Translate

23 Mart 2012 Cuma

1041.bölüm..

ir-- tunaa,dur.. şimdi aranır mı korkutacaksın kadını.. kapat lütfen..neyi duyacak halam.. bu tepkinin sebebi ne..
tu-- (bıraktı neyse.. camı açıp,bir sigara yaktı.. )
 en az beş yıldır.. görüşmüyorlar,şimdi çağırmasının nedeni var.. o kadın,halit abinin kızkardeşi.. anladın mı..
bu mesele ortaya çıkınca.. aileyi çağırıp,konuşacağım demişti halit abi..
hayrünnisa hanımda o vesileyle gelmiştir.. bilmemesi mümkün değil yani..
halama da kimbilir nasıl anlatacak,üstelik firuze hanımda duyacak..
ben nasıl razı olurum.. üzülmelerine..

rafet ustanın yerine gelince.. arabaların yanına park ettim..
ir--her dakika yanında değiliz.. gitmese de,arayabilir dimi..duymasını
engelleyemeyeceğimize göre.. basitçe anlatmakta fayda var..o ne kurnaz,belki de biliyordur..
ağzımdan laf almak istemişti ya..hadi tunaa, sıkma canını.. (........ ) için yeterince yıprandık..göndermemek için bir yol buluruz..

tu-- (içini çekerek, arkaya döndü.. ) ziya,zuhal.. geldik..

ben de,döndüm.. bakıyorum.. gözleri açıldı..hiç uyanmış gibi değiller ama..

indik arabadan..
ir-- hani senin uykun ağırdı.. nasıl uyandın..
zi-- gözümüzü kapatmıştık.. sonra da açamadık..
tuna,ben halana uygun şekilde anlatırım istersen..
(tunanın omuzuna attı kolunu ,güya kısık sesle konuşuyor) ah abim,bilememişsin..
karda yürüyüp,izini belli etmeyecektin.. tanıdığın kızıyla ne işin vardı.. bak bana...
zu-- ziyaaa.. sen bana bir baksana..

zi-- (döndü gülerek )kaç aydır nişanlıyız..zuhal ,ilk defa açık verip.. kıskandığını belli ettin..
o "bak bana "lafını senin için söylemiştim.. yandın,zuhal.. yandınn..

ir-- tu-- hah hah hah..

tu-- ziyaa,sonunu hiç iyi görmüyorum..
zi-- ben de abi..zuhal kötü bakıyor.. sarhoştum desem,kurtarır mıyım sence..
ir-- hiç şansın yok.. (girdim zuhalin koluna.. onlarda arkamızdan geliyorlar )
zi-- abii,tavsiyene ihtiyacım var..
tu-- çok bilmiş olan sensin.. kelin ilacı olsa, başına sürermiş..
zu-- yandın,ziya.. yandınn..
ir-- zu--tu--  hah hah hah..

********

dışarıdaki masalardan birisine oturduk..  beylerle karşılıklıyız..ziya elini yıkayıp geldi..
siparişlerimizi verdik.. hava alacakaranlık ama çorbacı kalabalık..

ir-- (gülerek ) ne düşünüyorsun ziya..
zi-- (... ) olduğumu..

tu--zu--ir-- hah hah hah..

tu-- konuyu değiştireyim.. lütfü beyle nasılsınız..
zi-- resmi ve gergin bir iş ilişkimiz var.. ben yüzde iki vermeyince,
 diğer arkadaşlar da.. vermeyiz demişler.. rızkı kesildi.. canı sıkılıyor..ama iş harici zuhallerde karşılaşırsak.. gayet iyi..bu kadar riyakar bir insan görmedim..

çorbalarımız geldi..içiyoruz..
ir-- başka bir iş bulsan,ziya..
zi-- iş sorun değil de,başka beklediklerim var..zamanı geldiğinde,ayrılacağım..
ir-- yuva kuracaksınız,iş etkileyecek sizi..
değer mi gergin,çalışmaya..huzursuzluğa.. hem sen o kadar sabırlı mısın ki..

zi-- (içini çekerek arkasına yaslandı,zuhale bakarak )ben de bilmiyordum ama
değeceğine inanırsan.. sabırlı da oluyormuşsun..

tu-- (gülerek ) bence sen daha çookk sabır edeceksin..
zu-- bence de..
ir--zu--tu-- zi--hah hah hah..

tu-- ziya,lütfü bey her ne yaparsa yapsın..  müdürün.. yönetim birbirini kollar,dikkat et..
zi-- sağol, biliyorum abi.. bizimle alakası yok..  onu yönetim sıkıştırıyor..

zu-- lütfüyü bırakın artık.. maceralı gecemiz sona erdi,yeni gün size güzellikler getirsin,sıkıntılarınızdan kurtulun inşallah..
tu--ir-- aminn..
zu-- herşey için sağolun,beni eve bırakırsınız değil mi..
ir-- bırakırım canım..
zi-- hadi kalkalım..
tu-- bir dakika ben geliyorum..
zi-- ( koluna girdi  )hesap için se,gitme abi.. ve lütfen uzatma. zaten yanmışım.
ir-- sağol ziya.. teşekkür ederiz.. hadi buyrun..
tu-- hiç olmadı bu..
zi-- olur olurr,bal gibi olur..

gülerek arabaya bindik..daha iyiyiz,onlarda açıldılar.. birer sigara yaktık.. teyzemlere gidiyoruz..

zi-- irem yavaş git.. ergünü gördüm.. esrayı eve bırakmış,herhalde..yetişsin bize..
tu-- hıım,esra kim..
zi-- ergünün kalbini çalan,kız.. ayakları yere basmıyor..bir görsen..
tu-- hayırlısı olsun..
zu-- sağol tuna..
ir-- cadı görümce.. hala fikrin değişmedi mi..

zu-- hayır ama karışmıyorum... onun beni dinleme zamanı da geçti.. birisinin sayesinde..
zi-- hiç pişman değilim.. kızın da ergün diye aklı çıkıyor.. daha ne.,kuruntu yapıyorsun ki..
.
ir-- abim gördü.. işaret veriyor..
tu-- yol ver,önce o girsin..sokağa..

ir-- tamam.. ne zaman istemeye gidiyoruz..
zi-- çok yakında da,sen duymamış ol..
ir-- anlaşıldı..

kapının önünde durduk arka arkaya.. indik hepimiz..
gayet iyi görülüyor.. gülerek,merhabalaştık..hal hatır sorduk ayaküstü..

zu-- ali nerede..abi..
er-- o önce geldi.. hadi buyrun,çıkalım yukarıya..
tu--  ergün.. halama gideceğiz.. zuhalle,ziyayı gönderdiğin için de
sağol.. selam söyle,annene babana..
er-- as.. rica ederim de,ben mi göndermişim.. hiç haberim yok..

zu--zi-- ir-- tu-  hah hah hah..





zu-- (çantasını karıştırıyor ) ziya dur.. cüzdanın ehliyetin bende ya..
nasıl gideceksin..
zi-- ( yanına gidip,çantasını tuttu.. yardım ediyor yani.. )
iyi ki hatırladın..

bizde arabaya oturduk..
zuhal verirken,birşeyler söyledi.. ziya da gelip oturdu..
zi-- ergün,sağol..
er-- (gülerek ) acısını çıkaracağım.. bilmiş ol..
zi-- canın sağolsun,elimden ne gelirse.. yaparım..

ir-- hoşçakalın..
zu--er--  güle güle..

hareket ettim.. gidiyoruz..
bulvara dönerken... aynalara baktığımda..  ziyanın gülümsediğini gördüm..
ir-- ne oldu,çok bilmiş..
zi-- meraklı.. zuhal birşey dedi de,onu düşünüyordum..
ir-- hıı, fırçalanmadın mı yani..
..

zi-- (gülümseyerek ) zaman yoktu.. telefon edecekmiş..
açmazsam da gelecekmiş.. umudum yok da..gidince, ilk iş fişi çekeceğim..

ir--tu-- hah hah hah..
 


Hiç yorum yok: