Translate

23 Mart 2012 Cuma

1042.bölüm..

zu-- (çantasını karıştırıyor ) ziya dur.. cüzdanın ehliyetin bende ya..nasıl gideceksin..
zi-- ( yanına gidip,çantasını tuttu.. yardım ediyor yani.. )iyi ki hatırladın..

biz arabaya oturduk..
zuhal verirken,birşeyler söyledi.. ziya da gelip oturdu..
zi-- ergün,sağol..
er-- (gülerek ) acısını çıkaracağım.. bilmiş ol..
zi-- canın sağolsun,elimden ne gelirse.. yaparım..
ir-- hoşçakalın..
zu--er--  güle güle..

hareket ettim.. gidiyoruz..bulvara dönerken... aynalara baktığımda..  ziyanın gülümsediğini gördüm..

ir-- ne oldu,çok bilmiş..
zi-- meraklı.. zuhal birşey dedi de,onu düşünüyordum..
ir-- hıı, fırçalanmadın mı yani..
zi-- (gülümseyerek ) zaman yoktu.. telefon edecekmiş..açmazsam da gelecekmiş.. umudum yok da..gidince, ilk iş fişi çekeceğim..

ir--tu-- hah hah hah..

********
poaça börek aldı tuna.. halamlara gittik..

arabadan inerken..
zi-- irem,sen yanımızda olmazsan.. biz tunayla paslaşır,
 daha rahat söyleriz ..diye düşünüyorum.. ne dersin abi..

tu-- evet haklısın..
ir-- ne diyeceksin,ki.. yanımda söyleyemiyorsun..
zi-- (gülerek ) bilme canım sen..ben yandım,abimi yakmayım bari..

ir-- iyi,firuze hanımın evine girerim.. çok gecikmeyin ama..
tu-- tamam..

ben karşı dairenin zilini çalıp,girerken..
tunayla ziya.. apartman kapısında durmuş.. fısıldaşıyorlardı..

firuze hanım beni görünce.. çok şaşırdı,sevindi tabi..
fir-- yavrum hoşgeldin.. kötü birşey yok değil mi.. ertuna nerede..
ir-- yok anacığım.. tuna,halasında..

fir-- şişşş,yasinler duyabilir.. kapı kapalı ama..
ir-- (sarılıp öptüm yanaklarını ) oğlunla gelinin bizdeler.. göndermedik yattılar..

fir-- iyi öyleyse.. gel,kahvaltı edelim..
ir-- karnım tok da, çay içerim..

mutfağa geçtik.. masası hazır.. çay kaynıyor..
ir-- sen otur,canım.. gelininin elinden çay iç bakalım..
fir-- sağol kızım..

neyse çayları koyup.. bende karşısına oturdum..
ağzıma peynir ,reçel veriyor.. ekmek koparıp yediriyor..börek koydu tabağıma.. nasıl yok diyeyim ki..
bir görseniz halini,sevecenliğini..
içim düğüm düğüm oldu.. gözlerim doluyor.. çaktırmayayım diye,mahvoldum..

ikinci çayları doldurdum..
fir-- salonda sigara var,getir de.. karşılıklı içelim..
ir-- ah anacığım.. ben vereyim de.. iyisin değil mi.. korkuyorum..

fig-- (gülerek elimi okşadı) iyiyim yavrum.. çok şükür..kontrollerimi de oldum.. gelinim gelmiş,bir keyf yapalım değil mi.. .
ir-- peki..

ikimizin sigarasını da yaktım..her yer açık zaten...

fir-- başımın üstünde yerin var.. geldiğine de çok sevindim..yanlış anlama beni de.. niye geldiğini açıkça ,söyle bakayım..
ir-- (içimi çekerek..) hayrünnisa hanıma gidecekmişsiniz..onun için geldim..  

fir-- hıı,şu mesele.. siz akşam gidince,muazzez hanımla konuştuk epeyce..
ben de tanırım da,çok samimi değiliz.. muazzez hanımla gelmişlerdi bir kaç kere.
ertuna sevmiyormuş.. nedenini de öğrenince.. ben gelmeyim,sen git dedim..
muazzez hanım da..
"hayrünnisa ikimizi de çağırdı,oğullarınız damadımız değiller belki..
ama biz yüz yüze bakacağız.. lütfen buyrun.. eski günlerin hatırına
şimdi görüşmeyeceğiz de,ne zaman görüşeceğiz.. "dediğini söyledi..
oğullarınız lafını duyunca,benim de içime kurt düşürdü..

çünkü  yasin yeni geldiği zamanlarda..
her akşam giyinip,süslenip.. gidiyor..sabah geliyordu..
konuşulmuyor da,bir ay böyle devam etti..
 ya yaramazın birisine kapıldıysa diye düşüne düşüne..
yüreğim dayanamadı..kriz geçirmişim..
hastanede," kimsenin ahını alma.. böyle yaşanmaz oğlum..
sana da bana da,o kıza da yazık.
kimse sevdiğin getir ,tanışalım.. yuvanı kur "dediysem de..
hep bir bahane buldu.. gerisini biliyorsun,bitti dedi.. ..
ayrıldığı,acaba onların kızımıydı  diye düşündüm yani..
eğer öyleyse,çağırıp ta ..daha bizimle ne konuşacak ki..
kısmet değilmiş,gönül istememiş değil mi yavrum..
yasinlerin gelmesini beklerken.. uyuya kalmışım.. sorup,öğrenemedim de..
işte böyle kızım.. ben gitmeyeceğim..

ir-- anacığım,bu konuşma ikimizin arasında kalacak..yasine falan da sorma,hiç bilme sen..güveni sarsılmasın..anlaştık mı..
fir-- tamam tamam..
ir-- tahmin ettiğin gibi gelin adayı, hayrünnisa hanımın yiğeniymiş..yasin sevmediğini anlayınca, vazgeçmiş..
tuna da,kızını istememiş.. olay bu..
bu kadar zaman sonra..sizi çağırıp.. görüşmek istemesini anlarım  ama oğullarınızı karıştırıp..  eskiyi kurcalaması ,bence de çok saçma..dedikodu peşinde herkes..
bizde yasinin meselesini tesadüfen öğrenince.. tuna,halamın haberi yok  söyleyeyim,gitmesin dedi..
ben de,içimden anacığımın yanına gideyim dedim..iyi yapmış mıyım..

fir-- ( gözleri dolu dolu ) yavrummm.. çok iyi yaptın..çook..allah razı olsun senden.. içimi ferahlattın..
ir-- senden de allah razı olsun.. anacığımm..

kapı zili çalınca.. kalktım hemen..
ir-- (fısıltıyla ) aramızda tamam mı..
fir-- (gülerek başını salladı)

açtım kapıyı.. halamların kapısı da açık ve tuna karşımda duruyor..göz kırptım.. ne oldu der gibi..

tu-- (gülerek ) tamam..
ziyanın ve halamın kahkahaları duyuluyor..

ir-- aa,ziya mı geldi..
tu--(kaşlarını çatıp,elini alnıma koydu ) yaa,geldi..
ir-- tamam.. geliyorum..
tu-- firuze hanımı da, çağırıyor halam..
ir-- söylerim..
tu-- (fısıltıyla ) çabuk gel de, gidelim..bayılacağım şimdi..  ayakta duramıyorum..seni de ateşin var..
ir-- ( mırıldandım)vardır da..  ev dolu,unuttun mu.. 
tu-- gidecek yerimiz mi yok,irem..
ir-- ( gülerek başımı salladım, sağa sola.. ) ben kimim onu bile,bilmiyorum..
tu--  hatırlatırım,söz.. 

******

halama ne dedilerse,artık.. çok neşeliydi.. ziyaya da,oğlum diyerek börek yediriyordu gittiğimizde.. öpüştük falan.. hepimize çay getirdi ayşe..içiyoruz.. bana bakarak.. " seninle gurur duydum "dedi sadece..
 anlamadım ama niye diyemeyeceğim için, "sağol hala "dedim...
firuze hanımla bakıştık.. o da gülüyor garibim.. sırdaş olduk ya..offf of diyerek.. gülene sevgilerimi yolladım içimden..

 bir telefon görüşmesi yaptım..çaktırmadan..
 saat sekizde çıktık..  bizim evin önünden , arabasını aldı ziya..
vedalaşıp, teşekkür ettik..o gitti..
ben, gözümü zor açsam da..
kazasız belasız villaya geldik..
 içeri girdiğimi ve tunaya sarılıp..merdiveni çıktığımı hatırlıyorum
 gerisi yok..  

Hiç yorum yok: