Translate

22 Mart 2012 Perşembe

1029.bölüm..

birkaç dakika  sonra telefon çalınca..
ir-- bana verme vahide hanım.. ve kimse kısa kes..

va-- tamam.. (açtı ) buyrun ahmet bey.. nasılsınız.. (gözüme bakıyor )
(başımı salladım, hayır manasında ) irem hanım, birşey alacakmış..
az önce çıktı.. ... ........... doğrudur,yürüyeceğim dedi.. notunuz varsa..
iletirim.. kendisine.. ............... zaman vermedi,malesef.. ...........
hıı,bilmiyordum... ..............................................
................................................................
.....................................................................
 hiç bir fikrim yok ahmet bey..
( kağıda birşeyler yazdı.. ) yazdım .. gelince aramasını söylerim..
iyi günler..

kapatırken,songül çayımı verdi..
ir-- sağol.. ne olmuş vahide hanım..
va-- babanız ve ziya bey  bir saat önce hastanedelermiş..
ziya bey.. öğretmeniniz ve philibi eve getirmiş..  ziyaret etmenizibeklemişler sanırım.. onu hatırlattı babanız..

ir-- (sinirli sinirli güldüm ) ee..
va-- sonra kendisi de.. enişteniz ve teyzenizi alıp.. hava değişikliği olsun diye ,
çiftliğe götürmüş..  bir kaç gün kalacaklarmış.. onları bırakıp,sizin çiftliğegitmiş..

ir-- (elimi kaldırıp ) vahide hanım.. anlatma,yeter.. ruhum daraldı..
ben ne dertteyim,onlar ne dertte..
bir kriz de ben geçireceğim şimdi.. (çayı bitirdim.. songül elime doğru hamle yapınca )
songüll.. otomatiğe bağladın,sen getiriyorsun.. ben içiyorum.. ter bastı..
içmeyeceğim..sağol..

kalktım ayağa.. koridorda yürüdüm biraz.. banyoda elimi yüzümü yıkadım..
deryanın odasına gidip.. pencereden dışarı baktım..
daha fazla oyalanamayacağımı anlayınca.. tekrar  antreye geldim..

ir-- ben gidiyorum.. nedim beyi falan bekleyemeyeceğim..
siz durun, arkamdan gelmeyin.. rica ederim..

odamdan çantamı kapıp..çıktım.. hızla merdivenleri indim..
 giriş biraz ileride.. yürüdüm hızlı hızlı.. apartman kapısı açık,girdim
.. birkaç basamak ancak çıkmıştım ki..
 üçdört kişi yüzlerini göstermek istemezmiş gibi..başlarını eğerek,
 yanımdan indiler..aceleyle..
deryanın arkadaşlarıydı herhalde.. beni duydular, kaçıyorlar diye aldırmadım..

 merdiven de bitmiyor.. yirmi basamak çıktım.. daha birinci kattayım..
burasının planı değişikmiş.. başımı kaldırıp baktım..bir o kadar daha çıkacağım..
birden kalbim öyle bozuk bir ritmle çarptı ki.. nefesim kesildi..başım döndüü, bayılacağım neredeyse..
sendeleyince.. trabzanı yakaladım.. yaslandım,demire...
gözlerimi kapadım bir an.. derin derin nefes almaya çalışıyorum..

birisi.. " hanımefendi iyi misiniz " diyince..
ir-- (başımı kaldırıp.. karşımdaki 45 yaşlarında..iri yapılı.. gayet şık gri takım elbise ve
aynı renk ayakkabı giymiş olan..gür saçları muntazam  taranmış..
sinekkaydı traşlı,koyu renk gözlük takmış.. beyefendiye bakarak ) hımm.. sağolun.. biraz başım döndü de..

-- (gülümsedi ) geçmiş olsun.. merdiven yoruyor insanı..
ir-- ( sanki tanıyorum adamı..
sesi de yabancı gelmedi..ama aklım çalışmıyor ki..
 kahretsin.. stresten bulantım da başladı )evet beyefendi
halimin nedeni merdiven olmasa da.. yorulduğum konusunda haklısınız..iyi günler..
--- size de..

ben bir adım çıktım.. o bir adım inmişti ki..
nedim beyin sesini duydum... arkamdan..geliyor..
ned-- irem hanım.. durun.. beni beklemeden,nereye gidiyorsunuz..
ir-- (döndüm arkamı ) geciktiniz.. nedim bey..
ned-- trafik sıkışıktı..

nedim bey.. hızla inen beyefendiye ,öylesine dikkatli bakıyor ki..
hatta ,görebilmek için..epeyce eğildi.. aşağıya..

ir-- ne yapıyorsunuz, ben burada bayılacağım.. sizde aşağı düşeceksiniz..
tuna benle değilde..adamla ilgilendiğinizi duyarsa.. gülderen hanıma acırım.. doğrusu..

ned-- ( başını kaldırıp ) niye.. ne alakası var, gülderenle .. acımak da neyin nesi..

ir-- kadıncağız tam karar verip..evet demişken.....
işsiz.. kemikleri kırılmış,birde topuğundan vurulmuş..adamla ne yapsın..

ned-- hah hah hah.. formunuzdasınız.. vahide hanım boşuna telaşlanmış..
ir-- yanılıyorsunuz.. yemin ederim,kalbim durmak üzere..
çıkalım da, bu işkence bitsin..

yanıma gelip.." müsadenizle "diyerek koluma girdi.. ağır ağır,çıkıyoruz..nihayet geldik..ikinci katta..  aralık kapının önündeyiz..  ben yaprak gibi titriyorum..
iyice sinirlerim bozuldu..
ir-- hadii.. ne bekliyoruz.. otobüs mü..

ned--( gülerek ) yok, gelecekler var.. içeride.. ne olursa olsun..
hiç bir yere dokunmayacaksınız.. kapı,pencere duvar vs..
ayağınızla taşın bile yerini değiştirmeyeceksiniz.. deryanın dediğine göre burası, delil.. tuna beyin beratı..
az önceki beyi tanıyor musunuz..

ir-- yoo,ilk kez gördüm.. sesini duymuş gibiyim  ama kim olduğunu çıkaramıyorum.. siz mi tanıyorsunuz..
ned--  benzettim ama ... ne dedi size..

ir-- hanımefendi iyi misiniz diyince,başımın döndüğünü.söyledim..
geçmiş olsun.. merdiven insanı yoruyor dedi.. bu kadar..
kime benzettiniz,o kadar dikkatle bakıyordunuz ki..

ned-- ( içini çekerek ) benzettiğim kişi olamayacağı için..öyle baktım..
çünkü o ..iki yıl önce,trafik kazasında öldü..

ir-- hii, allah rahmet eylesin.. yakınınız mıydı..
ned-- yok da,çok iyi bir adamdı..

tunanın ,dayımın.. ersin  ve aykut beylerin seslerini duyunca.. şaşırdım. üstelik sesler yukarıdan geliyor.. .
ir-- ( kolundan çıkıp,döndüm merdivenlere doğru..)beratı, abarttığınızı düşünmüştüm nedim bey..
ned-- olabildiğince duygularımı gizlerim.. arada bir açığa çıkınca inanın ki, doğrudur..

heyecanla indiler yukarıdan..  selamlaştık..
tuna sararmış.. dayım kızarmış.. hepimiz bir arada duruyoruz..

ir-- siz nereden geldiniz..nasıl biraradasınız.. anlamadım ki..
erol-- boşver,zembille indik..

ersin -- ( profosyonel bir fotoğraf makinası tutuyor elinde..
ayarladı ,kapının.. girişin
resimlerini çekti arka arkaya..bize dönüp ) lütfen arkamdan gelin vebir yerlere dokunmayın.. önce her detayın fotoğrafını çekmeliyim..

tamam dedik..
ersin bey,aykut bey.. dayım,nedim bey.. peşpeşe girdiler..
 fotoğraf çekildiği için..
etraflarına bakarak..ağır ağır ilerliyorlar..
 biz.. içeri girmedik daha..
köstebek yuvası benzetmesi doğruymuş.. görüyoruz bizde...
 tarlada yürüyorlar sanki..

tu-- (fısıldayıp,elimi tuttu ) canımm.. sakin ol..

ir-- nasıl.. ne göreceğimi bilmiyorum ki.. sana kim haber verdi.. kısa zamanda ,nasıl geldin..hemde yukarıdan..
ne varmış içeride.. bu daltonlar geldiğine göre.. önemli olmalı..

tu-- ( gülümseyerek ) suus..
nedim bey,dayını aramış.. dayın da daltonları.. buraya gelirlerken..benim de ,olmam gerektiğine karar vermişler..

ir-- ( parmaklarımı arasından geçirerek ,saçını arkaya yatırdım )
 saçına ne oldu ,senin.. karışmış,bir tuhaf..paraşütle mi atladınız yoksa..

tu-- hah hah hah.. hiç güleceğim yoktu irem.. müthişsin..
biz öğretmenlerle toplantıdaydık.. üst katta..çok yakınımızda helikopter
sesi duyunca.. pencereye baktık..
 o kadar yakınlardı ki ,
 çatıya çık diye seslendi.. dayın..  gelirken de,telsizden birşeyler anlattı.. (içini çekerek,dudaklarını kemirdiğini görünce )

ir-- nee.. nee..
 

 


Hiç yorum yok: