Translate

1 Mart 2012 Perşembe

644.bölüm..

zi--- zuhal ,Ankaraya gitmek için... ergünle onsekizi yada yirmi beşi olarak konuştuk...
tarihi sen seç.. ona göre izin alalım...

zu--- on sekizi ..uygun.. 
zi--- tamam..

er--- kaç gün izin alayım...
zi--- bir gün dinleniriz.. bir gün siteler,bir gün.. alışveriş.. bir gün... gelinlik ,iki gün de.. akraba ziyaretleri..
komşular da, görmek isteyecekler zuhali.. elmadağa da çıkarız...

er--- ooo.. yıllık iznimi alayım bari..
al--tu--ir--- zi--hah hah hah...

er---üç güne sığdırmamız lazım.. işim var.. gezmeye gitmiyoruz ki... siz sonra gezin..
ben, Ankarayı
görmek bile istemiyorum..
zi---  niye memleketime çamur atıyorsun...ergün...
er--- atmıyorum da.. anılar diyelim... senin de..nereli olduğunu çözemedim daha...

zi--- hah hah hah... baba tarafından.. Bilecik,anne tarafından.. Nevşehir
Ankara doğumlu......
 hanım tarafından da..Adanalıyım ergün..
ne var ki... bunda...

tu-- er-- al-- ir--zu-- zi--- hah hah hah..

zi----Şimdi de bu civarı keşfediyorum.. gittiğim yerlerin de,şivesini kaptım.. esmerliğimden dolayı,yabancı gibi durmadığımdan..konuşunca kendilerinden birisi sanıyorlar bazen..  kültürler karışmış.. bir sokağın içinde.. hem cami var..hem havra ,hem kilise.. mesela Antakya,görülmesi gereken  muhteşem bir yer..


tu--- ziya, götür bizi.. rehberliği güzel yapıyorsun...

zi---( gülerek..)  tabi gidelim.. ama  bir günde gezilmez.. kalmamız
gerekir.. evlendikten sonra olsun..


ir--- ohoo.. çok bekleyeceğiz desene..
zi--- ne güzel moral verdin,irem.. sağol..

ir--- yok ya.. yanlış anladın.. siz evlenince.. rehberliği, zuhale yaparsın sen... bizi unutursun ..
demek istedim...
tu-- er-- al-- ir--zu-- zi--- hah hah hah..

tu--- iş ciddileşiyor ha...
zi--- evet abi.. mobilya gelsin de.. yerleşelim artık..
tu--- hayırlısı olsun...

er--- eline sağlık bacım.. biz kalkalım..
ir--- aa nereye ya..çay içeceğiz daha..
zi--- ben içmem..
er--- bende..
al--- başka zaman diyelim.. hepimiz çalışıyoruz.. irem..
zu--- yormayın kendinizi.. ben çayın altını ,kapadım ... gidebiliriz..

al-- er-- zi-- tu-- hah hah hah...

tu--- geldiğiniz için sağolun.. geçerken,yine uğrayın olur mu..

zi--- olur abi.. sizde buyurun.. iki orta,bir sade ..hadi bize müsade..

al-- er-- zi-- tu-- zu-- ir-- hah hah hah...


****
ertesi sabah..  tuna uyurken.. kahvaltıyı hazırlayıp.. birde not yazdım... çıktım evden..
öğlene kadar.. nefes almadan çalıştım .. tüm günün işini bitirdikten sonra..

kalkıp.. mantomu giydim...  vahide hanıma.. hoşçakalın diyerek.. çıktım bürodan...
sakinleşmek için yürüdüm biraz..  küçük postanenin önüne geldiğimi görünce.. üç avuç jeton alıp, girdim kulübeye...

 hülyayı arayıp, tebrik ettim.. çok memnun oldu...
kızı iki aylık olacakmış ,neredeyse... eşinle,iyi misiniz dedim..

tüm içtenliğiyle..
"sana doğruyu söyleyim mi, irem abla.. 
annemin huzur vereceğini bilsem..azıcık da cesaretim olsa...
dileği ,babasız büyütmek pahasına ... derhal boşanırdım..
yine de, bu evliliğin sonu boşanma gibi görülüyor... bakalım ne kadar dayanabileceğim..
bilmiyorum...
hiçbir konuda.. hiçbir şekilde anlaşamıyoruz... ben sürekli hastayım..
psikolojik olduğu aşikar..ya delireceğim.. ya da,kanser falan olurum..herhalde..
beyhan.. getirmiyor beni.. geri dönmem diye... o kadar özledim ki.. sizleri..
herkesi öp benim için.. " dedi.. birde ağlayınca.. ben dağıldım tabi..

teselli etmek için ,dil döktüm iyi mi... "kocanında iyi huyları vardır.. içine büyütme "dedim..
"kayınvalidem geliyor",diyip.. kapattı...
öyle üzüldüm ,öyle burkuldum ki.. kızımız ,ne de olsa..
saadet teyzeme ,sevgilerimi yolladım...

sonra neşe ablayı arayıp.. gözünüz aydın dedim.. çok memnun oldu..
kızını,kendini sordum cıvıl cıvıl anlattı.. geleceğiz,sen dinlen diye bekliyoruz dedim..
annem burada,gelin irem..beklerim dedi.. ama
sanem hanım ağlayınca ,kapamak zorunda kaldı..



nuriyi de,arayacaktım da... şaziyeyi çekemeyeceğim şimdi... bir akşam annemlerden ararım artık..
.

Hiç yorum yok: