Translate

23 Mart 2012 Cuma

1055.bölüm..


eli-- iyi de,ben iremi tanıyorsam..sizi kabul etmesi bir mucize..
baskıya ,emir verilmeye.. hiç gelemez..
hem siz diğer ağalara benziyorsanız,iremin çalışmasına..giyinmesine
nasıl karışmıyorsunuz..

yada şöyle sorayım..
asi iremi nereden buldunuz ..kök söktürüyordur size..
başka bir kadınla paşa paşa ağalığının keyfini sürerdiniz..
ve en önemlisi, nasıl mutlusunuz..anlayamıyorum,beni aydınlatın lütfen..

tu--(gülerek )istekler,beklentiler insana ve şartlara göre değişiyor mrs.elizabeth..  ağalığın keyfini sürmek,başkalarına eziyetseyan gelip,yatmaksa.. hiç yapmadım.. üstelik 18 yaşındaydım..
maddi açıdan güçlü ama sevgi bağlarından yoksun.. tek başıma fakir bir hayatım oldu..
çevremdeki bayanlar beni av olarak gördükleri için..asla evlenmem diyordum..
(içini çekerek ) bir kız için,değer mi..
ben yapmam dediğim ,herşeyi de yaptım.. çok büyük konuşmuşum..
iremi gördüm, sonrasını hatırlamıyorum..

ph--eli--tu--ir-- hah hah hah..

ir-- mrs.elizabeth.. benimle ilgili,her dediğinize katılmakla birlikte..
artık o kadar asi,inat değilim.. sabrı ve sevgisiyle mucizeyi tuna gerçekleştirdi..
yine de,arada bir ben kök söktürüyorum .. tuna da hala bana karışıyor..
 aşk ve sonsuz sevgiyle bakınca.. sorunları aşıyoruz.. o  benim kaderim ve şansım.. başka ne diyebilirim ki.. 

tuna elimi tutup,bana bakarak "sağol,asıl şanslı benim " dedi..

ph-- bence ikiniz de şanslısınız..
eli--  hep şanslı ve mutlu olmanızı diliyorum..
tu-- sağolun..
ir-- inşallah oluruz.. ben de sizler için aynı şeyi diliyorum..yüzünüz hep gülsün..

ph--eli-- amiinn..
tu--ir-- ph--eli--hah hah hah..

*******

müsade istediler,vedalaşırken.. tuna bırakalım sizi dedi..
kabul etmediler tabi.. el ele ayrıldılar salondan..sahiden diskoya mı gideceklerdi bilmiyorum
 ama yalnız kalmak istedikleri aşikardı... ya da  bizi yalnız bırakmak istemiş de olabilirler ..

tu--(ayaktayız daha ) ee kaderim , ne yapalım.. oturalım mı,çıkalım mı..
ir-- sen sahiden oda ayırttın mı..
tu-- evett.. yemeğe buraya gelin dedim ya..
ir-- hımm,ben iptal edeceğimi söylerken,
yanlışlık olmuş.. eşim de ayırtmış dedim de..
görevli kız.. gülerek,olabilir ama bende kayıt görünmüyor dedi..
ondan sordum..

tu-- bilemem ama anahtar bende.. gel hadi..

yemek salonundan çıkıp.. asansörü çağırdık..
ir-- (çantamdan oda anahtarını çıkardım )benim ki,654.. senin oda numaran ne..
tu-- (gülerek ) bu ne.. iptal etmedin mi..
ir-- (kaşlarımı kaldırıp )cık.. öyle duyunca.. etmedim..
tu-- (anahtarıma bakıp ) hah hah hah..

bindik asansöre.. hala gülüyor..
ir-- çok komik geldi herhalde,ben kendi odama girince de gülersin umarım..
tu-- hiç şüphen olmasın.. .
 bak.. (anahtarını gösterdi  numara aynı sahiden de )  aynı odada kalacağız.soyadını aynı görünce..
yanlışlık oldu dediler herhalde..

ir-- ama odanın iki anahtarı,nasıl olur..iptal etsem ne olacaktı..
 dava edeceğim oteli..
tu-- nasılı bilmiyorum..uyarırız da ,dava deme rica ederim..

*******
odadayız..

gece manzarası da süper,görünüyor.. ayakkabılarımı çıkardım..
çantamdan sigaramı ,çakmağımı alıp..

ir-- ben balkondayım..
tu-- birazdan gelirim,bende..

iki koltuk ve sehpa var.. havada biraz rüzgarlı.. ama rahatsız etmiyor..
oturup ayaklarımı uzattım.. sigaramı içerken.. düşünmemeye ,aklımdakilerden uzaklaşmaya çalışıyorum da.. çok başarılı değilim.. malesef..

tuna da telefonla konuşuyor,kimse artık.. duymuyorum da.. saat birde
aradığına göre önemli olmalı diyorum..
epeyce zaman geçti,gözlerim ağırlaşınca.. seslendim..
ir-- tuna gelmiyorsan..
tu-- geldim..

kıyafetini çıkarıp.. bornozu giymiş.. oturdu yanıma..

ir-- biraz demiştin,uyuyacaktım neredeyse.. hem kimle konuştun ki,saat geç oldu..
tu-- öyleyse,uykunu kaçırmadan.. yatalım..

ir-- kimle konuştuğunu duyarsam uykum mu kaçar..
tu-- evet.. sen yarın demiştin,ben de diyorum.. gel hadi..

***
içeri girip.. yattık..
 ikimiz de uyumuyoruz.. gözlerimiz kapalı ama.. nefes alışından bile anlaşılıyor..
kalkıp,dolaptan iki kola getirdim.. yatağa da oturunca..

ir-- yarın oldu,anlatalım .. rahatlayıp uyuruz belki..

o da oturdu.. karşılıklıyız.. kolanın birisini ona verdim.. açtık,içiyoruz..

tu-- başla..
ir-- diyeceklerim,ağır ..sen buyur önce.
tu-- benim ki de ağır.. ne yapacağız..
ir-- (komodinin üstünden kola kapağını aldım )yazı mı tura mı..
tu-- önerilerin müthiş.. yazı..
ir-- (attım ) yazı geldi..

tu-- (gülerek) o taraf ne zaman yazı oldu,demeyeyim bari...
(içini çekip,ciddileşerek ) toplantıdan çıkarken,bir kaza haberi aldık..  trafik kazası denilmişti,bende nedim beye haber verip...durumu öğrenmesini..gece arayacağımı söylemiştim.. aradığım oydu..

ir-- ee,ne olmuş.. kaza geçiren kim..
tu-- halit abi, otele yakın bir yerde..araba kullanırken kalp krizigeçirmiş..kontrolü kaybedince de,
 bir elektrik direğine çarpmış..
(gözleri dolu dolu baktı bana )

ir-- hiii, ağır mı durumu.. ölmüş mü yoksa..
tu-- (başını salladı iki yana ) o atlatmış  da..
 yanında  oğlu oturuyormuş.. çarpmanın etkisiyle yola fırlamış..
onu kurtaramamışlar.. daha lisedeymiş çocuk.. üstünde üniforması varmış..

elimi ağzıma kapadım " vah yavrum,vah kadersizim..
bu nasıl bir cezadır allahım.. "

ir-- kalk gidelim..
tu-- (içini çekerek ) yanında olmayı isterdim de..
hastanede,halit abiyi göremeyiz.. yoğun bakımdaymış..
bekleyen akrabalarının yanına da.. beraber gitmemiz, hiç iyi fikir değil..
taziye de olsa,hoş karşılanmayacağımız aşikar.. ben yarın,cenazeye giderim..

ir-- (elinin üstüne koydum elimi.. ) tuna,ben gülene açtığım ikinci  davadan vazgeçeceğim..

Hiç yorum yok: