Translate

26 Mart 2012 Pazartesi

1084.bölüm..



indirdi kucağından..
ela-- git ve odana bak bakalım,beğenecek misin..
ufuk-- tamam..

ela-- yeni terliklerini de giyy..
ufuk-- teşekküy.... teşekkür ederim ela..
ela-- ay ay.. teşekkür de edermiş.. aferin yavrum..
ufuk-- irem istedi..
ela-- ona da,bravo ..

ir-- elaa,bravo diyeceğine yardım et.. belim ağrıdıı..
ela-- tamam elticiğim,tamam..( ufuğun olmadığını görünce,kısık sesle )
beline ne oldu hıı..
ir-- (doğruldum ,gülerek ) beni söyletme de.. sen kendine bak..

asansörün içindekileri kenara çekip.. kapıyı kapadı..
ela-- (koluma girerek ) tuğrul getirsin .. irem ..kendine dikkat et dedi,derim..
ir-- ela-- hah hah hah..
*********

ela gezdirdi,ay evlerine bayıldım.. kutu gibi.. çok şirin..
geniş salon balkonu ve deniz manzarası süper..

kıyamam,ev verileceğini duyunca..  badanayı,boyayı yaptırıp.. temizletmiş..perde,halı .. mutfak eşyası ve mobilya almış.. taşıtmış..

ufuğun odası ,mutfak ve salon tam manası ile yerleşmiş..
 oturma odasına iki divan koymuş..tv gelecekmiş..

ufuk odasında,kumbarasıyla başbaşaydı.. girmedik..
halamların yanına giderken..
ir-- ela,içinde mutlulukla otur inşallah.. tek başına kaldın..
aklımdan çıkmadın ama hiç yardım edemedim sana.. ne olur,kusuruma bakma..bir düzene giremedik daha..

ela-- canın sağolsun.. biliyorum.. ne kusuru irem.. sen geç.. ben yemeğe bakayım ..
ir-- hem eşya yerleştir,hem yemek yap.. birde bizi çağır.. acelemiz mi var
kocanla rahat rahat otursaydın ya.. ela..

ela-- otururuz,hala da dinlendim dün.. biz bizeyiz nasılsa..
hem yemekler tuğruldan.. ben dolap yerleştirdim.. bir salata yapacağım..
ir-- aa,tunayla abim yapsın.. biz masa hazırlayalım..nerede kaldılar ki..

ela-- inşaat bürosu,az ileride.. orayı gösteriyordur..

yemeğin,altını kapattı ela.. salona girip.. oturduk..
ela-- tekrar hoşgeldiniz..
hoşbulduk dediler.. konuştuk işte..
mua-- gelinler,yardım edecek birşey var mı.. firuzeyle yapalım..
ela-- sağolun.. size yaptırır mıyız..
ir--  yapmışsınız ya hanımlar.. daha ela görmedi.. baklavayla böreği..
mua--fir-- afiyet olsun..
ela-- çok teşekkür ederim,zahmet olmuş size..
fir-- ne zahmeti kızım.. bunlar büyük mutluluk bizim için...

ir---  evet.. darısı,eren abiyle yasinin evine gitmenize olsun..
fir-- mua-- aminn..
mua-- yavrum senin,iznin yok mu.. menekşe nasıl gitti.. sizde gezseydiniz ya..

ela-- (gülerek ) iznim var da,ben almadım.. hala.. ufuğun okulu var,alsam da gezemezdik..
çocukların,sınavlarını..kurtarma sözlülerini yapayım da.. sıcaklar başlayınca,izin alacağım..
 menekşe hiç izin,kullanmadan.. hep arkadaşların yerine bakmıştı.. şimdi sıra onda.. kimse sesini çıkaramıyor..okul bitinceye kadar,gelmese bile idare ederler yani..

ir-- nasıllarmış.. konuştun mu..
ela-- sabah konuştuk, iyiyiz dedi.... dün gönüldelermiş..yeliz sığamıyormuş,bir yere..
müge ,tuna tuna diye şarkı söylüyormuş.. kulağını çınlatmışlar..
 tuğrul kalamadı,diye dalga geçiyordu.. hepinize selamı var..

ir-- as..çok istemiştik de ,kısmet olmadı.. senden duyunca..yemek olduğunu..
tuna elayı,halamı..yasini firuze teyzeyi alıp.. bizde gidelim.. tuğrullaarka arkaya döneriz demişti ama..
 (halamla,firuze teyzeye bakıp ) boynu tutuldu,kıyamadım..

mua--fir-- hah hah hah..

tuğ-- elaaa..
tu-- ne bağırıyorsun..ela taşıyacak değil ya.. tut şunu..

tuğ-- dur,oğlum.. soralım, titiz hanım.. kasayı mutfağa almamış baksana..
yumurta sepetindeki,samanları görse delirir..

ir-- ela-- hah hah hah..

getirdiklerimizi..mutfak balkonuna koydular..
ela-- teşekkür ederiz tuna.. zahmet etmişsiniz..
tu-- ne zahmeti,ela.. varken,almanız abes olurdu asıl.. hayırlı olsun eviniz..
tuğ-- sağol.. gel,diğer  balkonun manzarasına bak..

ela-- tunaya,terlik versene tuğrul..
ir-- (vestiyerdeki terliği alıp,verdim) ben vermezsem giymez.. buyur beyy..
tu-- (gülerek) sağol.. bir isteğin var sanki..

ir-- yoo.. ben istemiyorum da,siz salatayı yapalım derseniz de..
 yok demeyiz yani.. abimle yaptığınız salatanın.. güzelliğinden bahsettim elaya..
 ee,kararınız ne..

tuğ--ela-- tu-- hah hah hah..

***
mutfakları geniş neyse ki.. dördümüz konuşup.. gülerek.. işimizi yaptık.. hazırladıklarımızı.. salona taşıdık..
masaya geçildi..

tuğ-- ufukk hadii..
ufuk-- babaa,sen gelsene biy dakika.. bir..
ir-- aferinn..
tuğ-- yemek koyuyoruz,oğlum..
ir-- (kalktım) ben koyarım.. gitsene.. (mırıldandım ) saf..

tuğ-- tu-- hah hah hah..

tuğrul abim gitti,odaya ela bana bakıp.. göz kırptı.. sonra dedim..

neyse biraz sonra,abim ufukla beraber geldi..oturdular.. konuşarak yedik..  herşey çok güzel olmuş..
 firuze hanımın böreği de nefisti..

Hiç yorum yok: