Translate

23 Şubat 2012 Perşembe

505.bölüm..


neyse.. gittik saraya..
 
etrafı dolaştık biraz,nefis bir yer.. bayıldım.. 
sanki  eskiden yaşananları,görüyormuşum gibi.... o atmosferde ,hissettim kendimi.. 
 
pek kalabalık olmayan,restoran bölümünde...  iki bayan keman çalıyorlar... 
 
bizi masamıza aldılar.. buradan İstanbul manzarası ,bir başka güzel görülüyor.. 
siparişlerimizi verdik..
 
 
içimi çekerek,mırıldandım "ben  neden, düğün istemedim ki.. hiç düşünmedim bile "
 
tu--- düğünümüzün ,burada olmasını mı isterdin .. 
 
ir--- valla, görsem isterdim... ama artık bir esprisi ve gerekliliği kalmadı tabi... 
 
tu---- diyorum kii,5. evlilik yıldönümüzde.. burada, düğün yapalım...  nasılsa çamur yok,kaybolup  gecikmeyiz bu sefer.. 
 
ir--- ( gülerek ) yok artık ,daha neler... zaten beş yıl sonra içine giremezdim ama 
gelinliğimi de ,mahvettik hatırlarsan... 
o hislerin, geri gelmesi mümkün mü.. 
kocacığım... 
 
tu---- ben hala ..aynı hislerimi muhafaza ediyorum, karıcığım.. 
seninkileri de.. gelinliği diktirirken geri getiririz... 
 
 sigaramı yaktı.. 
ir--- teklif etmen ve benim için,yapacağını bilmek bile güzel... sağol canım... yıldönümlerimizde
beraber olalım.. o yeter bana... 
tu--- inşallah oluruz... 
 
yemekler ,müzik..  .. tunamın bakışları, eşliğinde dans etmek.. 
ortamın etkileyiciliği ,sarhoş gibi yaptı beni.. 
 
harika iki saatin sonrasında..  evimize gitmek için kalktığımızda
 
içimden 5. yıldönümüyle ilgili ,plan yaptığımı fark ettim..
düğünü ben
organize edermişim.. ne komik olurdu diye güldüm... 
 
arabamızın gelmesini ,beklerken.. elimi tutan ,tunaya bakarak... 
 
ir--- tunaa.. ben seni çok seviyorum.. biliyor musun... 
 
tu----( gülümsedi..) bilmez miyim,hayatım.. ya sen biliyor musun.. 
ir---- hımm.. eminim hatta.. yoksa katlanır mıydın bana.. 
 
tu--- ( kaşlarını çattı ) o ne demek ,şimdi.. 
 
ir---- nazıma, demek istedim canım.. başka anlamı yoktu.. 
tu---- yalan söyleyemiyorsun..ve ben seni çok iyi tanıyorum... niye keyfimizi kaçırıyorsun ki.. 
 
ir---- pardon... geri alıyorum...  tunaa.. ben seni çok seviyorum.. biliyor musun... 
 
tu--- hah hah hah.. hayır, bilmiyorum..
 
ir---- ama olmaz ki.. biliyorum diyecektin.. 
 
tuna öyle bir  baktı ki.. bana ..söze hacet kalmadan, kalbimi titretti...
 
*****
 
amaa eve gelince de... 
tu--- iyi geceler hayatım.. ben yatıyorum ..
 
koşa koşa,yukarı çıkarken kahkası da evi çınlattı.. 
 
e bende ,bunu yanına bırakır mıyım.. 
 
iki saat oyalandım aşağıda,sonra ..çıktım odaya... 
güya uyuyor.. ben de,görmem zaten.. gözleri kıpır kıpır ediyordu..  
 
üstümdekileri çıkarıp astım..banyoda da bir saat kalmışımdır... 
bornozumla salındım.. şöyle bir.. mis kokular yayıldı iyice... 
 
saçımda ki havluyu alıp,geceliğimi giydim .. tunaya dokunmadan.. yattım...
aksilik işte,uyuyup kalmışım.. iyi mi..
 
*******
 
sabah kollarının arasında , öpülerek ..uyandırılıyordum ki.. 
telefon çaldı... 
 
tuna puflayarak,telefona uzanıp açtı... 
tu--- aloo.. evde yokuz.. 
 
tuğ--- iyi ,ben de aramadım öyleyse... 
tu--- senin için evdeyiz. buyur abi...
 
tuğ--- sabahları çok esprilisin..gülsem mi ki.... nerede ,kaldınız oğlum.. 
tu--- off..   nereye geciktik yine... 
 
tuğ--- sekiz de.. yol üstünde,kahvaltı edecektik ya... çocuklular bile geldi, sizi bekliyoruz.. 
 
tu---- tamam.. siparişi ver.. onbeş dakika sonra oradayız..
 
***** 
 
yüzümüzü yıkayıp..bir giyinişimiz vardı ki ,rekor kırmışızdır... dört dakikada.. evden çıktık... 
 
trafik  müsaitti.. e bizde, uçtuk sayılır... 
kahvaltı edeceğimiz yere ulaştığımızda.. esniyordum daha... 
 
ir--- ya benim uykum, vaar... 
tu--- o kadar geç yatarsan..olması normal 
 
arkadan şalımı alırken..
ir--- tabi, sen erken yattın.. iyi uyuduğuna da,eminim.. 
 
tu---- (gülerek...) elbettee... 
 
indik arabadan... epeyce serinmiş.. ağaçların arasında ki,tesise yürüyoruz...
 
ir---- saçlarım nasıl,tuna.. bakamadım bile,karmakarışıktır.. 
 
parmaklarını saçlarımın arasından, geçirerek.. arkaya yatırdı... düzeltti..
tu---- kurutmadan yatarsan.. 
hadi, iyi oldu.. 
 
ir---- aa, nereden biliyorsun kurutmadığımı.. sen uyuyordun ya.... 
tu---- (gülerek ,elimi tuttu... ) geell.. 
 
içerisi kalabalık.. abimleri görüp yanlarına gittik.. 
"afiyet olsun ,kusura bakmayın" diyerek.. tokalaşıp, ufuğu mügeyi öpüp..oturduk yerimize...
hal hatır sorup.. kahvaltımızı ederken... 
 
ir--- çiğdem gelmeyecek mi ,abi.. 
tuğ---hımm.. akşam arayıp,gelemeyeceğim özür dilerim dedi.. 
tu---- nedenini söyledi mi.. 
tuğ--- yoo.. bende sormadım... birşey mi oldu ki.. 
 
tu---- bilmiyorum.. dün şakir beyle tatsız bir konuşmam ,oldu da.. acaba ilgisi var mı,dedim..
 
er--- bülent de, işi kabul etmiş.. yani,onlarda gelmiyorlar.. .
 sizde gecikince.. ekildiğimizi düşünmeye başlamıştık.. 
 
tu--- gece, dışarıdaydık.. geç yatınca.. böyle oldu.. 
g---- ben dedim zaten.. irem,güzellik merkezini beğendin mi.. 
ir---- beğendim, gönül... çok profosyonellerdi.. saçlarımı düzelttirdim biraz.. 
 
tuğ--- çok çabuk uzuyor, saçın.. 
ir---- evet de.. hiç bu kadar kısa saçım olmamıştı.. hala tuhaf geliyor... 
 
er--- yenilenmiş oldu işte.. benim saçımda,bir dökülüyor ki.. yakında kel olurum, herhalde... 
ir---- badem yağı sür.. saç diplerine..çok iyi gelir abi.. 
 
tu--- ya bırak.. saça baksana.. kel falan kalmaz.. kuruntu yapıyor.. 
sütlaç dedim ya.. o takılmıştır, kafasına... 
 
kahkahalarla güldük.. 
 
tuğrul abim, ufuğun elini ağzını yıkarken.. bizde sigara içtik.. 
gönül de.. mügeyi arabaya götürmüştü çünkü... 
 
tuna cekedin cebinden.. çeki çıkarıp ,abime uzattı.. konuşmalarını da anlattı... 
 
tu--- abi,salı günü tahsil edemezsen... nedim beyi ara.. adını söyle yeter.. o gerekeni yapacak..
er--- öderlerse.. 
tu--- ye, afiyet olsun.. 
er---- (gülerek.. ) bu para ,yenir mi .. hem sen nerede olacaksın da ,ben alıyorum..
 
tu---- bir hafta yokuz.. 
 
er--- ha anladımmm...bizde ki.. durumu.. 
ay  ben.. anladımmm...
 
ir----tu--- hah hah hah... 
 
er--- irem daha öğrenemedin mi.. yoksa.. 
ir---- malesef abiciğim.. 
 
tu--- bir konu daha var... uçakla dönmeyi düşünüyoruz ,tuğrul da arabamı sattım dedi.. almak da istemiyor ,anladığım kadarıyla.. ona bıraksak , ters anlar mı sence.. 
 
er---- yoo.. hatta, daha iyi olur..
tu---- bizde o yüzden,  teklif edelim dedik.... 
er--- sorarım şimdi.. 
 
tu--- gönülle,iremin.. yanında sorma... 
ir---  geliyorlar, ufuğu ben dışarı çıkarayım... siz,üçünüz konuşun.. 
 
anahtarı uzattı... 
tu--- tamam.. arabaya oturun.. hem soğuk, hem de.. ana yol burası.. ufuk koşar falan..
 
aldım anahtarı... 
ir--- ben gönülün yanına gidecektim ama... 
er--- e giit.. 
ir---- (gülümsedim ) tunanın sözünü dinlemeliyim abi..izin almazsam , çookk kızıyor... dimi kocacığım... 
 
tu--- er-- ir--- hah hah hah... 
 
tuğ--- neyi kaçırdım yine.. 
er---treni.. 
er-- tu--- ir--- hah hah hah.. 
 
ir--- abi, ufukla arabaya gidebilir miyim.. tuna yanımda , genç ..güçlü kuvvetli .. bir erkek olmadan ..
gitmeme izin vermiyor.. 
bende en güçlü ,ufuk dedim... 
 
uf---- gel gidelim.. amcam doğyu demiş.. tut elimi.. bıyakma... 
tuğ--- tu-- er--- hah hah hah.. 
 
tu--- bak, iremi sana emanet ediyorum... ufuk,ona göre.. 
uf--- meyak etme.. allahına kaday adanalıyık biz.. 
 
ir---- ufuk yaa.. 
uf--- yüyü yüyüüü.. 
 
ir--- allahım,havaya soktuk çocuğu... 
er---- aferin aslanım.. ireme bakanın,patlat  gözünü..  
ir---- çok kötüsünüz,çok..
 
kahkahalarını duymak istemedim..  çıkardım çocuğu dışarı.. 

Hiç yorum yok: