Translate

28 Şubat 2012 Salı

612.bölüm..

on dakika sonra...
tuna, annemlerin evinin önünde durunca... indik biz...

er--- tuğrul bıraksana oğlum, imdat demiyor muydun..
tuğ--- abiii,gitmee..
er--- bak, ufuk uyumuşsa uyandırırım...

tuğ--- hiii... bıraktım,bıraktım...

hepimiz kahkahalarla güldük...

bahçeden geçip.. kapıya geldiğimizde... tıklattım kapıyı...
içeriden ,gülme sesleri geliyor...

tuna,"uyanıklar.. baksana.."diyerek...  zile bastı..

babam açtı kapıyı gülerek.. ... omuzunda ufuk.. kucağında,müge.. ertan bacağına ,yapışmış...

ah--- hoşgeldinizz...

tu--- abii.. çok yakışmış..

ir--- babaa,beni de al..  kıskandımmm..

ah--gö--er--tuğ--tu-- ay-- hah hah hah...


çocukların çığlıklarını, duymalıydınız... hepsi, tunaya gitmek istiyor...
içeri girdik... annem de ,salona buyur ediyor...

ertan tunaya gidince.. müge kıskandı... ben onu aldım...
tuğrul abimde ,ufuğu kucaklayıp... indirdi, babamın boynundan...

gö--- size zahmet verdik.. nermin hanım...
ne--- ne zahmeti...gönül..  aylin hanım.. buyrun lütfen...

öpüştük, tokalaştık falan...
salona girip.. oturduk...
oyuncak var heryerde...

müge itiyor beni. tunaya gidecek ya... ertanın saçına attı ,elini.. cadı.. bırakmıyor ki..
ertanın dudakları büzüldü..
tuna sert bir sesle..
tu---müge bırak.. çabuk.. çok ayıp..

müge başını eğip.. bana yaslandı.. kıpırdamıyor bile... mahçup oldu..
ir--- vay cadı vaay..

er--- tunaa.. ilaç gibisin valla..
uf--- iyeemm.. beni de all..
ir--- gel canım.. gel birtanem...müge ağlar diye.. korkumdan alamadım ki, yakışıklım... pardon..

ufuk kıkırdadı..
tu--- mügeyi de ver ,bana..

tunanın diğer,dizine oturttum mügeyi... sarıldı.. koluyla..
bizde,ufukla sarıldık.. oy kuzum benim... .. öptüm öptüm.çok özlemişim...
iyice sokuldu bana ,hayran hayran bakıyor yüzüme..


ah--- çocuklardan başımız döndü.. nasılsınız bakalım..
tuğ--- iyiyiz ,ahmet bey.. üçü bir araya gelince.. baş döndürüyorlar sahiden...

er--- valla ,sayenizde ben çok eğlendim ahmet bey.. allah razı olsun...
 ilk defa gönülle çocuksuz ..bir yere gittik..

ah--- iyi sevindim eren... çocuk her zaman,her yaşta sorun.. büyüseler de.. bitmiyor sıkıntıları..
ir--- babaa.. alınıyorum bak..
güldüler...

ne--- sana demedi ki.. sen prensesisin..
ah--- evet,öyle...
ir--- babamm.. sağol..
ne--- ne ikram edeyim size.. ne alırsınız..

er--- almayalım,nermin hanım... mügede,ufukda uyumak üzereler...
ne--- aa,olur mu.. çayım hazır.. getiririm şimdi..

aylin kalktı, yardım etmek için... annemle mutfağa girdiler...

ah--- yatırırız.. eren.. tunayı bekliyorlarmış.. şunlara bak...
tu--- biran önce.. gidelim abi..  yarın,işimiz var...

gö--- nasıl gideceğiz tuna...
tu--- ben diğer arabayı getiririm,şimdi..

uyuyan,ertanı aldı kucağına...
ah--- ben götürürüm tuna.. araba mı yok..
tu--- sağol da, çiftliğe gidelim diyoruz abi.. . yarın ,onlara da lazım olur...

tuğ--- anahtarı ver,ben alayım..
ir--- bir dakika.. bende abi..

bende ufuğu içeri götürdüm... yatırdım yatağa.. üstünü örttüm..

koridorda...
çantamdan.. anahtarı verdim,tuğrul abiye...
ir--- abim, eşya yoktu da.. yere oturmuştuk ya.. işte o evin önünde..araba.. beyaz,plakadan da tanırsın zaten..

kısık sesle...
tuğ--- şeyy irem.. biz otele gidelim ..ufuk sizle gelsin.. diyorum..

ir--- (kaşlarımı çatarak...) niye,anlamadım.. evimiz mi yok ,abi..
çiftliği istemiyorsan.. buradaki evde kalın... bizim için,sorun yok..ufuğu götürürüz...
 nasıl isterseniz.. öyle olsun..

tuğ--- bizim için de sorun yok  ama ufuk bizi ,hiç bir arada görmedi..

ir---- hıı,şu mesele.. yine görmez canım... odamız çok.. nasılsa..

tuna mügeyi yatırıp,yanımıza geldiğinde.. annemle aylin de.. çayları götürdüler salona...

tu--- ne  fısıldaşıyorsunuz..
tuğ--- gel,beraber gidelim.. anlatırım..
tu--- tamam..

Hiç yorum yok: