim.. 
oturdum.. sandalyeye.. 
çayım geldi .. 
--- ben muharrem.. zuhal hanıma ,çok benziyorsunuz.. o yüzden tanıdım.. 
 
ir--- evet.. benzeriz... ben de,irem.. memnun oldum.. 
---- bende.. zuhal hanımın.. dedesi ,vefat etmiş sanırım.. öğlen ziya söyledi.. başınız sağolsun.. 
 
ir--- evet.. sağolun.. 
 
çayımı bitirdiğimde, benim paketler hazırdı.. poşete koyduğunu görünce..
ayağa kalkıp ,tezgaha yaklaştım...
 
ir--- teşekkür ederim.. muharrem bey.. borcum nedir.. 
--- xxx verseniz yeter..irem hanım.. 
 
çantamı açtım.. aa , cüzdan yok.. almamışım.. 
 ne yapacağım şimdi... 
 
zi--- muharreem.. hazır mı.... siparişlerim..
----  gel gel.. hazır..soğumasını bekledim.. saracağım sadece... pardon.. hemen geliyorum... 
 
adam gidince,başımı kapıya çevirdim.. ziya üstünü değişmiş..
 giyinmiş takım elbisesini..gömlek,kravat.. 
traş olmamış sadece.. içeri girdi..
 
zi--- oo.. irem hanım da ,buradaymış.. 
ir--- merhaba ziya... 
zi--- merhaba.. ne işin var ,burada.. 
 
ir--- yürüyordum, fark etmemişim.. buraya geldiğimi..
ziya.. ben.. börek ve tatlı aldım ama cüzdanım evde kalmış.. 
arkadaşına ayıp olacak ama o gelmeden
ben gitsem.. bahaneymiş gibi..cüzdanımı unutmuşum, demek istemiyorum.. 
 
zi--- bu ayıp değil.. insanlık hali.. olabilir,unutabilirsin..
 (uzanıp, aldı poşeti..tezgahın diğer tarafından) 
benim de ,yapabileceğim şeyler oluyor ..arada sırada... 
ben veririm.. üzülme..  
 
ohh, oda lafı oturtturdu.. öyle utandım, öyle utandım ki... kızarmışımdır kesin... 
 
ir--- ben ,ben özür dilerim ziya...afedersin.. 
zi--- al bunları da.. git ,arabaya otur .. evine bırakayım seni.. çok uzaktasın.. 
ir---  affettim de.. 
zi---................... muharrem geliyor.. git hadi.. 
 
aldım ve çıktım pastaneden... sersem gibiydim zaten... biraz daha sersemledim.. 
kaldırımda,arabanın yanında bekliyorum.. binmedim.. 
 
ziya ve muharrem ellerinde ikişer tepsi.. geliyorlar..
zi--- iremm.. arka kapıyı açsana.. 
 
açtım hemen... 
tepsileri koydu.. muharremin elindekileri de aldı... 
 
zi--- sağol muharrem.. eline sağlık.. 
---- afiyet olsun.. zuhale, baş sağlığı dilediğimi söyle..
iyi günler ,irem hanım.. 
ir--- sizede... 
 
ziya ,arka kapıyı kapatıp.. 
zi--- e hadi.. acelem var.. ne bekliyorsun.. 
 
oturdum artık.. 

Hiç yorum yok: