Translate

23 Mart 2012 Cuma

1050.bölüm..

tuna sıkıntıyla dolaşıyor mutfakta..balkon kapısını açtı,derin derin nefes alıyor..

kalktım usulca.. yatak odasında.kot pantolon ve bir tişört geçirdim üstüme..
saçlarımı da kıvırıp bir tokayla tutturdum..

vestiyerdeki çantamdan.. sigarayı alıp yaktım..
mutfağa girdim,aklım almıyor olanları..
 belki kahve iyi gelir..çabucak cezveyi ocağa koydum,
tuna balkonda herhalde..
el alışkanlığıyla iki filcan hazırladığımı görünce, buruk buruk güldüm..

bu neydi şimdi.. anlayışlı düşünceli, eşi bulunmaz kocam..
nasıl söyleyebildi namusumu sorgular gibi..beni bilmiyormuş gibi..
alışıkmışsın ne demek..
ben herkesin doldurduğu küvetlere mi girmişim..
beni yaşadığın (............ ) karıştırma
  demeyi o kadar çok isterdim ki.. ama o zaman biterdi..bize kıyamadım..

şaşkınım,ne düşüneceğimi bilemiyorum..
içimi acıtmak istemesinin nedeni ne..

 gözümden akan yaşları silip..
filcanları doldurdum.. masaya koydum ikisini de.. oturdum,içiyorum..

içeri girdi.. kahveyi görünce..
tu-- bana da mı yaptın..
ir-- alışkanlık işte..

oturdu karşıma..
tu-- bana bakar mısın..

ir-- içimi kıpır kıpır eden gözlerine bakmak istemeyeceğimi
düşünemezdim ama sayende oldu.. istemiyorum..

tu-- (içini çekerek ) gerçekten üzgünüm..
nasıl ve niye dedim bilmiyorum,bilinçli değildi..yemin ederim..
öyle birşeyi düşünmem mümkün mü..

ir-- o yüzden şok oldum ya.. ama dedin..
yanlış anladın diyorsun da,alıngan olduğumu öğlen duydun daha..
ben sana.. bir şeylerden kendine pay çıkarma diye.. kaç zamandır nasıl konuşacağımı şaşırdım..
aynı şeyi senden de beklerdim doğrusu..

tu-- tamam haklısın.. yanlış anlamaya açıktı dediğim..hatalıyım..
 vahide hanımı aradığında oradaydım,beni söyleme .. acil birşey yok de de,eve gelsin.. yemeğe gideceğiz dedim.. amacım gündüz için ,kendimi af ettirmekti ..dinlenmen için de küveti doldurdum..
keşke gitseydim de,bunlar olmasaydı.. özür dilerim.. çok pişmanım..n'olur bak bana.. lütfen..

gözümden bir damla yaş düştü masaya.. örtüde gittikçe yayılıyor..

elini uzatıp,çenemden kaldırdı.. o da ağlıyor.. ben daha nasıl durayım ki..
göz yaşlarım boşaldı.. eliyle siliyor yanaklarımı..

tu-- (sesi titreyerek ) seni üzdüğüm için, kendimden nefret ediyorum..ağlama ne olur.. (tabancası belindeymiş,çıkardı.. emniyetini açıp koydu masaya )
 al,içinde kurşun var.. çek tetiği, vur beni.. ver cezamı...

ir-- ( kalktım ayağa peçete aldım tezgahtan.. sildim,yüzümü gözümü..
 tezgaha da yaslandım..)
biliyorsun,dilimin ayarı  yoktu..
ama artık var sayende.. yoksa şimdiye kadar..çoktan ağzının payını alırdın..
yaralanmak,ölmek için de.. kurşuna gerek yok..
içim acıyor,neden böyle davrandığını anlayamıyorum..
densiz dengesiz ve şımarık olandım..intikam alıyorsun herhalde.. cezayı sen verdin ama suçlu kim..

sessizce ve başı önünde dinledi beni..eliyle gözlerini silip,bana baktı..
tu-- ne yapmamı istediğini söyle..
ir-- bence sen,git... toplantına.. benim de yemeğe gitmem lazım..sonra... sonrasını bilmiyorum..

tu-- emin misin.. bilmediğine..
ir-- ne demek istiyorsun,açık konuş.. aklım çalışmıyor..
tu-- (yaslandı arkasına.. bir sigara yakıp ) otursana..

ir-- duş almam lazım,kaşınıyorum.. söyle..
tu-- (tabancayı beline koyup,kalktı... ) iyi,gidiyorum..sen duşunu al.. git yemeğe.. iyi olmazsam,gelmem..

ir-- (önüne geçip durdurdum..) bak,bende iyi değilim ama mecburiyetten gidiyorum..
hiç iyi olmadığım zamanlarda bile,ben senin için.. davetlere katıldım..
eğer bu gece.. beni orada yalnız bırakırsan.. bekletirsen..
eve de..

parmağını dudağıma dokundurup..
tu-- susss ,devam etme.. niyetim seni yalnız bırakmak değil,onların da neşesini kaçırmamak.. o yüzden , gelmem dedim..  anladın mı..
ir-- (indirdim elini ama tuttu,bırakmadı )iyi ol,tuna..iyi ol..
kimbilir hangi saçma nedenle ,zehrini saçtın ya..

tu-- ( belime sarıldı bir koluyla,sert bir hareketle..kendine yapıştırdı..
 başka bir zaman olsa ,memnun olurdum ama itmeme de aldırmıyor )

hak yada haksızlık.. şu anda  işkence ediyorsun ikimize de.. 
konu hiç arzu etmediğimiz taraflara doğru gidiyor..
evliliğimize geldi neredeyse..
bir damlaydı,okyanus yaptık..
 anladım sende fazlasıyla  doluymuşsun.. içinde çığ misali büyütmüşsün..
kızgınlıkla konuşursak daha da büyüyecek,işin içinden çıkılmaz hale gelecek..
hiç yoktan,laflarımızın altında kalıp.. boğulacağız..
birbirimizi daha çok incitmeyelim istedim..
 hem yemeğe çağırmışız ,hem de asık yüzle oturacağız ikimizde..
olacak şey mi.. o yüzden gelmeyim dedim..

irem,üzgünüm dedim.. özür diledim.. çek vur dedim.. ağzımdan çıktı işte,
pişmanlığımı anlatmak için daha ne yapayım..
eve gelme diyecektin,istediğin bu mu..  evet yada hayır diyeceksin..
söyle bunu mu istiyorsun..

yüzüme öyle çok eğildi ki.. bıyığı burnuma değiyor..
fazlasıyla yakınlaştık.. kalbinin güm güm atışını duyuyorum..

telefon çalınca da bırakmadı..
tu-- (mırıldandı ) söyle..

Hiç yorum yok: