Translate

23 Mart 2012 Cuma

1040.bölüm..

 
ellerini yüzlerini yıkayınca.. açıldılar biraz..
figen de yattı..

salondayız..
ir-- balkona çıkın da kahve yapayım size.. hava alırız..
zu--tu-- hayırr..

ir-- içmezseniz içmeyin.. biz içelim zuhal..
zu-- ben de içmem,masayı kaldıralım da gidelim..
ir-- bırak kalsın.. yarın yaparım.. hadi hadi..

tuna bardaklarını aldı,ziya  çerezi..
çıktık balkona.. ay öyle güzel esiyor ki...

zi--(kısık sesle ) zuhal hasta olursun,üstüne birşey al..
zu-- gerek yok.. ziya..

tu-- minder getireyim de,yere oturalım..
zi-- getirme abi.. uyurum...
tu-- uyu..
zu-- başkaa..

zuhalin itirazlarına rağmen.. minderleri ,yastıkları ve kilimi getirdik tunayla..
ben tekrar gidip,kot pantolonumu giydim.. iki de hırka kaptım..
geldiğimde yerleşmişlerdi.. hırkayı zuhale  verip,mutfakta ikimize kola doldurdum.. kuru pastadan da koydum bir tabağa..getirdim tepsiyle.. zuhalin yanına oturdum..

tuna şöyle bir baktı ama birşey demedi.. ziyayla  konuşuyorlar
kısık sesle..

ir-- (mırıldandım ) çok içtiler,sabaha az kaldı zaten.. gidelim deme..
otururuz..ziya araba kullanmasın..
zu-- ( kulağıma yaklaşıp ) taksiyle gideriz..  .sen de çalışıyorsun..yorgunsun..
tuna da iyi değil yatsın,dinlensin adam..morali bozuk sanki.. senin eserin mi..

ir-- ikimizin de bozuk.. ondan çok içti zaten.. ama nedeni ben değilim..

zi-- irem,harun aradı.. duymuş seninde radyoda  çalıştığını.. buraya atanmış,bana rehberlik eder artık diyordu..selamı var..
ir--( gülümsedim )as.gelsin bakalım..o, ne gönüllü rehberler bulur kendine..benim işler biraz karışık..

zi-- tuna bahsetti şimdi,can sıkıcı bir durum ama öyleleri her yerde var..
bulaşmaya çalışacaklardır,tuna bir nimet onlar için...siz birbirinizi bildikten sonra,takma kafana..gerisi hikaye..

ir--biliyorum, moral için sağol ama yaşamak farklı ziya.. takılıyor,ister istemez..

zi-- iyi de,kendinize kötülük ediyorsun..
(tunayı göstererek )  görüldüğü gibi.. kadın güçlü durmazsa, erkek dayanıksızdır,dağılır... yaşanmış bitmiş,(......... )bitirememişse ..tunanın suçu ne..

ir-- bu kadar içkiden sonra bile,. çok mantıklı konuşuyorsun... bravo valla..

zi-- (gülerek )sağol ..alkolün etkisi ,insana ve ortama göre değişir..ama fazlasında sonuç,aynıdır.. (...... ) olursun..sınırdayken,birşey daha söyleyim..
bana akıl veriyordun,lütfen sende uygula.. kocanı da,kendini de üzme..

ir-- ...........
tu-- sağol ziya.. (..... ) olduk sahiden de.. hadi çorba içmeye gidelim..
ir-- nasıl,yasinler burada unuttun mu..

tu-- (gülümseyerek ) yokluğumuzu fark edeceklerini sanmıyorum..
zi-- hattaa..
zu-- (kuru pastayı alıp )ziyaa yaklaş,çabuk..

tu-- ir-- zi-- hah hah hah..

******** 
tuna  not yazıp bıraktı,anahtarları alıp.. aşağıya indik..
saat sabahın dört buçuğu.. kimsecikler yok tabi..

ir-- gelin,ben götüreyim.. (açtım arabayı ) geç zuhal..

oturdular arkaya.. tuna da yanımda.. çalıştırdım arabayı..
ir-- (aynadan bakarak hareket ettim.. başbaşa vermişler,gözler de kapanmış )tunaa,arkaya bak..
tu-- (baktı ,gülerek ) arabaya kim binse uyuyor.. çorbacıya gelince uyanırlar nasılsa..
ir-- nereye gideceğiz.. rafet ustaya mı..
tu-- olurr..

hızlandım.. bulvar bomboş.. 100 le gidiyorum..
tu-- rahatsız etme,aşıkları..
ir-- (gülümseyerek ) yok canımm.. hatta daha iyi bile olabilir..

tu-- (kısık sesle) sakin olll,sakin..offf ,halama gidelim demeseydim keşke..

ir-- onlar başka biryere davetli olduklarını hatırlamışlar..
 seni azat etti.. mutfakta onu söylüyordu..yatabilirsin,yarın.. yani bugün..
tu-- hıı,neresiymiş..
ir-- tepebağdan eski bir tanıdık dedi..taksiyle gideriz diyince,ben götürürüm demiştim..
tu-- irem yavaşla ,burası kalabalık..
ir-- tamamm,görüyorum..

tu-- arar haber verirsin halama.. kendileri gitsinler madem..kim miş,adını söyledi mi..
ir-- hıı,hayrünnisaymış..
tu-- nee..
ir-- aman tunaa,sevmiyorsan onlar da mı görüşmeyecek..evlatlarının yanındaydı,dönmüş dedi.. evlisin artık,daha ne..

tu-- (sinirle telefonu aldı.. tuşlara basıyor )
bir halamın duymadığı kalmıştı..

ir-- tunaa,dur.. şimdi aranır mı korkutacaksın kadını.. kapat lütfen..
neyi duyacak halam.. bu tepkinin sebebi ne..
 

Hiç yorum yok: