Translate

26 Mart 2012 Pazartesi

1085.bölüm..

tuğ-- irem,ufuk birşey söyleyecek sana.. beni,izin almak için çağırmış..
olur,dedim.. sende kabul et..
ir-- hıı,söylesin bakalım..
ufuk-- tayı hediye edeceğim dedin ya.. senden alabileceğimi söyledi babam..
ama biriktirdiğim harçlıklarımı da alırsan.. kabul edebilirim..
ir-- (gülümsedim ) peki,alırım.. sen biriktir paranı..

mua-- kurban olurum.. çocuk,para derdindeymiş..

tu--  dokuz yaşında tay sahibi olman,ayrıcalık bence de..
ve bedelini düşünmen.. biriktirmen de çok güzel..tebrik ederim,ufuk..
tayın çok değerli olacak,eminim..
bu yaz ,çiftlikte çalışmayı öneriyorum sana.. hem yevmiye alırsın,hem de
çiftlik hayatını öğrenirsin..tayına daha kolay bakman için,iyi olur sanırım.. ne dersin..

ufuk-- sağol da,yevmiye ne.. bilmiyorum ki amca..
tu-- bir günlük,ücret.. yaptığın işe göre alacağın,para yani..
ufuk-- kim verecek.. ne iş yapacağım..
tu-- iş çok,buluruz sana göre.. ben vereceğim..
ufuk-- babaa?
tuğ-- olur,çalışabilirsin..

ufuk-- tamam.. ben doydum.. eline sağlık,ela.. kalkabilir miyim..
ela-- afiyet olsun.. kalkabilirsin,ufuk..
tu-- timsahınla oynayacaksan,söyle ben vereyim.. yukarı koydum..
ufuk-- hayırr.. ders çalışacağım,ireme söz verdimm..
ir-- allahım ne güzel irem diyor,bu yakışıklıı..
ufuk-- hah hah hah..

ufuk gidince,gülerek.. kısık sesle..
tuğ-- uyanık,sigortasız işçi buldun.. hiç kaçırmıyorsun..

tuna gülümsedi sadece...
ir-- sen öyle san,abiciğim.. tuna söylesene..
tu-- gelen bütün işçiler ,mutlaka sigortalanır..işte söyledim..
ir-- (güldüm )abim bilmese de ,ufuğun yedi yıldır sigortalı olup.. hara alacak kadar da.. parası olduğunu söyle demiştim..

tu-- (içini çekerek..niye söyledin der gibi bana baktıktan sonra ) sayende artık duydu..
ufuk yiğenim ama hazıra alışmasın..
 emek verip,çalışsın ki.. zor kazanıldığını anlasın istiyorum.. ileride o parayı yönetirken.. şaşırıp..
 savurmayacağına emin olabileyim.. kötülük yapmayalım,çocuğa..

tuğ-- sağol,şaşırttın beni.. ama doğru söylüyorsun..
biz erenle hem çalıştık,hem de o hatayı yaptık.. senden gelen para,fazladandı..bir dönem epeyce savurduk.. sana benzesin bari..

tu--  yok yok,benzemesin.. size göre ,daha makulüm belki ama bende çok masum ve kolay sayılmam..
 ortamı görsün,tanısın.. istiyorum..şartlar denk geldi.. tayı olduğunda,hiç kimse dokunamayacak ona..
ben çalışıp,aldım diyecek..

ir-- bir dakika.. bu laftan ben alındım,şimdi..ben çalışmanın zorluğunu..
biliyorum.. kazansam da,pazarlığımı yapıyorum.. ama
 tay bana hediye edildiğinde..para vermek,teklif etmek aklıma bile gelmedi..

tu-- (gülerek ) sen istisnasın hayatım.. hediye etti ama babana kızgındın.. evlenmem diye çırpınıyordun ,unuttun mu... o sırada bir de beni gördün,akıl firar etti.. doğal olarak..

ir-- (gülümseyip,başımı salladım sağa sola ) yaa,öyle oldu değil mi..

ela-- bülentin,kulağı çınlasın.. ilk tanıştığınız da..iremin  sıkma yemek için çağırdığını,anlatmıştı bize..
tunanın da.. tek kalmak için..

tu-- (gülerek ) sözünü kesiyorum ama bülenti acilen görmek istiyorum ela,bilmem anlatabildim mi..
ela-- yoo..

mua--fir--tu--tuğ-- ela--ir--  hah hah hah..

********

yemek sonrası.. masayı topladık el birliği ile..ben kahve yapıyorum,ela bulaşıkları yıkıyor..
tunayla tuğrul da,meyve hazırlayıp..  baklavaları koyuyorlar..

halam,firuze hanım ve ufuk da.. biraradalar.. odasında,legolarla uğraşıyorlar..

tuğ-- balkonda içki keyfi yapalım,iki kardeş..
tu--  başka zaman ,içeriz..

tuğ-- niye lan..
tu-- canım istemiyor..
tuğ-- iremm,ne diyor bu.. sen mi,yasakladın..

tu-- tuğrul,ne meraklısın..
 ağzından kaçırma halamın yanında,zona oldum.. doktor yasakladı..
ela-- hii,geçmiş olsun..
tu-- sağol ela..
tuğ-- ne zaman ,niye söylemiyorsun oğlum..
tu-- bir hafta oldu..ilan mı edecektim,burada mıydın ki..
 hem geçiyor zaten.. .. bir iki güne kadar birşeyim kalmazmış..

tuğ-- nerede,aç çabuk.. bakmam lazım..
tu-- yok ya,başkaa..
ir--ela-- hah hah hah..

ir-- abi,belinde ama üstü steril bantla kapalı.. açamaz..
gece açıp,krem sürüyorum.. İstanbul planı,bu yüzden iptal oldu elacığım..
bülent  korkuttu bizi..güya rapor aldı ama hiç dinlenemedi tuna..(fincanlara doldurdum kahveyi ) nerede içelim..
ela-- (elini kurulayıp ) balkonda içelim irem.. halamlara yapmadın mı..
ir-- yok,istemediler.. tatlı yiyeceklermiş..

ela-- siz çıkın öyleyse, ben vereyim..

Hiç yorum yok: