Translate

26 Şubat 2012 Pazar

583.bölüm..



o geceyi de, hiç unutamayacağım.. allahım ne eğlendik.. çoştuk.. 
ziya da..abimlerde, az değillermiş canım..
fıkır fıkır müziği duyunca.. yorgunluklarını unuttular.. hepimiz pistte döktürdük.. 
slow müziklerde de... zuhal hiç oturmadı... eşleri değişti sadece... 
abimler ve ziya erken kapan alır misali... kaldırdılar dansa.. 
sabah,saat beşi geçiyordu... oradan ayrıldığımızda.. 
hepimiz çakırkeyf  olmuştuk ama..  hareketler ,sözler hiç bozulmadı... 
hava aydınlanıyor.. artık... 
arabalara doğru ,yavaş yavaş yürüyoruz..
ir---- kendi nişanım da ,bile böyle oynamamıştım valla.. sağol ziya... stres attık..
zi--- rica ederim,irem... nişanımızı hiç unutmazsın ,artık..
zu--- siz,nişan yapmadınız ki.. zaten... direk evlendiniz.. 
ir--- o da,doğru ya.. 
zi---- tam benim istediğim gibi ,olmuş desene..
tu--- ama ben çok beklemiştim ziya.. senin de beklemen gerekiyor..kiii...
ir---- tuna sakın söyleme bak... abilerini yeni susturduk,ziyayla uğraşmayalım birde...
zi---- neyi söylemeyecek irem... 
ir--- benim evlenelim, dediğimi... 
 
zi-- tu-- er--  al--zu--- hah hah hah... 
 astım suratımı tabi..sazanlık bende ,yine düştüm tuzağa ..
tuna elimi tuttu... 
tu--- hadi sizi çorba içmeye ,götüreyim.. takip et beni ,ziya... 
zi---- yeri söyle,abi.. 
ir--- niyeymiş.. sende zuhale baskı mı yapacaksın... evlenelim dedirtmek için.. 
güldüler yine.. 
tuna arabayı açtı... oturacağız...
zi--- aklıma gelmemişti ama iyi fikir.. çorbacıları bilirim de,ondan demiştim.. 
tu---- demir köprünün ,oraya gideceğiz... 
zi---- rafet ustaya mı.. 
tu--- (gülerek..). evet... sen bayağı bayağı... Adanalı olmuşsun.. 
zi----ee adama sormuşlar... nerelisin diye... daha evlenmedim ki demiş.. benimki de ,o hesap.. 
al--- ziya daha evlenmedin,acele etme... 
yine çok güldük ya... park yerinden kovacaklar bizi.. 
zi--- aliii,elime düşersin birgün... acısını çıkarırım bak... 
al---- çok beklersin.. niye, senin eline düşecekmişim ki.. 
er--- uzatmayın.. işe gideceğim..iki saat sonra... hadi hadi.. gidelim... 
bindik arabalara... ziya, tam arkamızdan geliyor bu sefer.. 
yorgunluk ve uykusuzluk baş gösterdi hepimizde... sesimiz çıkmıyor... 
çorbacıya gelmişiz,araba durunca.. gözümü açtım... 
indik.. salaş bir lokanta... o saatte bile, ağzının tadını bilenler gelmiş..çorba içiyorlar..
oturduk bizde .. siparişler alındı hemen... ömrümde ,hiç böyle güzel bir çorba içmemiştim...  
harikaydı... acıkmışım da... 
içim de ısındı... elbiseden daraldım.. biran önce çıkartmak istiyorum... 
peruğu da fırlatacağım.. takma kirpikleri de... 
zuhal hepimize teşekkür etti.. geldiğimiz ve beraber olduğumuz için...
ir--- bizim için, zevkti güzelim... sen iki dakika gelsene benimle.. elimizi yıkayalım... 
lavobo şurada... 
zuhal peki diyip.. kalktı... 
****
elimizi yıkarken... 
zu---  dans ederken,çok sarıldınız mı diyeceksin... söyle..
ir--- yok yok.. bak ,ikimizin arasında tamam mı... 
sen  bilmiyeceksin,hele ziya ,asla bilmiyecek söz mü..
zu--- ne oldu kız.. söz tamam.. 
ir---- hani siz geziyorsunuz ya, ziyayla... işte abimlere haber gidiyormuş.. 
görenler söylüyorlarmış,yani.. 
dikkatli olun diye ,uyarayım dedim...anladın mı, beni.. 
zu--- hımm.. anladım.. 
ir--- (gülerek) iyi... çiftlik boş.. haberin olsun... 
zu---(o da, güldü...) boş yer aramıyoruz ki.. hatırlarsan evimiz de.. var artık... 
ir---  gülümm ne oldu sana...ziya mı çarptı,içki mi.. 
zu--- hah hah hah...ay iremm... ne alem kızsın ,sen...
 birşey çarpmadı da.. ben birilerini çarpacağım... bu gidişle.. 
korkma ama senden duyduğumu anlamayacaklar... 
ir--- bana bak.. niyetim seni kışkırtmak değil.. haberin olsun da..ziyayı kontrol et  ,zorda kalmayın ..
demek istemiştim... 
sana güvenmediklerini ,nereden çıkarıyorsun.. bak ikisi de.. senin için buradalar.. 
nurinin yaptıklarını da ,düşün istersen.. onlar ,yine senin canın.. söylediğime, pişman etme beni..
zu--- tamam... ama üzüldüm doğrusu.. 
******
biz dönünce.. ayağa kalktılar... çıktık lokantadan.. 
vedalaşalım diye.. ziyaya elimi uzattım... o da... biz gidiyoruz sanmış.. 
zi--- güle güle,irem... teşekkür ederiz.. ayaklarınıza sağlık... tuna, çorba da çok güzeldi sağol..
tokalaştık... 
tu--- afiyet olsun.. ziya... 
ir---- güle güle diyecek olan ,biziz ziya... zuhali de alırız,demiştim.. 
senin evin, buradan daha yakın ya... 
zi---- (gülerek... ) o dediğin olmaz işte, ben ergünle aliyi de alıp... götürürüm... 
er--- tamam ziya.. öyle olsun... 
tunayla da.. benimle de tokalaşıp... hoşçakalın dediler... 
korna çalıp, gittiler bile.. 
arabaya binince... saçımı ve kirpiklerimi çıkardım... 
ir---- offf.. rahatladım yaa.. 
saçlarımı dağıttım... 
eve gelir gelmez de... duşa girdim..
güneş doğmuştu, yattığımızda... 
*******
kulağımı bir şey gıdıklıyor..öff bu ne ya.. gözümü açabilsem...keşke.. 
elimle, kulağımı rahatsız eden şeyi kovalıyorum... derken... tunanın yüzüne değince.. 
mırıldanarak...
ir--- tunaa, sen mi yapıyorsun... 
tu--- (yanağıma bastırdı, dudağını... ) neyi aşkım... 
ir--- biliyorsunn..
tu--- uyanma zamanı... sevgilim... saat 11:30.... 
gözlerim faltaşı gibi açıldı...
ir--- neeee... ayyy.. eşya hazırlamadıkk..
tu--- ne eşyasıymış .. sen geceliği alacaksın...tamamm..
gülümseyerek.. 
saate baktım... daha 10:30..
ir---- senin gözün bozulmuş.. bir saat fazlasını görmüşsün...
tu--- aaa.. sahi mii.. bak seenn... 
öptüm dudaklarını.. 
ir--- günaydın.. 
tu--- sana da.. 
kollarını açarak.. doğrulup... yataktan kalktım.... 
ir--- e niye kalkmıyorsun.. beni,uyandırdın işte.. 
tu--- tamamm.. 
banyodan çıkınca...  yatağın kapatılmış.. tunamın da.. giyinmiş olduğunu gördüm...
valizi koltuğun üstüne açmış.. içini yerleştiriyor.. 
ir--- becerikli... dur,onu koyma... sıcaktır,dubai.. 
tu--- gündüz sıcakmış.. gece için, aldım onu... 
ir---- iyi.. koy öyleyse... 
katlı tişörtlerimden..iki tanesini aldım... iki de,pantolon.. beyaz elbisemi de...valize koydum....
tunanın iki takımının yanına..  benimkileri de, kılıfın içine yerleştirdim... tuna görmedi onları..
makyaj çantamla, boncuklu takılarımı .. bir de.. pırlanta setimi.. getirdim... 
yazlık ayakkabı,terlikleri de .. başka bir çantaya yerleştirdim... 
ben de giyindim..saçlarımı da,topladım arkadan...pasaportu falan aldım... 
ir--- hazırım,tuna... 
valizi kapatıp... 
tu---- bende.. hadi çıkalım... 
ir--- nereye.. kahvaltı yapalım, önce... 
tu--- maruf beylere çıkacağız... kahvaltıya çağırdı .. zile uyandım zaten.. 
ir--- hadi ya.. adam ,özlem duyarmış meğerse..ev yaşantısına.. iyi.. börek alalım öyleyse..
tu--- almış.. gösterdi.. çabuk gelin dedi..
****
çıktık yukarıya... 
hoşgeldiniz dediler... 
çok komikler ya... yeni evli sıradan bir çifte benziyorlar... 
zübeyde makyajsız.. maruf  ,ütüsüz bir tişörtle... olacak şey mi..  
en çok da.. şeye güldüm... maruf patates kızartıyormuş.. 
elinde maşayla ,önlükle karşıladı bizi.. ikisi de,pek mutlu..
içim acıdı valla.. demek ki,şartları farklı olsaymış... karısına yardımcı olabilirmiş.. 
bir yuva sıcaklığı arıyor..dedim... 
tabi, hangi eşe yardımcı olacağını şaşırırdı ama olsun... 
oturduk salondaki masaya.. mükellef bir sofra hazırlamışlar bize...
yerken .. akşamdan bahsettik.. keşke gelseymişsiniz dedi,tuna... 
maruf da.. gülerek.. bizim akşamımız da.. güzeldi.. dedi..
 aaa , neredeyse ne yaptıklarını da anlatacak.. bize ne ayol... diye geçirdim içimden.. ama zübeyde devam etti..
zü--- biz ilk defa,beraber sinemaya gittik... tuna..
içeriğini iyi anlamadığımız  bir filmi, seyrettik.. 
ama inan ki, sizin eğlendiğinizden..
 daha çok eğlendik... 
ayyy.. nasıl utandım be... kıyamam , çocuk yapmaktan fırsat bulamamıştır ki.. 
burada, özgürce beraber birşeyler paylaşmak.. 
kimbilir ,ne kadar farklı gelmiştir zübeydeye... e tabi,marufa da...
tu--- sizin adınıza.. sevindim,zübeyde.. 
ma--- çok ilginç bir deneyimdi.. tuna.. çok film seyretmişizdir.. birçok yerde.. 
ayrı ayrı,sinemaya da çok gittik...
ama hiç kimse ..sırf yanında oturuyoruz diye ,bize patlamış mısır ikram etmemişti.. 
delikanlı ve kız arkadaşı... yabancı olduğumuzu anlayınca.. seans sonunda.. bizi tatlıcıya götürmek istediler.. 
ingilizceyi çok iyi bilmeseler de.. öyle güzel anlaştık ki.. hayret edersin.. 
böyle yuvarlak yuvarlak..
sıcak tatlı yememiştim..gözümüzün önünde, yaptılar hemde.. 
tadına da.. insanınıza da..  hayran oldum..
para veriyorum.. almıyorlar.. misafirmişiz.. 
siz nasıl insanlarsınız ya.. 
ben sadece sen öylesin ,sanıyordum.. 
tu--- (gülerek... )genel olarak.. yurdum insanı misafirperverdir... ama buranın yeri başkadır...
 sen yaşamadığın için ,bilmiyordun tabi..kimmiş o bey.. adını öğrendin mi..  belki tanırız..
ma--- adı mahmutmuş... bende evinize götüreyim dedim... oto yedek parçası satıyorlarmış.. 
iş yerlerini gösterdi.. 
çarşıda , büyük postanenin karşısındaydı... arkadaşını ..evine bıraktık... 
kendisini de bırakırken..... 
annesi,abisi.. babası çıktılar.. kapının önüne... 
içeri davet ediyorlar bizi.. inanılmazdı yani.. kartvizitini verdi babası... 
jip hiç yok ya,burada...
 geçen gün... bunun beyazını  gördüm dedi abisi.. 
ir---- ayy anladıımm...benim arabamı görmüştü...necmii..
ziyanın arkadaşıymış demiştim ya.. tuna..
onun kardeşi demek ki, mahmut da..
tu--- ergünün dediği ne kadar doğru.. bak haberler ,geliyor işte...
küçük yerin avantajı mıı, dezavantajı mı...demeli, bilmem...
zü---- sıcaklığı ,insancıllığı desek.. daha doğru.. galiba... 
tu--- evet... 
ir---  kahvaltı için,ikinizin de ellerinize sağlık.. 
patatesler de çok güzeldi, maruf... 
ma--tu-- zü-- ir--- hah hah hah.... 
masayı topladıktan sonra ben ,kahve yaparken... zübeyde de.. buzdolabını yerleştirip.. bulaşıkları yıkadı.. 
ir--- bunlar bozulmayacak mı ,zübeyde... gidiyorsunuz...
zi---(gülerek...) yok,irem.. her hafta sonu,buradayız artık.. ben gelemesem de... maruf gelecek.. 
ir--- çok sevindim.. zübeyde.. çocuklarınıza bakılıyor zaten.. balayı gibi.. olur.. 
zi----..........................
ir---- ne oldu, 
zi---- yok birşey... çocuk dedin ya... maruf ,çocuk istiyor..yine... 
bizim balayı ,kısa süreli olacak yani... 
ir---- (içimi çekip...tepsiyi elime aldım...) gel hadi.. kahvemizi içelim..
salonda içtik.. kahvelerimizi.. 
tu---  bize müsade ederseniz.. aşağıya inelim.. sizde giyinin... gidelim sonrada... 
ma---- peki tuna... 
****
evimizden, valizimizi çantamızı alıp... aşağıya indik.. arabaya yerleştirirken aklıma geldi.. 
ir--- tunaa, ben mayo almadımm.. 
tu--- ( gülerek ) beraber girecek olduktan sonra.. unuttuğun mayo olsun.. 
ir--- hah hah hah.. 
tu--- aşkım sen otur.. ben büroya bakıp.. geleyim... 
ir----tamam,canım... 
on dakika kadar sonra... tunam da, geldi.. maruflar da... 
onların eşyası yok... 
zübeyde sadece oyuncak almış ,çocuklara... ama çocuk sayısı fazla olduğundan... 
iki koca valiz..getirdiler..
havaalanına giderken.. anahtarı verdi maruf.. teşekkür etti.. osmaniyeye benzinliğe bile gitmişler
depo full dolu dedi... 
****
çiftliğe uğradık yarım saatliğine... dördümüz ,neşeyle ..bize ayrılan ağaçlardan...
 portakal,mandalina..limon ve greyfurtları topladık... büyük bir kasa oldu... arkaya koyduk.. 
köpeklerimiz çok ,özlemişler bizi.. kocamanlar ama sevdikçe şımardılar... iyice... 
bekçiler de.. etrafta geziyordu tabi.. 
****
uçakları çok rahat canım...konuşunca da.. hiç anlamadık... dubaiye geldiğimizi... saat dört olmuş..
pasaportlarımızı
maruf gösterince... ne arandık,ne de vize soruldu.. misafir olarak ,girdik yani.. 
havaalanından bizi ,limuzin aldı... 
ma--- saraya gidelim.. önce.. 
ir--- maruff.. başım çok ağrıyor..dün gece, sabahladık ya..müthiş yorgun ve uykusuzuz... 
biz otele gitsek olur mu... yarın gideriz saraya...
ma---- tabi tabi.. düşünemedim.. dinlenin siz... akşam yemeğine , geliriz... 
şöföre , birşeyler söyledi.. 
otele gidiyoruz.. 
tu--- numaramıydı... başın ağrıyor mu..yoksa.. 
ir---- hııı... ağrıyacaktı..önlem aldım diyelim.. 
tu--- anladım ama ayıp oldu. marufa.. bir saat dayanamazmıydın... 
marufa döndüm... 
ir--- maruf... ben adetlerinizi iyi ,bilmiyorum... teklifini ,geri çevirdiğim için.. 
sana saygısızlık mı ,ettim.. 
ma--- (gülerek...) yok yok... tanıyorum sizi.. 
dün de yorulduğunuzu biliyorum..onun için, sorun değil... 
ama başkası olsaydı ..sorun olurdu... irem.. 
*********
oy anam oyy... nereye geldik biizz....maruf bizimle beraber girdi otele... 
konuşup.. yerimizi ayarladı.. 
sonrada bize dönüp... hoşçakalın... yemekte görüşürüz.. diyip gitti.. 
bizim kaldığımız otelde ,süperdi...ama bunu tarif edecek kelime bulamıyorum... 
yada maruf farkı mı demeliyim... 
yukarı çıktığımızı bile anlamadık ki.. asansör bile oda gibi...klasik müzik çalıyordu.. 
kart şeklindeki anahtarı sokup içeri girdik de.. 
otel odası denmez ki,buraya.. 
ultra lüks döşenmiş..  üç odalı, koca bir daire.. 
mutfağı ,odaları banyosu nefiiss...
denizin manzarası da harika... etrafı çepeçevre balkonmuş ... kuşlar uçuyor..o kadar yüksekteyiz.. yani..
son kat olunca... başım döndü... çıkamadım ki, balkona... 
güneş de..çokk sıcaktı...
içerideyiz, klima çalışıyor..
yukarıya çıktıktan sonra, oda servisi devamlı birşeyler getirdi..meyve,içki.... çay,pasta..vs.. 
biz istemesek de..
şeyhimizin emri..diyen geliyor...
kapıda ki,kağıdı çevirdi tuna.. duştan sonra... iki saat uyumuşuz.. 
uyandığımda.. omuzunda yatıyordum.. 
elimi çıplak ,göğsünün üstünde gezdirerek.... 
ir--- tunaa..  burası..çok güzel de..havuz yoktur dimii..
tu---( gülerek ,yanağımı okşadı...) bilmeemm..belki vardır.. kimbilir.. 
ir---- (başımı kaldırdım... ) ben ,özel havuz diyorum yaa.. kime sorabiliriz ki.. 
tu--- aşkımm.. balkona çıkmadın mı ,sen...
ir---- cık... başım döndü... kanat taksak..uçarız.. yani..
tu---- gel öyleyse... uçalım... 
ir--- nee.. paraşüt falan mı ,var..
tu--- iremimm..  mecazi olarak ,dedim.. 
ir--- hıı, ben daha.. yere basamadım ki.. zaten.. 
tu--- hah hah hah...
üstümüze bornozları giyip..  balkona çıktık... bir taraf.. botanik bahçesi sanki.. 
elini ,sıkı sıkı tutuyorum tunanın.. masa ve koltuklar konulmuş..  manzara seyretmek için... 
daire şeklinde dönüüp..botanik bahçesi dediğim ,yere geldik...  mis gibi kokuyor..  
çiçekler,bitkiler  kapatıyormuş meğerse... havuzu ...
kenarda  şezlonglar.. koltuklar... minderler var..
görünmüyormuş ki..
... muhteşem yaa.. güneş , hala kavuruyor.. 
etraf kapalı... masmavi ,derin ve büyük bir havuz.. ortada.. 
tunaya bakarak.. 
ir--- mayoyu unuttum demiştim..
tu--- ben dee, unuttuğun mayo olsun demiştim.. buyur, atla.. 
ir--- hah hah hah.. 

Hiç yorum yok: