Translate

26 Mart 2012 Pazartesi

1097.bölüm..

sacide hanım,elinde şallar ve hırkalar olduğu halde geldi.. hepimize verdi sağolsun..
elektrikli ısıtıcılar da,bize dönük olarak çalışınca ısındık..
sohbet ediyoruz ama gözüm dışarıda..

yağmur harika yağıyor.. manzara olağanüstü.. camlara vuruyor damlalar..
içimi çekerek tunaya gayri ihtiyari,bakınca..

sacide--(gülerek ) yağmurun anısı var herhalde..
ir-- (gülümsedim ) anısı olmayan yoktur sanırım ama bizim biraz daha fazla sanki..

niz-- anılar var da.. zamanla ,kişiye göre yağmurun etkisi farklılaşıyor..
ertuna bey,ürünü düşünüyor.. siz yolda olan tırlarınızı.. ayla sızılarım artacak diyor.. bense çocuklar şimdi neredeler derdindeyim..

sacide-- doğru,diyorsunuz nizamettin bey..karşılıksız verici konumdayız..her şartta desteğiz onlara..
ama  kendilerini kurtaracak yaşa geldiklerinde, hayatı tanımaları için..
biraz uzaklaşmak lazımmış..yeni anladım..

ayla-- bende diyorum da,nizamettin onları hala çocuk olarak görüyor..
hü-- aa,iremm..

başımı çevirince bekir beyin..yanında hüseyin bey ve eşi elif hanımla terasa geldiklerini gördüm..

ir-- (gülümseyerek kalktım,tabi diğerleri de kalktı .. tokalaşırken..)
merhaba hüseyin bey.. elif hanım.. sizi görmeyi beklemediğimden ben deşaşırdım.. hoşgeldiniz..

hü-- elif-- hoşbulduk..
tunayla da tokalaştılar,sacide hanımla da..
bekir bey nizamettin beyi ve ayla hanımı da tanıştırdı..

hü-- memnun oldum,bekir çok ısrar etti.. girmemiz için..lütfen rahatsız olmayın..
niz-- estafurullah,bizde memnun olduk..
bekir-- tok ağırlaması zor olurmuş.. ama meyve yersiniz canım..

sacide-- tabi tabi..

sandalyeler, servisler geldi.. oturma düzenini değiştirdik..
dört erkek,dört hanım eşlerimizin karşısına oturduk..
nasılsınız muhabbetinden sonra..
içkiler,meyveler servis edildi..

ir--  siz nereden arkadaşsınız.. yollarınız ne zaman kesişti,bekir bey..

bekir-- çocukken,Adanaya yeni geldiğimizde..
yan yana evlerde otururken kesişti..  onlar yoksuldu da,biz onlardan daha yoksulduk.. ama çocukluk işte,aklımız ermiyorduhaylazlık peşindeydik..analarımızı delirtirdik..
beş erkek kardeş biz,beş erkek..bir kız onlardaydı..
hüseyinle yaşıtız, abisi ve ablası okula giderdi.. biz kaçar top oynardık..
(içini çekerek ) onun babası bal üretip,satar..
benim babam da,hamallık yapardı..
ikisinin tek ortak noktası, müthiş çalışkan olmalarıydı..
biz yattıktan sonra gelir,uyanmadan giderlerdi..
 babalarımızı hiç uyurken yada yatarken görmedik..diyebilirim..  dört yılböyle geçti.. sonra biz taşındık ama ara ara hep görüştük..

ayla-- sacide hanım nasıl ve ne zaman girdi hayatınıza..
bekir-- (gülerek ) hep vardı,ayla hanım..akrabayız.. on yaşında Adanaya gelirken,
beni bekle demiştim.. on yedi yaşında Kayseriye gittiğimde...nerede kaldın dedi..

hü--niz-- ayla--ir-- tu--elif-- hah hah hah..
 
ir-- iyi ki,ailesi baskı yapmamış..yoksa nasıl bekleyecekti sizi..

bekir-- ben göz koymuşum da,babalarımız da kendi aralarında anlaşıp..
o zamandan söz kesmişler ,zaten..ama bizim haberimiz yok.. yoksa evlenmemiz hayaldi..
 yedi yıl içinde.. halimiz vaktimiz biraz düzelmişti..
üç odalı bir evimiz ve bir dönüm toprağımız vardı artık.. ekip,ürünü satıyorduk..
babamla dünür gittik..hiç hesapta yokken,başlık parası istedi babası..
boğaz tokluğuna çalışan işçileriz ama  para falan görmüyoruz ki.. kazandığımıza toprak alınıyor..
kayınbabama hiç param yok,dedim.. o zaman sacide de yok dedi..
babamdan istiyorum,hayır vermem.. ikinci,üçüncü işlerde çalış.. kazan biriktir..diyor.. sacide haber gönderip,
beni evlendirecekler diyor mu..sinirlendim,babam olmadan..
moralim bozuk,feci efkarlı bir halde kara trenle Adanaya döndüm..
gece gece,oturdum garın merdivenlerine.. dokunsan ağlayacak durumdayım..

tu-- erkeklerin genel kaderi bu herhalde..

kahkahayla güldük..
niz-- tuna bey de beklemiş ,anladığım kadarıyla..hüseyin bey ya siz..
hü-- offff off.. hiç aklıma getirmeyin, nizamettin bey..
niz--hepimiz mi,bekledik yani.. alacağınız olsun hanımlar..

sacide-- ama bende bekledimm..
ayla-- bendee..
elif-- bende..
ir-- bana bakmayın,tunadan ve beni beklediğinden  haberim yoktu ..zaten olsa hiç kimse tutamazdı beni..

tuna "seni yalancıı "der gibi bakınca..
ir-- suss,çaktırma.. 

elif--bekir--hü--tu--ir-- ayla--sacide-- niz-- hah hah hah..

elif-- ee bekir bey.. oturuyordunuz basamaklarda..sonra ne oldu..
bekir-- (hüseyin beye bakarak )elif, bilmiyor mu..

hü-- yok.. senin ve benim aramdaydı o.. söz sözdür..
kaptırdın,anlatıyorsun .. sen bu kadar çok konuşmazdın,bekir..

Hiç yorum yok: