Translate

25 Şubat 2012 Cumartesi

580.bölüm..



tokalaştılar...
zi--- (gülümseyerek... ) evet öyle.. demek ,bizi takip ediyordunuz..
ero--- yook..canım.. tamamen tesadüf dü...
zi--- tabi tabi....
ero--- zuhalim.. bir izin versen de.. eniştemin, elini öpsem.. ayakta kaldılar... baksana...

çok duygusal bir andı... çook..
dayımla eniştem.. sarıldılar... elini öptürmedi yine... teyzemin de,gözleri bir kurumadı ki..
dayımı öptü o da... ziyanın annesi ve babasıyla tanıştırdılar.. lütfü ve neşeyle tokalaştı...
annesinin,nenenin.. saadet teyzemin elini öptü..
hepimiz ayaktayız... bizimle de.. merhabalaştıktan sonra...

ero--- eniştem,suat bey.. müsade ederseniz.. gençlerin,yüzüklerini ben takmak istiyorum...

os--- benden yana sorun yok...suat bey?
su--- bizim için de.. sorun değil...

ero--- sağolun... ee.. yüzükler nerede...
zi--- bende...

hayal abla.. tepsiyle makası getirdi...
ziyada, cebinden kutuyu çıkarıp koydu tepsiye...

dayım ,kırmızı kurdalesini düzelterek... yüzükleri eline aldı..
ergün abimle.. arkadaşı da,.fotoğraf çekiyorlar.. ali abi de,kenarda duruyor..

ero--- sevgili yiğenimin, nişan yüzüğünü takmak.. bana nasip oluyor.. 
bu çok  güzel ,olmakla birlikte..  bir o kadar da zor..
elim gitmiyor.. ziya..
annesine, babasına.. ne dedin de, kızımızı aldın... bilmiyorum..
bana ne diyeceksin..acaba..

zi--- burada diyeceklerim ,sınırlı.. tahmin edeceğiniz gibi..
bilmenizi isterim ki;beni ne doktorlar, ne mühendisler istedi de... annem razı olmamıştı... ama zuhale verdi..
 ne diyelim ,allah yazmış.. ağzımız,dilimiz bağlandı...

dayımda, misafirlerde... herkes, patlattılar kahkahayı...nasıl gülüyorlar görseniz..
 ziya ,yaptı yine yapacağını...

dayım,gülmeyle ..ağlama arasında...taktı yüzüklerini... alkışladık...uzun uzun...
kurdaleyi kesip... tebrik etti ikisini de...

ero--- yiğenime iyi bak... ensendeyim, bilmiş ol...
zi--- (gülerek.. ) tamam..

ero---  mutluluklar dilerim...

öptü tekrar zuhali... sarıldılar ,sıkı sıkı... gözlerimiz doldu..onlara bakarken...
enişteme.. suat amcalara bakarak...

ero--- tanıştığıma memnun oldum, efendim... eniştem, ablam hayırlı olur inşallah... darısı bekarlarımıza olsun...
ben gittim.. hiç rahatsız olmayın... iyi eğlenceler,size..

aaa, gitti...
 ergün abi..de..peşinden tabi..
bizler de... oturduk...
ir--- ziyaa.. tebrik etsenize birbirinizi...
zi--- dayı ,akıl mı bıraktı..ki..
 zuhalim.. nişanlandık ha...
zu--- hımm..
tokalaştılar sadece.. hayal kırıklığı yaşıyorum... ne bekliyorsam artık..
allah bilir, zuhal istememiştir...


el öpme faslı da, epeyce uzun sürdü..
suzan hanım,seti taktı.. zuhale...
suat amca da.. iki  burma takıp.. kutladı..
anneannesi.. beşibirliği takamadı da.. ziyaya verdi..o taksın diye...

teyzemle zuhal ,yine ağlattılar bizi.. bilezikleri zor geçirdi koluna...
hele baba kızın sarılmaları yok mu... perişan olduk canım...

eniştem ziyaya saat almış..
neşe abla,lütfü abi.. bir bileklik taktılar.. ziyaya da.. lira...
anneannem,lira.. babaannesi.. beşi birliği taktı boynuna...
halalar bilezik almışlar hep... safiye hala yoktu sadece..

tuna bana yaklaşıp.. kısık sesle..
tu--- biz ne yapacağız.. nişanda ,böyle takı takıldığını bilmiyordum ben..
ir---- kız tarafı ya düğünde.. ya nişanda takar...
hem ben, tedbirli geldim canım.. üzülme... takarız bizde...
tu--- ufff.. iyi bari.. sıkıntıdaydım..
ir---- (gülümseyerek ) oyna dersen.. sana da veririm.. ziyaya takarsın..
tu--- baskı yapmaa...

biz konuşurken.. yanımıza geldiklerini fark etmemişim...

zi--- zuhal,iremi rahatsız etmeyelim...

gülümsedim... ziya da,zuhal de..kuyumcu vitrinine benzemişler...
 bilezik kutusundan..
 bileziği alıp... lirayı da ,tunaya uzattım...
zu--- ya ne gerek vardı.. irem..
ir--- (gülerek.. ) konuşma kız.. bu ziya laf eder ,sonra...

taktım bileziği....
sarılıp.. tebrik ettim...
tunada ziyanın yakasına, lirayı iğneledi... tebrik etti... ikisini de...
zi---- teşekkür ederiz...
tu--- rica ederiz.. ziya...

zi--- annee.. ver bakalım..

suzan hanım.. uzattı kutuyu... oğluna...
ziya uzun altın zincirli.. kolyeyi zuhalin boynuna geçirdi... ucunda da, tuğra var... nefis birşey...
onun takımı bileziğini de.. koluna taktı...

sanki... yalnızlarmışcasına... zuhalin şaşkınlığına ,çekilmesine aldırmadan..
yanaklarını avuçlarının arasına aldı....
oyy.. dudaklarını öpeceekk... ağzım açık kaldı...
"ziyaaa ne yapıyorsun sen "diye bağırmak istiyorum...
... gülümsedi...ve alnından öptü... az önce ki,kuru tebriğin intikamını aldı..

bir alkış daha ,koptu tabi.. bende ,derin bir nefes aldım.. ya zuhal ,ne haldedir kimbilir...  

ir--- yoruldunuz siz... mutfağa gelin de.. bir kahve içelim... hadi hadi..

ikisinin de koluna girip... mutfağa götürdüm...
çaylar demlenmiş.. bardaklar ,tabaklarda börekler hazırlanmış..

zi---- offfffffffff..
zu---- offffffffffffffffffff ...
oturdular sandalyelere...

ali abim de.. müziği açtı... sesimiz de duyulmaz.. kapıdan,başımı uzatıp...
tunaya işaret ettim, gel diye...

ergün ve ali de geldiler...
er--- ne oluyor size.. bembeyaz olmuş, yüzünüz...
zu--- serseme çevirdiler bizi.. abi..

ziya sigara ikram etti ..hepimize....
ir---- siz ,yemek yediniz mi...
zi---- yedik,irem.. sağol...

ali ikisinin ağzına da.. kestiği böreklerden.. verdi..
bende çaylarını doldurdum...
içiyorlar...
zi--- hava mı ,soğuk.. ben mi ,titriyorum..
tu--- hava çok güzel.. sen titriyorsun... çay , iyi gelir...
zu--- irem tunaya da, versene.. çay...
ir---- veriyorum.. bir karışmasana sen...

zu--- abi..
al--er-- efendim..
zu--- canlarım... pasta gelecekti.. biriniz bakarmısınız diyecektim. 

er--- tamam bacım... merak etme sen... siz oturun.. biz gidelim... hadi ali..
al--- geliyorum...
zuhal.. üşüyorsan.. şal getireyim mi... .

ziya çekedini çıkarıp... zuhalin omuzlarına koydu...
zi--- şalı ,ben alabilirim ali...

al-- tu-- ir-- zu--- hah hah hah...

mutfakta ,dördümüz kalınca...
tuna,ziyanın kulağına eğilip.. kısık sesle... birşeyler dedi.. ziya güldü..

""tu--- az önce ,benim bile yüreğimi ağzıma getirdin yani...""demiş..sonra duydum bende..


hayal abla kapıyı açıp... içeri girdi...
ha--- kusura bakmayın ... pasta gelecekmiş... tabakları indireyim ben......
zu---- tamam.. hayal.. abla..
ha--- hülyayla, beyhan da tebrik ettiler sizi... unutmadan söyleyim de... ziya, Antebe gidersen
uğra mutlaka... çok sevinirler ...

zi---- teşekkür ederiz.. bölgem değil ama belki birgün olabilir... kardeşin ve eşinden bahsediyorsun
değil mi...
ha--- evet...

zu--- sağolsunlar hayal abla... bugün herkes aradı, tebrik telgrafları geldi.. postacı bize çalıştı denebilir...
nuri ve eşi .. tuğrul ve eren abi.. eşi.. yeliz,bülent... ziyanın,halaları.. teyzesi.. telgraf çekmişler..
osmaniyedeki eniştem de.. aradı..sizlere de, çok selamları var...
tu-- ir--- as..

ir---- en ilginci.. nuri ve eşi..
zi--- niye ki.. o senin, kardeşinmiş değil mi...
ir---- evet.. ziya.. abim.. yeni evlendi de.. ondan şaşırdım,duymuş demek ki...

zi--- hııı... benimle konuşan, enişten çok matrak canım.. 
ir--- özcan mı...
bende kalkıp.. çatalları çıkardım... siliyorum.. peçeteyle...

zi---- evet... ahmet amca,nermin teyze ve yıldız teyzeyle de.. konuştuk.. keyf yapıyorlarmış..
özcan enişte,bana ne demişti..zuhal... hani ,sen çok kızmıştın...

zu--- (gülerek...) unuttun madem.. söylermiyim.. hiç...
ir---- ayy, çok merak ettim zuhal.. söyle bee..

zu--- hayıırr...
ir--- annemler ,burayı mı aradı..
zu--- hımm..

ir--- (kulağına eğilip... ) siz ne zaman ve nerede konuştunuz kız.. evde değildiniz ki..
zu---(kaşlarıyla ,hayal ablayı işaret edip..... )şişş.. karıştırmaa.. biz ,teşekkür etmek için...aradık..
ir---- nerdenn..
zu--- iremm.. uslu dur...

zi--- hatırladımm.. heh heh heh...
zu--- lütfen ziya..
ha--- söylesin zuhal.. ne var ki..
zi--- "kekliği ,düz ovada avladın mı.. oğlum "dedi bana...

tu--- ir-- zi-- ha--- hah hah hah...

Hiç yorum yok: