Translate

26 Şubat 2012 Pazar

590.bölüm..


bize de.. çay istedik.. garsonlar aniden görünüp,kayboluyorlar... saklanıyorlar sanki.. 
paronoyak olacağım bu gidişle..
çay ve pasta ikram ettiler... 
onlar aralarında konuşuyorlardı.. 
 
ben de tabağımı elime aldım... pastayla uğraşıyorum güya... kreması falan var ya... 
çaktırmadan da,Türkçe.. fısıldıyorum..tunaya... 
 
ir---- bak yanyana oturdular.. az cesaret vermek ,lazım.. ben sana ,pasta yedirirsem... 
zübeyde de yedirir... 
tu--- sırası mı,vermee.. 
 
ir---- itiraz etme.. on gün.. ne istersen yapacağım.. yedirirse de.. sen yapacaksın... 
 
tu--- yapmıyor muyum ... 
ir--- ya ben.. 
şu (.......) için ,kılımı kıpırdatır mıyım acaba... kadın,perişan.. kocası olduğunu,kendisine değer verdiğini hissetsin.. aklındakilerden biraz uzaklaşsın istiyorum..
 
tu--- ............. 
ir---- bak,ağzını  açmazsan.. acayip bozulurum ha... 
tu--- .................
 
ir--- aslında sen yedir diyecektim de, karşıdaki şahıs karısına vermeyebilirdi.. 
öğretiyoruz yani.. hoca olmak kolay mı.. 
 
tu--- ( gülümseyerek ) nerelerden,neler buluyorsun.. ikna etme,çaban  müthiş.. ver hadi.. 
 
( fısıldadım )"ağzını yerim, ben senin.. "
 
döndüm.. gayet normal ... bir parça pastayı, çatala batırıp... 
ir--- tunam..al.. 
tuna yedi.. 
 
tu--- çok güzelmiş.. sağol... 
ma--- sana da getirsinler.. tuna.. 
tu--- yoo,irem verir maruf.. bence ,sende tadına bakmalısın... 
 
ben göz ucuyla ,bakıyorum... 
ay ay ayyy.. zübeydem.. canımm.. marufa yediriyorr... 
 
bende tunaya verecek gibi yapıp..kendi ağzıma aldım mı... lokmayı... 
 
allahım nasıl gülüyoruz.. biliyor musunuz... 
sinirlerimiz bozulmuş.. güleriz,ağlanacak halimize... işte o misal.. 
 
gerilim azaldı biraz.. 
maruf, zübeydeye.. teşekkür etti..
tuna da bana... 
yedirdik ya... 
 
ir---- eveett.. şimdi sıra sizdee... 
bir kahkaha daha koptu ki.. hiç sormayın... 
 
yat limana gelinceye kadar.. biraz kasvetimiz dağıldı... 
 
koruma ordusuyla beraber, indik merdivenleri.. 
iki sıra dizilip.. koridor oluşturmuşlar.. limuzine kadar... 
o da, gelebileceği kadar yakına gelmiş...
önden maruf ve zübeyde gidiyor... 
 
 benim  acı hatıralarım ,canlandı gözümün önünde.... takipler,korumalar.. tedirginliklerim.. 
yaşadıklarımız.... 
 
tunanın, bu yanını çok seviyorum ...ne düşündüğümü .. hissettiğimi.. çok iyi ,anlıyor... 
bir dokunuş, bir bakış.. farklı ,bir ses tonu... her neyse... yetiyor.. bana.. 
 
bende,onun üzülmesini istemediğimden.. 
beynime hücum eden..  çirkinlikleri..dağıtıyorum anında.... 
 
el ele yürürken..mırıltıyla... 
tu--- ne istiyorum, biliyor musun... 
ir--- evet... 
tu--- ne ,söyle..
ir---- bana kremalı pasta yedirmek.. yada yedirememek... 
tu---- gülemiyorum ama ... çookkk ... doğruu..
 
 
limuzine bindik... hareket edince... 
ma---- bu benim emrim değil... kusura bakmayın.. bazen beni bile dinlemiyorlar... 
tu--- ne kusuru maruf.. gerek duyulmuş ,demek ki.. şeyhlerini koruyorlar... 
ir---- siz saraya mı gideceksiniz....şimdi.. 
 
ma--- hayır.. oteldeyiz.. telaşlanmış gibi bir görüntümüz olmamalı.. 
 
ir---- iyi sevindim... bir haber alırsanız.. ararsınız değil mi.. 
ma--- (gülümseyerek... başını salladı... )
 
tu--- sabah biz gideriz.. lütfen.. rahatsız olmayın... herşey için ,teşekkür ederiz.. 
ma--- rica ederim..
 
bende zübeydeyle konuşuyorum.. çocukları öp.. kendini üzme falan diyorum... teselli edip,moral vermeye çalışıyorum.. ama kadın yıkıldı adeta..
 
 
otele gelip... içeri girmemiz de ,tantanalı oldu...apar topar... asansöre bindik... 
öpüştük zübeydeyle... marufla da tokalaştık...onlar indiler.. biz evimize çıktık..
e ne diyeyim yani.. evimiz oldu ya... 
 
********
 
içeri girer girmez... kürkümü çıkarıp.. fırlattım koltuğa... ayakkabılar bir yana, çanta bir yana.... 
tu--- ne oluyor,irem... 
ir--- bunaldım tuna... birşey deme bana.. 
 
banyoya girip.. yüzümü yıkadım.... kuruladım iyice... 
 
tuna da .. cekedini çıkarıp.. tv yi açmış.. yanına geldim... 
 
ir---- tunam,beni dinle... 
tu--- evet... 
ir---- dayımı arayacağım... 
tu--- (kaşlarını çatıp... )saat farkını ,unuttun mu... gidince ararsın ,canım... 
iremmm... 
ir---- tahminin doğru.. zübeydeye haber veremezsem.. çatlarım bak.. 
 
tu---- hah hah hah... çatlamak nasıl oluyor... 
 
beline sarıldım... 
ir---  sonra söylerim..  şimdi işim var... 
tu--- bende rahatlasın isterim de... tehlikeli demedi mi maruf... 
neyi, nasıl söyleyeceksin.. irem... düşündün mü... dinleniyormuş.. arama..
ir---  mümkün değil.. tunam..
 
telefonu sehpaya koyup...  dayımın bürosunu aradım... 
belki orada olabilir diye...
çünkü hep geç geldiğinden ,şikayetçiydi yengem...
 
açıldı telefon... 


Hiç yorum yok: