Translate

23 Mart 2012 Cuma

1051.bölüm..



telefon çalınca da bırakmadı..
tu-- (mırıldandı ) söyle..
ir-- hayır..

tu-- (alnını alnıma dayadı ,fısıldar gibi..) evet diyeceksin sandım..
ir-- diyemedim..
 
elinde hala sigarası varmış, ateş parmağına değmiş herhalde..
 yüzünü buruşturup..
izmariti lavoboya attı..

telefon çalıyor hala.. biz de,yapışık duruyoruz ..
ir-- yandın, buz vereyim ..
tu--   az önce,yıldızlar kadar uzaktın bana.. asıl kalbim yanıyor..

ir-- (içimi çekerek )bırak da,şu telefonu açayım..

elimi sıkı sıkıya tuttu,kaçacakmışım gibi..
telefonu o açtı.. yanındayım,duyuyorum..

tu-- buyrun..
ph-- tuna,nihayet.. açıldı.. rahatsız etmedim umarım..
tu-- yok,philip.. etmedin.. traş oluyordum da.. o yüzden açamadım..

ph-- ( gülerek ) pardon,nihayet dememi yanlış anlama..
 numarayı yanlış çeviriyormuşum, bu kaçıncı arayışım.. sesini duyunca sevindim..

tu--  birşey mi oldu..
ph-- biz dışarıdayız onu haber verecektim.. iremin bizi almasına gerek yok..
tu-- peki ben, ararım iremi.
ph-- sağol,görüşürüz..
tu-- görüşürüz..
kapatıp..

tu-- duydun mu..
ir-- evet.. bence yalan söylüyor..sesimizi duydular herhalde..  kahretsin..
tu--(içini çekerek ) doğru söylediğini umalım.. gel hadi..
ir-- nereye..
tu-- kaşınıyorum demedin mi.. duşunu al..
beraber gidelim...

ir--  sen git,gecikiyorsun..
tu-- yetişirim..

ben banyoya geçtim.. küvet hiç bu kadar itici görünmemişti gözüme..
suyunu boşaltıp.. duşumu aldım beş dakikada..

odaya geldiğimde ,tuna gri takımının pantolonunu giymişti..
ama üstü çıplak..

ir-- gömleğin askıda..
tu-- gördüm,traş olacağım.. yalan söylemiş olmayım dedim..

o girdi.. ben de,aceleyle giyinip... saçımda havluyla, makyajımı yaptım..
ayakkabılarım dahil hazırım..
sadece saçımı kurutacağım .. seslendim..

ir-- gelebilir miyimm..
tu-- ( geldi kapıya,traş olmuş da daha yüzünü yıkamamış..minik köpükler var.)
o ne demek,izin mi istiyorsun..

ir-- duştayken,sen de girmemişsin de.. ondan,seslendim..
tu-- telefonla konuşup,giyindiğim için.. gelemedim.
sen içeride olduğun için değil.. tamam mı..
ir-- tamam..

ikimizde girdik.. ben saçlarımı öne eğip taramadan kuruturken..
o da yüzünü yıkayıp.. diş fırçaladı..

tu-- çıkabilir miyim.. hani yanlış anlarsın diye söyledim..
ir-- (saçlarımı arkaya atıp, doğruldum.. makinayı yerine asarken.. )
dalga geçme,artık yanlış anlamıyorum..( parfümümü sürdüm )
ben sana daha ilk başta söylemiştim.. huysuz,şımarık ve zor olduğumu..
biliyor muşsunda.. zaten..
yüzüğü takarken,kabul ediyorum dediğini de hatırlıyorum..
ben değiştim,sen değişme.. anlayışlı,tanıdığım ..kabul ettiğim tuna olarak kal..

 banyodan.. yatak odasına geçtim, çıkardığım kıyafetleri kaldırıyorum..

tunada gömleğini aldı,giyecek.. beline yakın bir yerde.. bir morluk dikkatimi çekti..
üstüde su toplamış gibi kabarık duruyor..

ir-- beline ne oldu..
tu-- ne olmuş.. (aynaya dönüp baktı,eliyle dokundu )bilmem, az önce yoktu..( giydi gömleğini..düğmeleri ilikliyor)
ir-- eğil de,bakayım..
tu-- boşverr..

kaldırdım gömleğin arkasını.. ışığa doğru döndürüp, hafifçe dokununca,
sesi çıkmasa da.. acıdığını anladım..

ir--  bu hiç masum birşey değil.. doktora gitmeden de geçmez..
tu--  (gömleği sokuşturdu beline ) şimdi olduysa ,nedeni belli..
doktorum sen olursan geçer..
ir--..............
tu-- (kravatını takıp,cekedini de giydi ) hadi gidelim..

********

aşağıya indiğimizde..
ir-- toplantı nerede.. uzak mı,otele..arabanı alacak mısın..
tu-- yok,beraber gidelim.. aramızda iki kat olacak..
ir-- (açtım arabayı ) buyur,öyleyse..
 

Hiç yorum yok: