Translate

24 Şubat 2012 Cuma

559.bölüm..



zi--- mürsel, melek gibi adamdır..bakma boyuna bosuna.. karıncayı bile, incitmez.. 
çerkezler ,çokk saygılı .. çok da utangaçtır..
sana , nasıl  söylediyse... artık.. bilmiyorum.. babası daha gelmemiş , meydanı boş buldu..herhalde.. onun adına özür dilerim..
ir---( gülümsedim )  bilmem, o da ..bana denk geldi demek ki.. sen niye buradasın.. 
zi--- rutin,doktor ziyareti.. uğradım bir kaç kişiye.. sevinç hanımın ,hastası varmış.. bir saat sonra gideceğim.. 
burası merkez ya.. gelip geçerken,uğrarız.. 
esmer ,genç bir adam.. heyecanla girdi içeriye... 
--- lan ziyaa.. arabanın arkasındaki jipi gördün mü.. muhteşem birşey..
ama sen mümkün değil.. çıkamazsın... 
yanımıza gelince... 
---- pardon.. yalnızsın sanmıştım... sözlenmedin mi, sen.. 
koleksiyon mu yapıyorsun ,bilmem ki.. 
zi--- necmiii.. ne oluyorsunuz oğlum.. yanlış anlama ,gününde misiniz nedir... 
yanımda gördüğünüz, her bayanı sevgilim sanıyorsunuz.... irem hanım.. sözlümün kuzeni ..
--- hiii, özür dilerim hanımefendi.. 
ir--- ..................
zi--- irem,bu densiz de..diğer asker arkadaşım ,necmi..tarsusludur kendisi.. 
 oto yedek parçası satıyor .. 
jipten bahsedişinin nedeni de o.. mesleki ilgi..
başımla ,selam verdim hafifçe...
---- ziyaya takılıyordum ben.. lütfen, ciddiye almayın dediklerimi.. 
ir--- bilemem artık.. ama kuzenime söyleyeceğime ,emin olabilirsiniz... 
zi--- hah hah hah... necmiii.. defol.. 
---- ( gülerek ) ziya, pardon lan.. çokk üzüldüm.. 
zi--- belli belli.. 
koşarak çıktı mağazadan.. 
kahveciyle çarpışıyorlardı neredeyse... 
kahvelerimizi içerken... 
zi--- ben zuhale herşeyimi anlattım,irem... hiçbirşey gizlemeden hemde... 
ir---  zuhali çok severim,ziya... bambaşkadır.. onu üzersen............ 
mürsel içeri girince.. sustum... tapuyla,kimliği uzattı... 
---- buyrun.. saat beşe kadar..telefonunuz bağlanacak.. irem hanım... 
aldım,
ir--- çok teşekkür ederim.. zahmet oldu size... borcum nedir..
yerine geçip oturdu... 
---- borcunuz yok..... affettim diyin,yeter... allaahh.. babam geldi.. 
ayağa kalktı hemen, ziya da kalkınca.. bende kalktım tabi.. 
elli yaşlarında.. güler yüzlü bir adam geliyor... 
--- ziyaa..oğlum.. hoşgeldin... 
ziya elini öptü.. 
zi--- hoşbulduk baba.. bu hanım,sözlümün kuzeni.. 
tokalaştık... 
ir---- merhaba efendim.. 
---- merhaba kızım.. ziya çook iyi çocuktur.. allah tamamına erdirsin... 
zi---- amiinn.. mürselle,necmiden şikayetçiyim baba.. 
--- ne yaptılar.. söyle.. 
--- ziyaaa... 
zi--- hah hah hah... 
*******
on dakika daha oturdum... amca ısrar etti.. mürsel kıpkırmızı bir yüzle.. müşterilerle ilgileniyordu..
ben giderken... 
tunayı ,halit beyi.. tanıyormuş amca.. çok selam söyle diyerek.. taa kapıya kadar yolcu etti beni..
ziya yine elini öptü, amcanın.. bende tokalaştım...kahve ve telefon için ,teşekkür ettim.. 
kaldırımda konuşuyoruz.... 
zi--- irem.. evde kimse var mı.. sen,alışverişe nasıl geleceksin.. telefon bağlanacak ya..
ir--- hımm.. yok... saat dörde kadar beklerim...gelirim sonra.. 
zi--- peki.. iyi günler.. 
ir--- sana da.. tam öğlen vakti,yengeme gidiyorsun... dayımla karşılaşabilirsin.. dikkatli ol..
zi--- niye,öyle dedin.. dayın bilmiyor mu.. zuhalle sözlendiğimi.. niçin dikkatli olmalıyım..
ir--- (gülerek... ) biliyor da, tanışınca ne demek istediğimi anlarsın... hoşçakal... 
ziyayı düşünceleriyle ,başbaşa bırakıp.. arabama doğru yürüdüm... 
necmi bey.. mahçup mahçup.. mağazasının kapısında duruyordu.. 
binip, hareket ettim..
ziyanın.. necmiyle, mürseli fırçaladığına eminim.. 
kıkırdayarak... evime dönerken.. iki.. telefon cihazı aldım.. birisi,yatak odasına..birisi antreye konacak.. 
*********
necla abla,gitmiş.. ev misler gibi kokuyor...
üstümü değişip.. elbisemi giydim... 
mutfağa girip.. 
iç malzemesini hazırlamakla uğraştım epeyce..  sarmayı sardım ama her yanım tutuldu..  o kısık ateşte pişerken ,çorbamı da yaptım.. 
salatamı bile, hazırladım.. zeytinyağlı fasulyem de var ,yemek işi bitti.. 
bir de, kek yapayım dedim..çırpıp.. fırına sürünce..... bulaşıklarımı
yıkadım.. burası tamammm...
yatak odasına geçtim.. 
yeni  kırmızı çarşafımı yaydım,yastık  ve yorgan kılıflarını geçirdim..  
tel kırma işlenmiş..  siyah kadife ,yatak örtüsünü.. yaydım..nefis durdu.. ... 
çıkardıklarımı da,makinaya koydum.. yıkanıyor... 
salon için.. aldığım.. süslü bordo ,şifon örtülerin paketini açtım.. 
büfeye,konsola.. sehpaya ..masaya..
yerleştirdim...
tunanın getirdiği.. vazolarımı,biblolarımı.. gümüşlerimi.. bardak ,sürahi takımlarımı.. yerleştirdim.. 
ayy harika oldu.. görüntü,değişti .. ambalaj kağıtlarını,topladıktan sonra.. salonda bir sigara keyfi yaptım.. 
ocağın altını,iyice kısıp... duş aldım ,beş dakikada... 
kot pantolonumu, beyaz gömleğimi giydim.. saçımı kurutup.. çamaşırları astım balkona... 
saat üçte.. telefon için , iki kişi geldi....... bağlayıp, kontrol ettiler... on dakika sürmedi bile..
telefonum bağlandı.. hemen tunayı aradım..numarayı vereceğim.. 
sekreter kız,bağlıyorum bir dakika dedi.. 
tu--- aloo..
ir--- canımm..

Hiç yorum yok: