Translate

26 Şubat 2012 Pazar

585.bölüm..


ertesi sabah... 
saat on gibi.. giyinip... kahvaltıya indiğimizde .. maruflar gelmemişti..henüz... 
 
ir--- sana erken demiştim,bak daha gelmemişler.. biraz daha yüzebilirdik.. 
tu---(gülerek...) değill.. gelirler şimdi.. hemm sen.. yüzüyor muydun ki..
 
ir---  ha sen.. ha ben.. ne fark eder.. dimi.. 
tu--- ir--- hah hah hah... 
 
siparişlerimiz geldiğinde..
yemek salonuna girdi,marufla zübeyde... el ele de tutuşmuşlar... 
 
ir---- balayı çiftimiz,teşrif ettiler. (............) bak.
tu--- ayıp ya,irem.. 
ir--- hak ediyor,tunam.. (......... )işte (...........)
tu--- ya sabır, ya sabır... sana ne onlardan... 
 
gülerek yanımıza gelip,tokalaştılar.... 
ma--- günaydın..
tu--- size de.. buyrun.. 
 
oturunca.. bende zübeydeye günaydın dedim... nasıl da mutlu görünüyor garibim... yüzü ışıl ışıl..
 
zü--- nasılsın,irem.. 
ir--- iyiyim, zübeyde.. sen de iyi görünüyorsun.. 
zü--- hımm,iyiyim.. 
 
siparişlerini verdiler... 
konuştuk havadan sudan...
bir ara zübeydeye yaklaşıp.. çocuklar ve eşler için.. birşeyler almak istiyorum dedim.... peki dedi.. 
 
maruf da.. o ithalatçının ,birazdan geleceğini söyleyince... 
 
ir--- ama biz alışverişe gidecektik... 
tu--- gitme hayatım.. konuşurken,senin de olmanı istiyorum.. daha sonra alırız.. 
 
maruf tunaya bakarak.. fransızca birşeyler söyledi.... tuna da,sert sert cevap verince..
şaşırdım tabi..  
 
ikisine de baktım... 
ir--- eveett.. ne oldu... 
tu--- yok birşey... görüşmeyeceğimizi söyledim.. alışverişe ,beraber gideriz... 
ir----................... 
 
maruf  içini çekerek... sıkıntıyla... 
 
ma--- erkekler.. genellikle muhatapları olarak.. 
 
ir---- (elimi kaldırıp...) anladım maruf.. devam etme.. benim ,sinirlenmiş halimi görmeni istemem... 
o her kimse.. bundan sonra, satacak malım yok.. bitmiştir.. 
tuna teşekkür ederim, hayatım... bana verdiğin değer için... 
 
tu---- (gülümseyerek...) rica ederim.. sen her zaman değerlisin.. 
 
ma--- onun adına özür dilerim..mahçubum ,irem.. 
ir--- önemli değil,maruf... 
 
***
bir saat sonra, otelden çıktık.. 
limuzinle gidiyoruz yine... 
bir mağazaya götürdüler bizi.. aklınıza gelen herşey var,çocuklarla alakalı... 
 
zübeyde çocukların yaşlarını söylüyor.. bende ona göre oyuncak beğeniyorum... 
kutuların üstlerine ,vereceğimiz çocuğun ismini yazdık... karışmasın diye.. 
 
şöför taşıdı... 34 kutuyu.. maruf iyi çalışmış... nüfus patlaması olmuş,resmen... diyordum ki.. 
sadece kendi çocukları olmadığını öğrendim...amca çocukları da varmış.. 
 
e o zaman, sayı gayet normal..allahım aklımı koru... ordu yetişiyor..sanki.. 
 
eşlerine de.. hediye aldım.. annesine de... 
 
saraya doğru giderken.. 
tu--- irem.. yüzünü asma.. 
ir---  (içimi çekerek.. )çalışırım..tunam... biz ne zaman gideceğiz.
tu--- akşam  dedi, maruf.. niye..
ir----otele ne zaman döneceğiz.. diye sormuştum...
tu--- yemek yiyecekmişiz...sarayda.. sonra da.. gezeriz diyordu.. 
ir--- ...........
 
 
**********
 
ayy  sarayın bahçesinde ..o çocukları ve gülen yüzleriyle bizi karşılayan eşleri görünce.. 
tüm gerginliğim uçup gitti.. 
marufla tuna gelen, çocukları tek tek öptüler.. 
 
derinler de.. neler yaşadıklarını bir kadın gözüyle .. daha iyi anladığım için... sıkıntılıydım.. 
oysa o kadar mutlu görünüyorlar ki.. kabullenmişler..böyle bir hayatı..
 eş paylaşmayı..  
ben niye kendime dert ediyorum ki.. öyleyse.. 
 
sarılıp,öpüştük hepsiyle... sağlığımı sordular.. başımıza gelenlerden ,haberleri olmuş tabi... 
iyiyim,diyerek.. hediyelerini verdim.. çook sevindiler,çok... 
 
maruflar ayrı oturuyorlar... sarayın salonunda... 
bizde karşı salondayız... anne hanım ve baba.. 
girdiler içeri.. hepimiz kalktık ayağa... hoşgeldiniz diyip... çıktılar yanımızdan... 
ben annesinin hediyesini sonra,yemekte verdim... 
 
kahveler geldi.. içiyoruz... 
ir---- zübeyde.. çocuklar nereye gittiler... 
zü--- uyku saati.. irem.. 
ir--- ayy uyumadan.. oyuncaklarını verseydim.. 
zü--- peki... gel gidelim..  
 
sarayın koridorunda beş bayan... ilerliyoruz..onlar alabildiğine,şık.. ben onlara göre daha spor giyinmişim.. 
 
 her yerde kapılar var... ışıl ışıl.. etraf.. 
arka tarafmış burası... oyuncak kutuları... bir kapının yanında duruyor... 
galoşları giydik, hepimiz....
 
zübeyde açtı kapıyı... 
 
kocaman ,bir kreş düşünün... 8 ve 1 yaşları arasında kızlı erkekli... 34 çocuk alt alta ,üst üste.. 
pijamalı olarak...  boğuşuyorlar...  büyükler burada değillermiş.. 
 
bakıcı kadınlar ayırmaya çalışıyor... kenarda yataklar,ranzalar  var... sıra sıra.. 
yedi cüceler masalında ,sandım kendimi bir anda... 
 
kapıda kalakaldım... imrenerek bakıyorum onlara.... 
 
anneleri de.. girdiler içeri.. çocuklarını alıyorlar... 
öyle bir uğultu ve ciyaklama  var ki.. görüntü inanılmaz ... 
çocuklar ele avuca sığmıyorlar... saçlar, pijamalar çekiliyor.. 
tam benim hayalimdeki ,çocuk bunlar.. afacan hepsi... 
 
zübeyde sertçe konuşunca,durdular.. 
ama niye ya.. ben çok eğleniyordum.... 
sıraya dizildi büyük olanlar... mırıl mırıl sesleri duyuluyor.... 
 
zü--- sana hoşgeldin diyorlar,irem... 
ir---- çok teşekkür ederim.. zübeyde... ne olur.. kısıtlama onları da... oynasınlar yine... lütfenn..
hatta ben de katılabilirim,aralarına... 
 
zü--- hah hah hah... pekiii.. buyur o halde... 
 
arapça birşey söyledi.. çocuklar sevinçle...üstüme ,hücum ettiler... 
 
bir anda  kaynaştık .. hepsiyle... 
ne boğuştuk allahım... ne güldük...saçlarım,üstüm perişan... ama ben öyle mutluyum ki.. 
 
yerlerde yuvarlanıyoruz... altımdan,üstümden çocuklar geçiyor.. çığlık çığlığa,bağırarak.. 
hele o minikler yok muu.. emekliyorlar,tombul tombul..
 
çocuklar beni yere yıktılar,üstümde tepiniyorlar... 
ben marufun sesini duymadım.. güldüğümüz için... 
zübeyde bizi göstermiş.. tunayla beraber kapıda durmuş bizi,izliyorlarmış... 
 
 
tu---  (Türkçe olarak..)iremm.. hayatım.. bu ne hal.. böyle.. 
 
başımı çevirip.. onları görünce.. oturdum hemen... 
 
ir--- ben ,yerimi buldum tuna.. allahım ne tatlılar..şunlara bak... 
 
tu--- (gülüyor)evet de.. herkesi,esir almışsın... yemek yenecek.. hadi gel... merak ettik sizi.. 
ir---- yaa.. daha oyuncaklarını ,vermediim.. 
tu--- verirsin,gel.. bizi bekliyorlar... 
 
istemeye istemeye kalktım... üstümü çekiştirip... 
ir--- zübeyde  uyusunlar.. yemek sonrası.. sürprizim olduğunu söyle...
 
zübeyde.. beni bırkmayan ,çocuklara dediğimi..söyleyince... sevinçle yataklara koştular... 
 
ma--- hah hah hah... buraya taşının ,irem... çok sevdiler,seni.. 
 
ir---- bende onları sevdim... 
(el salladım,çocuklara... 
zübeydeye dönerek...) pardon zübeyde... sizi,unuttum... ama hiç böyle bir gün geçirmemiştim... 
 
zü--- önemli değil,irem... 
 
çıktık,odadan... galoşları çıkardık... 
 
tu--- iyimisin..
ir--- hımm,harikayım... 
 
****
 
elimi yüzümü yıkayıp... geldim salona... herkes ayağa kalktı... annesinin hediyesini verirken.. 
maruf da tercüme yaptı ...
o da teşekkür ediyormuş.. öptü beni yanağımdan.. neyse yerime oturdum... 
 
ne yediğimin.. ne konuşulduğunun farkında bile değilim .. aptal aptal... sırıtıyor muşum... 
tuna elini dizime koydu da.. topladım kendimi... 
 
o anda... o kadar içten diledim ki.. 
"ey allahım, bana da / bize de.. nasip et...sağlıklı bir çocuğumuz olsun... mucizeni esirgeme bizden.."


Hiç yorum yok: