Translate

21 Mart 2012 Çarşamba

1001.bölüm..

korkunç bir baş ağrısı ile gözlerimi açtım..klübede ,yer yatağında yatıyorum..
gece lambası yanıyor.. saat kaç acaba..
tuna yanımda değil,çatıdan duyulan yağmur sesinden başka ses yok..

kıyafetlerim sandalyenin üstünde ama niyeyse çamurlu..
pikeye sarılıp,doğruldum..
 ama dengem bozulmuş.. sallanıyorum sağa sola..  yada ben öyle hissediyorum..

ağır ağır kalkıp..ışığı yaktım..
tutunarak gittiğim  banyoda ,
elimi yüzümü yıkarken.. kapı açıldı..

tu-- iremm..
ir-- (seslendim ) yavaşşş..
tu-- (gülerek,girdi banyoya..şalvar,gömlek giymiş ) ama niyee..
ir-- suss,dalga geçme.. saat kaç... ben kimim..

tu-- beni tanıdıysan,sorun yok.. nasılsın..
ir-- berbatt.. içim yanıyor..

koluma girdi,salona geldik..
tu-- otur da,soda vereyim..

yatağa bağdaş kurup,oturdum..
tuna da sodayı verdi..

ir-- sağol.. aydınlat beni..
tu-- ( divana oturup ) saat 24:00,ben üç gün uyuyacağını düşünüyordum..
arabadan, ışık yandığını görünce..şaşırdım..

ir-- taşkınlık yaptım mı..
tu--  biraz ama aldırma deşarj oldun..
ir-- (içimi çekerek,bardağı verdim.. bitkinim,yatağa uzanırken )aradın mı,son durum ne..
tu-- bırakkk.. kapat gözlerini,uyu.. dinlen aşkım..
ir-- senn..
tu-- biraz sonra,gelirim..

***
 horoz kulağımın yanında ötüyor sanki..o ne ses allahım,uyandırdı beni..
tuna yine divanda oturuyor.. yatmamış
 boş şarap şişesi ve bardak da tepside duruyor..
beni fark etmedi,karşı duvardaki
 resimlerimize dalgın dalgın bakıyor..

usulca kalkıp.. tepsiyi masaya bıraktım.. tabanca da,yanında duruyormuş..
ittim biraz..
 sonra kucağına oturup,başımı omuzuna yasladım..
kollarıyla sarıldı,üstümdeki pikeyi düzeltirken.. alnımı öpüyor..

tu-- canımm ses mi yaptım,daha çok erken.. niye kalktın..
ir-- cık,sen yatmamışsın ondandır..
tu--  ben seni seyrettim.. hem gerçeğini,hem resmini..

ir-- tabanca niye burada..
tu-- hiçç,uykum kaçınca ..bakımını yaptım..
ir-- yanında mıydı..

tu-- hımm,bürodan çıkarken almıştım.. önlem olarak..
ir-- kebap yiyecektik.. yedim mi, bilmiyorum.. anlat tuna..

tu-- pekii..yemekten çok içtin aslında..
 kalkıncaya kadar, fena da değildin.. ne zaman dışarı çıktık,sen feci sarhoş oldun..
 yağmur yağıyor..  arabaya gelinceye kadar.. sırılsıklam olduk..
 yerinde duramayıp..gülüyordun..
arabaya binme ve inme kısımlarını.. tahmin edeceğin sebepten atlıyorum..
buraya kucağımda getirdim ama kapıyı açmama izin vermiyorsun ki..
mecburen indirip,güya bir kolumla da sarıldım..

ir-- of yaa,rezalete bak..
tu-- aşkımm, şikayet etmiyorum..
çok doluydun,kavgasız gürültüsüz.. böyle boşalttın içindekileri..
kalbimi kırmamak için, alışık olmadığın bir rahatsızlık yaşamana üzüldüm ben....

ir-- ( başımı kaldırıp,elimi yanağına koydum )boşverr..
kalbin onarılması çok daha zor.. o sinirle ,senin gibi laflarımı hiç hak etmeyen bir eşi..kırıp dökerdim..
ben bir ağrı kesici ve peynirle düzelirim..

birşey demeden,daha sıkı sarıldı bana.. hızlı hızlı nefes alıyor..
ir-- tunaa,ne oldu.. elinden alacaklarmış gibi tutuyorsun da..
tu-- verirmiyim ,seni kimse alamaz.. asla..

ir-- ( doğruldum ) ne diyorsun sen.. kötü bir haber mi aldın..

tu-- yoo.. hatta haberler iyi.. kimden duydu,nasıl oldu bilmiyorum..
orhan abi..nedim beyi arayıp,
 "eskiden de rahatsız ederdi.. çiğdem,bülent ve ben şahitiz..
ifade veririz "demiş..
kemal beye ,kayıtları sormuştum..nedim beyle bulmuşlar kaseti..
 dayına verirken .. yarın vahide hanımın..,deryanın.. songülün.. burhanın
  fatmanın ,hüseyinin ifadesine başvurulabileceğini söylemiş..

ir-- bizi atladın..
tu-- gerek var mı.. davalar açılıyor,tabi vereceğiz..
ir-- e niye sıkıntılısın..

tu-- (içini çekerek ) olanları benden duysun diye,
halit abinin evini aradım.. ama gecikmişim.. adamcağız perişandı,
"aklım almıyor ,oğlum.. o yiğenim ama tüm bildiklerimi anlatacağım..çok mahçubum" dedi..
sana da selamı var..

ir--a.s. ( saatine baktım ) daha saat dört mü..
(kalkıp.. pikemi düzelttikten sonra,elinden tuttum )gel,hiç olmazsa iki saat uyu..
tu-- ( gülerek omuzlarını,indirip kaldırıyor ) bana ne, bana ne..
sen de yat.. hem başka pike yookk..
ir-- hah hah hah.. hava serin,yorgan veririm sana..sen soyun,ben de giyineyim..üşüdüm..

*******
tunayı yatırıp,giydim eşofmanları.. ıslak kıyafetlerimizi poşete koydum..
dağınıklığı kaldırdıktan sonra..
 ocaktaki çalıları tutuşturup,kendime sade kahve yaptım..uyuşmuş gibiyim..
belki işe yarar..

üstümde kalın yelek,elimde sigara ve filcan..kapının önüne çıkıp..
mis gibi toprak kokusunu içime çekerek..içtim..

hava aydınlanıyor ,yağmur durmuş ama bulutlar var daha..
bahçede ıslak otların arasında yürürken..
köpek klübesindeki sesleri duyunca.. eğilip,baktım..
aman allahım.. dört kapkara yavru süt emiyor..ödümü koparan  anne,
 tanıdı beni..yattığı yerde, kuyruk sallarken.. başını okşadım..

yavrulardan birisini alıp,sevdim yanında.. ses çıkarmayınca..
ir-- beş dakikalığına alıyorum.. hemen getireceğim anlaştık mı..

yine de benimle gelip.. kapının önünde durdu.. gözüme bakıyor..  
ir-- bekle sen..

minik yavruyu bağrıma basıp..içeri girdim.. yatağın başucundadizimi yere koyarak..

ir-- tunaa tunaa..bir misafirimiz var..
tu-- ( mırıldanarak )sonra gelsin..
ir-- yaa,annesi bekliyor..
tu-- bekletmee..

ir-- ( eğilip,dudaklarını öptüm ) gözünü açarsan,bir öpücük daha gelebilir..
tu--- ( açtı gözlerini,yavruyu görünce.. ) çok şirin,gece tanıştık biz..
annesini ve beni bekletme lütfen..

ir-- ( sitemle kalktım.. boncuk gözlümü severken söyleniyorum.. )
pis gıcık..tanışsan da,sürpriz yapıyoruz şurada.. insan bir sevinir..
sağol falan der..
ama yookk,tuna ağamız çok yavru gördüğünden tepki vermez.. soğuk soğuk..
şirin dedi ya.. bekletmeyecek mişim.. hıhhh..

kapı tırmalanınca.. koşup,yavruyu annesine verdim..
onun incitmeden boynundan tutup,götürmesine  bakarken...
tu-- hev hev..
ir-- hah hah hah..

********

saat altıda yol üstünden.. sıkma ve meyve suyu aldı tuna.. arabada giderken
karnımızı doyurduk..bir ağrı kesici içtim hemen..

ir-- tuğrul abimlerden,haberin var mı..
tu-- yok..  


Hiç yorum yok: