Translate

23 Şubat 2012 Perşembe

513. bölüm..

ir---- buyurun aylin hanım..
ay--- teşekkür ederim..

girdik içeriye...
tunayla abim de valizi getirdiler...
aylin in ve benim mantolarımızı astım...

salonun ışığını yaktığımda ...
gördüğüm manzara şu...
eren abim ,kucağında ufukla beraber.. koltukta oturduğu yerde uyuyor... üstlerine battaniye örtmüşler..

orta sehpanın üstünde de... küçük bir yaş pasta var..yanındaki kağıtta da "sürpriizzzz "yazıyor...

ir----  ay ay ,kıyamam ben sizee...

tuğrul abime döndüm...gözlerim dolu dolu...
ir--- abimm.. sağol.. sarılamıyorum.. hasta etmeyim diye.. mahçup ettiniz beni..

tuğ--- rica ederim.. ben ufuğu alayım..
ir---- abii.. içeri yatır...

tu--- aylin hanım.. buyrun ayakta kaldınız..

oturdu aylin..
ufuğu alırken.. eren abim uyandı...

er--- geldiniz mi..
tu--- geldik abi..  hoşgeldin...
tokalaştılar...
bende.. hoşgeldin abi dedim..
cebinden ,tunanın saatini çıkarıp verdi hemen...

er--- oo aylin hanım.. merhaba..
ay--- merhaba eren bey...

eren abi,yüzünü yıkarken..
 tuna valizi yukarı çıkardı,asansörle.. üstünü de değişip indiğinde..
mutfağa girdim.. çay için,su koydum hemen..
çayı demliyordum tam... tuğrul abim geldi..

tuğ--- yardım edeyim sana..
ir--- yok yok.. otur sen... hazırlarım şimdi..

tuna ve eren abi de gelince..kadromuz tamamlandı...

tabakları..çatalları.. bardakları..servis masasına.. yerleştirdiler..karınca gibiler..

 tuna şampanya kadehlerini de koymuş..
ben de,meyve sularını  verdim dolaptan..
dondurma kadehleri, kaşıkları.. bıçak.. aklınıza gelen ne varsa işte...
salona getirip..
yemek masasına yaklaştırdım...

ir---- aylin hanım.. böyle geçelim.. yalnız bıraktık sizi kusura bakmayın..
ay--- önemli değil..irem hanım..

oturdular masaya...
yaş pastayı,dondurma ve tatlıları ... getirdim bende..

tuna şampanyayı aldı dolaptan... açarken..
tu--- abi, ufuk duyar mı..
tuğ---kapıyı kapadım..

er--- saat 1 'e kadar..direndi yavrum.. top atılsa bile duymaz şimdi..
ir--- hepiniz sağolun..yorduk,sizi.. burada olduğunuz için.. teşekkür ederiz.. uçak,rötarlı olunca geç kaldık.
er--- tuğ--- rica ederiz...

pastanın üstünde ki ,mumu yaktım..
tuna da şampanyayı patlatıp... kadehlere doldurdu.. abim herkese verdi kadehleri..

ir--- bu yıl,beş yaş yaşlandım.. herhalde...
güldüler...
ir--- tuna ve siz sevdiklerimle .. sağlıklı bir ömür geçirmeyi diliyorum..

üfledim... onlarda alkışladılar...
kesip.. paylaştırdım...bir dilimi bıraktım tabakta...

ir--- bu da.. gönülün hakkı...
er--- o da gelmek istedi ama.. malum..

tuna "şerefinize.. "diyerek.. kaldırdı bardağını...sonrada bana bakarak.. "ireme".. dedi ve içti..

ben bir yudum aldım..
diğerleri de bitirdiler..

pastaydı, tatlıydı.. dondurmaydı derken... çayların eşliğinde sigaralar yakıldı.. sohbet ediyoruz..
saatin, hastalığın ne önemi var...

tu--- eren iş meselesi ne oldu..
er--- oldu sayılır.. bir iki,pürüz kaldı..sadece...

tu--- iyi sevindim...
ay--- hayırlı olsun..
er--- sağolun..

ir---- çok sevindim abi.. sen başla da...iş yeri alalım,oradan.. iş merkezi demiştin ya..

tuğ---   dünya kadar ,emlak vergisi ödüyorsun.. zaten..
burada iş mi yapacaksın,paran var.. kiralarsın irem.. yine de sen bilirsin ama...

ir--- iş yapacak değilim ama kiraya verebilirim abi.. o kendini amorti eder ..nasılsa..
yanlış mı düşünüyorum...

tu--- yanlış değil.. hayatım.. tuğrul, para bağlama demek istedi.... ama istiyorsan.. yatırımdır..
alabilirsin..
er--- anlaşmaya göre,bir mağaza da.. ben alacağım.. gerekli olursa.. ben sana veririm orasını..
paranı başka yerde kullanırsın..

ir--- sağol abim..
tu--- (gülerek.. ) yok yok.. ,irem ..marufa kiralar orasını.. sen iki mağaza daha alırsın..
er-- tuğ-- tu--- hah hah hah...

er--- ne zamandır.. görmüyoruz onu da.. az önce buraya gelirken.. evlerinde ışık vardı..
tu---- kimbilir... gelmiştir belki.. bülenti gördünüz mü..

tuğ--- görmedim.. ben..
er--- bende..

ay--- ben gördüm.. Ankaradan döndüğünde.. selamlaştık.. yanında bir bayan vardı..
tu---  yeliz mi acaba..

ay--- tanıştırırken.. meltem dedi galiba... çok güzel bir bayandı..
tu---- nee.. yaktım seni bülent..

tuna kalkıp telefonu eline alınca...
ir--- sen böyle tepki vermezdin,tuna ... aramasana.. bu saatte.. meltem kimse, bir açıklaması vardır mutlaka...

arayıp kulağına tuttu...
tu---- meltemi tanıdığım için, arıyorum bende...açıklamasını bana yapsın..

ir--- ya anladım da.. yelizin yanında nasıl konuşsun.. yalnızken sıkıştır bülenti..

tu--- evini değil.. açmamasını umarak, başka yeri arıyorum irem..
........ ... benim.. hıı, geldik.. sen niye oradasın..
.. telefonun açılmayacağını ,umuyordum.. ............................ .........
bülent yapma allah aşkına,  .....................
.................................................................
inanmıyorum.. uyandır, sesini duyur bana.. yoksa gelip kafanı kıracağım... ............
.......................

ir--- beni de götür..
gülerek...
tu---- yeliz nöbetteymiş..yanımda ziya var diyor... onun için oradalarmış.. uyandırmaya gitti..
ir---- ziya mı..
tuğ--- bizim ziya mı...

tu--- hımm.. öyleymiş..  ......... bülent.. burdayım.. ............... hah hah hah.. .............
...............................................................
güldüğüme bakma.. meltemle gelmişsin Ankaradan... ...........................
................... ..................................................................................... .
emin olabilirsin.. uyu hadi.. kabusun da ben olayım..

kapatıp.. bir sigara yaktı...
tuğ--- ikna olmuşa benzemiyorsun...

tu---- hımm.olmadım... ziya uyan mamış.. eğer oysa tabi..
ir---- ben öğrenirim dee.. herkesi telaşlandırırız...

tu---- yok ,o olmaz.. meltemle de..uçakta karşılaşmışlar güya... buraya atanmış..
çalıştığı yeri söyledi.. inşallah.. doğrudur..

er--- erkek milleti..
tuğ--- istisnaları ayır..

er---- ayırdım.. ama genellikle ,erkek milleti .. sıkışınca Adanadan ziyayı bile ,getirir yanına...

ir---- ziyaya soracağımızı da ,düşünür herhalde..

er---- genellikle, erkek milleti yalan söylerken... ziyayı tembihlemeyi de unutmaz...
 yada ziyanın  ,açığını biliyordur... birbirlerine yoldaş olurlar...
buna başka bir yakıştırma da ,vardır ama.. söylemeyim şimdi..

ir--- yaaa.. abi yapma.. zuhali istediler..

tuğ--- ee.. sonuç ne...
ir--- bilmiyorum da.. zuhal de istiyor gibiydi..
tuğ--- heh heh heh.. aslanım ziya...

ir---- aslan mı, kaplan mı bilmem.. ama şeytan tüyü olduğu kesin..
tuğ--- e kalkın,gidip baskın yapalım öyleyse.. herkesin içi rahatlasın...

ay--- beni eve bırakırsın değil mi.. saat beş olmuş..
siz de yoldan geldiniz.. özlemişsiniz, çok özel nedenleriniz var..
 onun için kalkalım diyemedim..
bülent beyin ,yanındaki bayanı söylediğim için de..suçluluk duyuyorum zaten..

ir---  aylin hanım.. onların mutsuz olmalarını, istemediğimiz için.. ilgiliyiz..
tunanın çok eski arkadaşı olduğundan.. bülenti daha iyi tanıyor.. zaaflarını biliyor...
o endişelendiyse.. meltem.. bülente iyi gelmez inanın bana.. daha ,20 günlük  evli üstelik..
suçluluk duymayın.. yani..

ay--- hıı.. öyle mi..
tuğ---- evet.. nikah şahitleri de tunayla ,iremdi.. hadi karar verin... gidiyor muyuz..

er--- ben gitmem...
tu--- bizde gitmeyelim... yanındaki ziya değilse.. kötü olur.. ziyaysa da..ayıp olur..

tuğ---- peki madem.. kalkalım hadi...
er--- sen aylin hanımı evine götür.. ben taksiyle giderim... ufuk da benimle gelecek..

tuğ--- o niyeymiş..
er----  mügeyi görmek istemişti,söz verdim çocuğa... sabah oldu zaten..
tuğ--- okulu var ama..
er---- anaokuluna bir gün gitmese, birşey olmaz dimi..

tuğrul ve aylini gönderdik.. bileti erteletip haber verecek bize..
eren abimde taksi gelince ,ufuğu aldı kucağına...ben de pasta dilimini koyduğum, saklama kabını verdim eline..

er--- hoşçakalın...
tu---- güle güle.. sağol abi..

er--- niye ,ne yaptım ki..
tu--- geldiğin için,dedim.. ufuğa da söz vermemişsindir sen,yanılıyor muyum..

ufuğu öpüp.
er--- sabah olmuş,hadi uyuyun artık..
diyip çıktı.. kapıdan.

Hiç yorum yok: