Translate

1 Mart 2012 Perşembe

633.bölüm..

ay nasıl yemek yediğimi ,bilemedim...saldırmışım..mantar soteye.....

 tuna da.. yedi ama.. o , gaz lambasının ışığında... bana
bakıyor aslında.. hiç bir şey de ,demedi henüz..


saçlarımı savurup,yaslandım arkama... midemi ovuşturuyorum...
hala hırkam ve kürküm de üstümde ama...

ir--- ufff.. eline sağlık.. uzun zamandır.. böyle yememiştim... mantar nefisti.. ahhh.. midemm..

tu---afiyet olsun..  biberli yada sumaklı kahve içer misin.. misafirim... adın nee..

ir--- kül kedisi dedin ya.. bildin.. soda da ,olur.. en safından..

tu--- niye aç kaldın,sen... kürkün var da...paran mı, yoktu... (kalkıp, sodayı verdi bana)
gel , otur... yada kıvrıl.. nasıl istersen...

gidip divana oturdu...


sodadan bir iki yudum,içip... masaya bıraktım...gülerek,kalktım ayağa...
kürkü çıkarıp... sandalyenin arkasına astım...

ir--- köle gibi,çalıştırıyorlar beni.. yemek veren mi var.. (hırkayı da çıkardım..) bütün kıyafetim de bu,işte...

tuna  dudak büktü...gülümseyerek...
tu---  bunları da, vermeselermiş keşke.. yani,sahiden.. acımasızlarmış canım...

sodadan biraz daha içtim.. ayaktayken... geri bıraktım şişeyi..
tam önüne gelip..
eteğin,kalın kemerini.. yavaşça açtım...

ir--- bu etek de.. başkasının.. kıvrılacağım ya... çıkarayım da.. kırışmasın...
(gözlerine bakarak) sizin için,sorun olur mu...

tu--- yooo... aksine.. yani..kırışmasını tabi, istemem.. 

 çabucak  kemeri takıp..

ir---  yok yok... kırışsın.. çıkarmayayım...
tu--- niye ya.. pardon.. siz bilirsiniz.. tabi,otursanıza...

büstiyer de.. sıkmaya başladı.. çok yedim ya..
yine de.. biraz ilerisine oturup..
bacak bacak ,üstüne attım..


ikimizde sessiziz... ben ,etrafıma bakarken..ayağımı sallıyorum... tuna da ,bana bakıyordu...

 gök gürleyince, evi salladı sanki.. gerçekten korktum...
ayyy diye..tunaya bir sokuluşum var..
görmeliydiniz...

kollarının arasındayım.. 
sarıldı sıkıca... kesik kesik ,nefes alıyorum...

tu--- sakin oll..
ir--- offf.. çok korktum yaa.. kalbim çarptı...
tu--- bakayımm..
ir--- (doğruldum) aa daha neler.. niye bakacakmışsın ki.. benim, yatmam lazım... ne giyebilirim..
ve nereye yatacağım...


tu--- (gülerek...) dolapta ,çok uygun bir kıyafet var... senin için aldım.. onu giyersen... yatacak yer veririm ,sana.. bende ,ateşe odun atayım... üşüme...

dolabı açıp da... askıdaki.. miniminnacık ,gecelik benzeri şeyi görünce..
birbirimizi tanımama ,adımızı söylememe.. oyunumuzu unutuverdim...

ir--- hiii... tunaaa.. hah hah hah...
tu--- tuna dedin... yandın.. ben kazandım...
ir---- tuh yaa.. dedim mi... halbuki beni görünce..sen söylersin ,sanıyordum..

dolabın yanına geldi.. elimde tuttuğum .. askıyı alıp,dolaba koydu...
tu--- dedinn.. bu ne hal,bu ne cesarettt...gözlerim, şaşı oldu.. aklımı aldın,aklımııı...
nasıl demediğimi,bende bilmiyorum..

büstiyerin.. önündeki ipi çekip.. gevşetti.... "sıkıyor dimi" dedi..
ir--- sıktı  da... ya sen,nasıl aldın "o şeyi"
tu--- ( kopçaları tek tek ,açarken.) mayoları alırken ki.. taktiği uyguladım.. 

ben de üstündeki kazağı çıkardım..  saçları karışınca da ,gülerek.. .
ir--- elektrik çarpmış gibi ,oldun..
ellerini belime koyup..
tu--- evet..  yüksek voltajlı ,irem çarptı beni..

***********

sıcak evimiz,rahat yatağımız .. konforlu banyomuz yok ,sanki..

yünden,sert yer yatağı.. kuştüyüymüşcesine.. geldi bize... 

şöminenin önünde..giyinirken.. üşümemek için,çabala dur...
ateşte saçını kurut... işkence gibi ama umrumuzda mı..

gençlik işte.. kanımız deli.. katlanılması ,yapılması.. zevkti ... aşk sarhoşu olmuşuz.. bize
dokunur mu..
dışarıda ki.. fırtınayı yağmuru duymadık bile..

koyun koyuna .. birbirimizin sıcaklığında.. hasretlik çekermişcesine..
dokunmaya.. bakmaya.. öpüp koklamaya doyamazken...  horozlar öterken..uykuya yenilmişiz...



******************************

Hiç yorum yok: