Translate

28 Mart 2012 Çarşamba

1118.bölüm..

orta yaşlı iki bey,masamıza yaklaşınca.. sözünü tamamlayamadı..
kalktı ayağa.. hoşgeldiniz diyip.. beni tanıştırdı..

bekir-- mustafa fazlı ve güngör altın.. bahadır holding patronu,irem kara..

bizde tokalaştık;samimiyetle iltifat ederek,"çok gençsiniz tebrik ederiz..memnun olduk "dediler..

ir-- ben de memnun oldum efendim.. sağolun..

oturdular.. nasılsınız dedik birbirimize.. yemekleri söylerken..tuna gelmez mi..
tabi en çok ben şaşırdım..  onlar biliyorlarmış birbirlerini..
tuna da hoşgeldiniz diyip, yanıma oturdu.. merhabalaştık..

tu-- kusura bakmayın,nizamettin beyin yanında biraz fazla kalmam gerekti..
bekir-- önemli değil.. mustafayla,güngör de yeni geldiler zaten..
bizde iremle konuştuk biraz.. yemeği daha yeni söyledik.. sende bir bak menüye..

tuna da siparişini verdi.. mustafa,güngör ve bekir bey.. gülerek konuşuyorlar..
tu-- (bana bakıp,kısık sesle )seninle konuştuktan sonra haberim oldu.. çok mu şaşırdın,başka birşey mi var..
ir-- (mırıldandım ) her ikisi de.. ama seni gülerken gördüğüme ,çok sevindim.. iyisin değil mi..
tu-- evet.. lise binasını yapmaya gerek kalmadı..nizamettin bey,onaylattı.. onu bekledim..
ir-- sağolsun.. onaylattığı dilekçeni versene..sana birşey soracağım da,çaktırmayım..
(tuna cekedinin iç cebinden dilekçeyi çıkarıp verdi.. açtım,okurken de..
 mırıldanarak ) -bütçeme dokunmadan-
bu hafta 310 bin lira acil para kullansam.. seni sarsar mı.. almayacağım dedim ama..
tu-- sarsmaz.. güleceksen ve gerekliyse kullan.. son dediklerini hiç duymadım..
ir-- (gülümseyerek, katladım kağıdı.. verdim) destekle beni..
tu-- daima..

mustafa-- tuna topraklarını ekmeyecekmişsin.. doğru mu..
tu-- evet.. nereden duydun,mustafa abi.. haber ne çabuk yayılıyor,böyle..
bekir-- ben söylemedim..

güngör--benden duydu tuna.. inşatta çalışan,köylüler aralarında konuşuyorlardı..
hatta parselleyip, satacakmışsın..
eğer ihtiyacın varsa.. destekleriz, ata toprağıdır.. satma..kredin sonsuz haberin olsun..

tu-- (gülerek) çok sağolun,bir ihtiyaç varsa.. sizin krediniz de sonsuz..
 ne parsellemeyi,ne de satmayı düşünmüyorum..
bu dedikodulardan,insanlarla uğraşmaktan  yorulduğum için..  ekmeyeceğim dedim sadece..

mustafa-- çok sevindim,öyleyse sana arazi satalım..
güldük..

tu--  abi ben araziyi ne yapacağım,uğraşmaktan bıkmışım zaten.. ..
güngör-- uğraşmayacaksın ki.. bu ilerisi için,  çok karlı bir yatırım..

tu-- doğrudur da..ben en büyük ve karlı yatırımımı yapıp,çekildim..
 yanlış kişiyle konuşuyorsun,abi..  muhatabın irem..razı edebilirsen.. gerekli görürse, alır.. patron o..

mustafa-- güzelll..
bekir-- erken sevinme,mustafa..
tu-- bence de..
güngör--mustafa--ir--bekir--tu-- hah hah hah..

yemeklerimiz geldi,yiyoruz..

mustafa-- irem hanım,yiğenim ceyda'nın selamı var.. buraya gelirken karşılaştık da..
aynı okulda okumuşsunuz sanırım.. tanıyor sizi..
ir-- as. evet ben de tanıyorum..nasıl,neler yapıyor ceyda..

mustafa-- iyi.. ekmek elden,su gölden.. keyfi yerinde.. geziyor,bol bol..
ingilizcesi çok iyi,gel şirkette çalış..
bir faydan olsun diyoruz ama umrunda değil hanımın..yaşıtsınız ve holding yönetiyorsunuz,bravo..doğrusu..

ir-- teşekkür ederim,mustafa bey.. ceydanın aile yapısını bilmiyorum ama şartlarımızın hemen hemen aynı olduğunu düşünürsek..
kolejde okumayı neredeyse bir statü olarak gören bir çevrede büyüdük..
ingilizce öğrendik de,hedefimizi yükseltemedik .. "ağanın kızı,çalışır mıymış.. sonra ne denir,arkamızdan.. okusan ne olacak..sonuçta evlenip,evimizin hanımı olacaksan.. gerek yok" denildi hep..
eşimiz muhtemelen çiftçi.. geleceğimiz de garantide olacaktı.. baba evini aramayacaktık.. dayatılan öğretilen,çizilen rota buydu..
hala da,değişmiş değil.. sizler de söylüyorsunuzdur çocuklarınıza..
şimdi ceydaya ingilizcesi için..ihtiyaç duyduğunuzu,çağırdığınızı söylediniz..
ceydanın yerinde ben olsam,ben de gelmem..
fırsat yaratıp..güvendiğinizi,başaracağına inandığınızı hissettirmeyi deneyin..
hazır elinizde hasbelkader yapılmış ,bir yatırım varken.. böyle çok daha karlı çıkarsınız..

mustafa--..............
güngör--..................

tu-- iremm,konu ağır geldi.. değiştir..
ir-- olabilir ama gerçek bu..ceyda için denilenleri,duyunca.. onu anladığım için, dayanamadım..
pardon mustafa bey..

mustafa-- rica ederim , haklısınız.. hiç böyle düşünmemiştim..deneyeceğimden emin olabilirsiniz..
ir-- sevindim..

güngör-- beni affedin de.. tuna da çiftçi.. ve evlisiniz..çalışmak dışında.. dediklerinizle çelişmiyor musunuz..
bekir-- aklımdan geçeni sordun,güngör..ben irem hanımı bir daha kızdırmayı,göze alamamıştım doğrusu..
tu-- nasıl yani..
bekir-- hiç sorma,gaflete düştüm.. fena fırçaladı..

ir--  yok canım, estafurullah.. söylediklerimi hak ettiniz ve saygı çerçevesindeydi bence..
 güngör beyin sorusu da, dokunmaz..çünkü bizi tanımıyor..çelişiyor gibi görünse de.. bizim durumumuz istisna..benim gibi asi ve evliliği düşünmeyen birisini,ikna edip ..başını döndürecekçok önemli ,insani artıları var tunanın..maddiyat bunlardan birisi değil,hiç olmadı..
yürekten iyi ki,evlenmişim ..iyi ki kaderimmiş diyebilmek,
her kula nasip olmaz diye düşünüyorum.. ben çok şanslıyım,o konuda..

tuna da, çalışmama taraftar değildi.. ama şartlar gereği,isteğimi geri çevirmedi..bana güvenerek..
ilk acemiliğimde bile hiç karışmadı,engellemedi..karar senin dedi..destekleyip,öğretti..
başardığımı görünce de.. tüm karar,yetki ve sorumluluğu bana devredip..tamamen çekildi..
başta tuna olmak üzere, tecrübesine güvendiğim herkesin fikrini alırım..
kendimi hırslı,hevesli bir öğrenci olarak görsem de..doğru bildiğimi yapacak kadar da, gözü karayım..

güngör-- tuna en karlı ve büyük yatırımımı yaptım diye boşuna demiyormuş..tebrik ederim,ikinizi de..
tu-- sağolun..
ir-- (saatime bakıp) tuna,okula gecikiyorum demediğine göre..bilmediğim bir konu mu var..
tu-- (gülerek ) yok yok.. iki saat sonra, kampüse gideceğim..toplantıya çağırdılar..  

Hiç yorum yok: