Translate

22 Mart 2012 Perşembe

1020.bölüm..


 ana  kavşaktaki..trafik ışıklarında durduk..
iki dakika kırmızı ışıkta bekleyeceğiz.. çünkü,çok işlek bir yer..
 bir sigara yaktım..
 "burhan nasılsın"denilince.. başımı çevirdim ki..ziyaymış.. açtım camı..
burhan iyiyim sağolun dedi..

ir-- burhan biraz ilerle.. ziyaya birşey söyleyeceğim..
dediğimi yapınca beni gördü..
zi-- oo,hayırdır ..irem hanım,nereye böyle..
ir-- Osmaniyeye.. gidiyoruz,iş için.. gözün aydın.. nasılsın..
zi--  sağol,iyi gibiyim.. tuna yok,birşeye ihtiyacın varsa geleyim..orası benden sorulur..
ir-- (güldüm ) yok ukala ,gelme.. bilenler var..
ziya,babama uğrayabilir misin..şekeri yüksekmiş sabah.. şimdi de tavan yapmıştır,yemekte oradaydık da..
misafirim vardı.. ilgilenemedim.. annem de yok.. revünün tam zamanı bence..

zi-- .tamam,işim bitince uğrarım..
ir-- beni hiç görmedin.. ha ziyaa..pardon, revüyü unut..
zi-- (gülerek ) hem aklıma düşür,hem de unut de.. yok ya.gidelim de..  gözü gönlü açılsın, adamın..

ir-- onun açılır da,senin gözün morarır bence..o geldi aklıma..

yeşil ışık yanınca hareket ettik.. ama"tunayla gidersem.. morarmam" dediğini duydum..

burhan nasıl gülüyor..ayrı taraflara döndük.. gidiyoruz..

an-- o arabanın plakası farklıydı.. yabancı olmak zor..yer mi sordu.. irem hanım..
ir-- hayır mr.anar.. o, kuzenimin eşi olacak.. burada yaşıyor..
çalıştığı ilaç firması,araçlarını İstanbuldan aldığı için..plakası farklıydı..

an-- anladım..İstanbul aktarmalı geliyoruz..uçaktan , çok güzel olduğu görülüyor..
 ama şehri gezmeye hiç fırsat olmadı henüz..

ir-- İstanbulda gezip,yaşasanız..
orada kalmayı ister.. büyülenirsiniz.. uzun bir zamandiliminde.. sevdiğiniz bir insanla gitmenizi öneririm..
an-- (gülümseyerek ) öyleyse, benim biraz daha beklemem gerekiyor..
henüz şartları yerine getiremiyorum..

ir-- umarım ,bir gün o da olur..
an-- sağolun..

**********

kırk beş dakika sonra..

kooperatif binasının yanında ki,devasa  depoda yüklenen..son konteynerın başındaydık.. forkliftler ,vinçler çalışıyor.ses korkunç,yankılanıyor..
diğer on tır ,hazır vaziyette dışarıda bekliyordu..tanımadığım arı gibi çalışan,görevli bir çok insan var..
mr.anar da yirmi kişiden oluşan,kendi ekibiyle konuşuyor..ellerinde kağıtlar, not alıyorlar..
ziraat mühendisimiz hasan bey,nedim bey..ve gülderen hanımın yanındayım ..merhabalaştık..
 kadıncağıza bir koltuk vermişler..bana da getirdiler..
 geldiği için teşekkür ettim önce.. gülerek " görevimiz " dedi..

ir-- nedim bey,insanların ihtiyaçları karşılandı mı..

ne-- evet.. irem hanım.. tuna bey de aradı.. Osmaniyeden temin ettik..
kooperatifteki çay ocağı da bize çalışıyor bugün..çalışanlara yevmiyelerini, iş bitiminde vereceğim.. çok yoruldular ama iyi iş çıkardılar doğrusu.. bu depo ağzına kadar doluydu...
resmi görevli üç kişi gelmişti.. nezaret ettiler,yüklemeye..belgeler imzalanıp ..onaylandı.. biraz önce,gittiler daha....size çay getirteyim..

ir-- olur..hasan bey,işiniz bitince konuşalım..
has-- buyrun,burada konuşalım.. bitti sayılır..

ir-- peki.. şimdiye kadar ki,çalışmanız için ..ekibinize de,size de..teşekkür ederim...
neredeyse bir yıldır,beraber iş yapıyoruz.. karşılıklı kazanç elde ettik.. işçilerin sağlığınaçok önem verdiğimizi, bildiğiniz halde.. toplama sırasındaki ,tavrınız bizi şaşırttı.. yollarımız ayrıldığı için,üzgünüm..  

has-- çok naziksiniz..ben de,üzgünüm irem hanım..
on yıldır,bu işi yapıyorum..
şimdiye kadar çalıştığım yerlerde,ne işçiye ne işverene..
 bir zararım dokunmadı.. çok entrikalar gördüm diyordum amahiç birisi sizin çiftlikte yaşananlarla boy ölçüşemezmiş..eşinizin taktiriyle,yollarımızı ayırdık,artık geri dönüşümüz yok ama doğru söylediğime
lütfen inanın.. ben eldivenleri çavuşlara verdim..,dağıtmadılarsa benim suçum ne..
tek tek ellerine bakamazdım herhalde..ben de boş durmuyordum ki...
 iyi niyetlisiniz,insanlara değer veriyorsunuz ama onlar sizi soyuyorlar..eldivenleri  satmış bile olabilirler..

ir-- kim ,isim verin..
has-- çavuşlar.. hüseyin ve naili de
uyardığım halde ,bana bir türlü inanmadılar..
satılmayan ürünlerin, kaydı tutulmuyor..iyilik yapıyorsunuz ya.. dağıtılacağı için,sebil gibi..
ama az değil..şimdiye kadar bir ton üzüm , beş ton patlıcan toplandı..gerisini siz düşünün..
diyelim ki.. bir köye .. yada ihtiyaç sahiplerine gönderilmek üzere..
sebze ve meyveler gelen kamyonetlere yükleniyor..insan çok,takibi zor..
 çiftlikten çıkarken.. çavuşların para aldığını,gördüm..satıyorlarmış,meğerse.. kimbilir ,başka neler neler sattılar..ses çıkarmayıp,göz yumsaydım..şimdi işimin başında olurdum.. düzenlerinin bozulacağını anlayınca..
onlar da beni,böyle komployla uzaklaştırdılar.. durum bundan ibaret..

ir-- ( sinirle ) niye bize anlatmadınız,bunu tunaya söylediniz mi..

has-- kuşkulanmıştım da..daha bir hafta önce ..emin oldum irem hanım...
ikinize de ulaşamadım,yoktunuz yerinizde.. nikah varmış.. unutulmuştur aradığım..
sabah da..tuna beyin zamanı kısıtlıydı,sadece mısırı ekemediğimizi bildirdim..beni aradığında da.. kararını vermişti,zaten.. yalvardığımı sanabilirdi,söylemedim..

ir-- ben konuşurum tunayla.. çözüm buluruz..
has-- öyle bir talebim yok..siz gerçeği bilin diye söyledim irem hanım..çiftlikte beni yaşatmazlar artık.. otoritem kalmadı,hedef oldum.. hüseyin ve nailin bilmediklerini farz ederek, maşa olduklarını düşünüyorum..

gül-- inanılır gibi değil.. siz dağıtıyorsunuz,onlar satıyorlar..

ir-- yaa,bizde uyuyoruz.. bu kadar emek,para boşuna..harcanıyor.. her yerden darbe alıyoruz. iyilik yaptığımızı düşünürken,birileri kesesini dolduruyor..hiçbir mecburiyetimiz yokken....o ürünler için.. hayatımızı kısıtlıyoruz..tarlaları nadasa bırakayım da,görsünler bakalım.. el mi yaman ,bey mi yaman..

has-- öfkeyle karar vermeyin.. toprağınız çok verimli.. buğday ve pamuğunuz birinci sınıf..
hibe işini kontrol altına alın yeter..gelen işçiler ,yıllardır geliyorlarmış..
işi çözmüşler,çark dönüyormuş demek ki.. hepsini zan altında bırakmak istemem..ama birkaç kişiyi ihya ettiğinize eminim..

hepimize çay geldi.. nedim bey de sigara ikram etti ..içiyoruz..
yükleme sonlanmak üzere..

ir-- mr.anar nerede.. göremiyorum..  

Hiç yorum yok: