Translate

22 Şubat 2012 Çarşamba

465.bölüm..


tu-- istanbula nereden gelmiş.. geçmişi nasıl....................................
 o kadarına ,gerek yok şimdilik..
ön bir bilgi  edineyim istemiştim.. çok yakın ve yaralı bir arkadaşımla ilgileniyormuş da.. 
kızın başı yanmasın dedim... istihbarat için ,teşekkür ederim.. ........................................
.........................................................................................................................................................
hah hah hah.. haberi var.. o da yanımdaydı.. zaten.. 
iremm..dışarıdaydı, çağırayım 
konuşmak istiyorsanız......................................
peki, söylerim... sizde, sevinç hanıma selamımı iletirseniz sevinirim.. ...............
biliyorum da.. hala kendine gelebilmiş değil... 
kontrole gitmesi gerektiğini ,söyleyemedim ki.. ....................................
inşallah.. .............................................................................................................
davanın düştüğüne de.. çok sevindim.. ilgilendiğiniz için.. sağolun... 
tamam.. şüpheniz olmasın... iyi akşamlar...
 
 
vay vay vayy.. tuna-erol işbirliği ha... 
şakir bey de.. nasibini aldı demek... 
 
ayy.. zuhalle,ziya da 
bir gelişme var mı acaba...
 
uyanayım en iyisi... karar veremediğim... duymuş olayım mııı... olmayayım mııı... 
 
neyse tunanın tepkisine bakarım önce.... 
 
kollarımı battaniyenin altından çıkarıp gerildim... 
 
ir---- tunaa.. tunaaaaaaaaaaaa...
tu---- efendimmm...
ir---- (dönüp ) .. buradamıydın..
ben uyudum muu.. saat kaç...
 
tu---- uyudun ya.. saat 6.. dinlendin mi... 
ir---- dinlenmişim.. sende yatsaydın keşke... ne yaptın,ben uyurken..
 
tu--- hiiç.. bekçiyle konuştum.. sonra da telefonlara baktım..annenin, babanın... bülentin, erenin..
selamları var...
ir---- (esnedim ).. as.. koltukla bütünleşmişim... elimi tut da kalkayım.. 
 
battaniyeyi katlayıp... ellerimi tuttu... 
ayağa kalktım... elini bırakmadan.. 
 
ir---- ben,yüzümü yıkarken...anlat..
 
lavoboya götürdüm onu da... 
ir--- bülentler ne yapıyorlarmış.. sesi nasıldı..
tu---- (güldü... )sesi iyiydi de.. yeni evlenmiş adama ,ne yapıyorsun denir mi.. irem.. 
 
musluğu açtım gülerek... 
ir---- benim ki de laf işte,araması bile mucize değil mi.. 
 
tu---- aynen öyle... ama bizi,bu akşam  evlerine yemeğe çağırdı..  bende,deli misin..
ne işimiz var sizde..  zaten gelemezdik..
xxx ya gideceğiz.. 
zamanını çalmazsak.. siz gelin dedim... 
 
ir---- eee.. 
tu---- e si.. dört kişilik, yer ayırttım.. 
 
ir---- bak sen.. yemeğe gidiyoruz ha.. 
tu--- evet,öyle..
 
yüzümü kuruladıktan sonra.. 
 
 salona gelip... koltuğa oturduk, yan yana... 
 
tu--- bir kaç dakika geçmişti ki, eren aradı... o da, yemeğe çağırdı... 
ir---- hah hah hah..... 
 
tu---- çocukla beraber... yemek yapıyormuş.. gönül.. sonuç olarak,onlarda geliyorlar.. 
 
ir---- iyi olmuş da.. yer ayırttığın mekan ,mügeye göre mi.. üşür mü, ses var mı mesela.. 
 
tu---- hımm.. eren bey de sordu.. giyeceğin,yıkanabilir olsun bile dedi... 
ir---- hah hah hah... 
 
yanağımı okşayıp... 
tu--- tuğrul geliyor mu ,demedin.. 
ir---- hii...sen,aradın mı yoksa... 
 
tu---- aradım.. iş yerini..
 yokmuş,inşaatta dediler..... not bıraktım.. 
sekreter ,telsizle haber vermiş.. 
 o beni aradı.. ufuğu da getir ,dedim.. 
 
öptüm yanağını ,şap diye... 
ir---- canımm.. yok yok.. sen hala yumuşacıksın.. inandım.. 
 
çenemin altından tutup.. 
tu---- sayende.. hadi giyinelim.. 
 
******
 
allahım ne geceydi.. unutamıyorum hala..
biz  giyinip, o şık mekana gittik.. 
 
tam deniz kıyısı...  camla çevrili etraf.. manzara süper... 
 
yelizle bülent,gelmişler.. 
ikisi de.. çok mutlu görünüyorlardı... sarıldık,öpüştük falan... şen şakrak.. konuşa konuşa.. 
epeyce de.. içmişiz.. fark etmeden.. saat 9:30 olmuş.. 
 
bülent saatine bakarak... 
bü--- tuna,balıklarımızı yesek diyorum... malum.. zaman geçiyor... 
 
tuna gülerken.. yeliz ,bülentin ayağına vurmuş herhalde.. ahhhh diyince.. 
dayanamayıp,bende güldüm..  
 
neyse.. gönül,eren ve müge hanım..teşrif ettiler biraz sonra.. 
gönül müthiş zayıflamış ve çok yorgun görünüyor... yine de.. yüzü gülüyor.. sarıldık.. öpüştük..
 
tabi öyle demedim. iltifat ettik birbirimize... 
 
oturduk , çocuk muhabbeti yapılıyor masada....
 mügeyi pembiş pembiş giydirmiş gönül.. kilotlu çorap, patik.. elbise.. ceket.. battaniye.. 
herşey.. pembe tonlarında... 
üç tel saçına ,bandana bile takmış.. 
 
cadı babasının kucağında, uslu uslu duruyordu.. 
"çocuk olunca geç kaldık kusura bakmayın.. artık ona bağımlı yaşıyoruz "dedi.. abim.. 
karnını doyurmuşlar da.. hanımın.. 
 
eren abiyle,tunanın hali görülmeye değerdi..
 
er--- tuna oğlum.. şu pembe örtüyü , omuzuna koy bakalım.. 
tu---- niye.. 
er---- koy koy, sen... mügeyi vereceğim,içki içmiyorum aylardır ...madem buradasın.. bak yiğenine... 
tu---- gönül ,doğru mu söylüyor... 
g---- evet tuna.. müge başımızı döndürdü.. şarhoş gibiyiz zaten...
 
kahkahalar arasında... tunanın omuzu örtüldü.. mügeyi nasıl tutacağını da gösterip..verdi abim..
bardağını doldurup..fondip yaptı hemen...ikinciyi koydu... 
gönül emzirdiği için içmiyor tabi.. 
 
er--- ee ,bülent.. niye buradasınız.. 
 
bü--- az önce.. ona benzer birşey söyledim.. bir daha ağzımı açmam ,eren abiciğim..
olan, ayağıma oldu...
er---- tuna sen gülme... hah hah hah... 
 
tu---- ereen.. asıl sen gülme... tam uyuyacaktı..  müge..
 
tuna arkasına yaslanıp.. öne doğru da kaykılmış biraz.. mügenin sırtına pıt pıt vuruyor...
mügede tunanın boynuna sokulmuş.. esniyor... 
 
er---- edepsiz,bırak uyumasın... annemi,babamı rahat bırakayım azıcık diye..  düşünen mi var... 
bü---- vah vaahh... abi,senin durum daha vahim gibi... 
 
ay hepimiz,nasıl güldük anlatamam size... tuna ters ters bakarak.. kalktı ayağa... 
cam kenarına doğru yürüdü..
çocuğu var ya... rahatsız oldu... 
 
gözlerim doldu yine... ona bakarken... masadakilere, fark ettirmeyeceğim güya.. mümkün mü..
 
er---- irem.. ver bardağını... 
ir---- yok abi.. tuna,birde sarhoş avutmasın.. içmeyim.. 
er--- veer.. 
bü---- benim işim var da... eren abi.. nasılsa ..uyku problemi yaşıyormuş.. iç iç.. 
 
er--- ye-- bü--- g--- hah hah hah... 
 
bende gülümsedim.. abim bardağımı doldururken.. balıklarımız da geldi... servis değişiyor.. 
 
g---- eren, mügenin arabasını getir de... tunayı azad edelim... 
er--- tamam.. 
 
ben izin isteyerek kalkıp... tunanın yanına gittim...mügenin bir kolu sarkmış.. omuzunda uyuyor.. 
 
 benim yüzümü görünce.. 
tu---- irem,ne bu hal.. miden mi ağrıdı yine.. 
 
başımı salladım.. 
ir---- yok.. abim,mügenin arabasını getiriyor...
 balıklar soğumasın diye, seni çağırmaya geldim..
 
tu--- bak bana... mügeyi aldığım için.. rahatsız oluyorsan.. bir daha almam kucağıma.. 
 
ir---- daha neler ,tuna... yiğenini tabi ki, alacaksın ... başka şeyler rahatsız ediyor beni..
 belki yıllar sonra.. her çocuk gördüğümde.. aklıma gelenleri uzaklaştırabilirim.. 
senin şu sevgiyle bakışını görüp- isyan etmeden -içimin burkulmasını önleyebilirim..kimbilir..
 
uf----iyeemm iyemm... 
 
döndük ikimizde.. 
ufuk koşarak ,bana geliyor... abim de masadakilerle tokalaşıyor.... 
 
eğilip, kollarımı açtım... 
ir---- bir tanemm,yakışıklım.. gelmişşş... 
 
kucakladım... nasıl sarılıp öpüyor,beni... saçlarım değişik geldi... arkasına bakıyor..elleriyle..
 
uf---- iyeemm... büyüdüm ben ,abi oldum... 
ir---- olmuşsun tabi.. çok da şıksın canım... 
 
uf---- hı hı hı... babam iyem gelmiş ,gidelim mi dedi... onun için giydim... 
 
tu--- ufuk hani bana öpücük.. aşkolsun.. 
uf---- ama müge vay sende... bana, dikkat et dediley... 
 
tuna eğilip.... kucağımdaki ufuğu öptü... 
tu---- aferin,dikkatli olman iyi birşey tabi... büyüklerin sözünü, dinlemelisin.. 
 
uf---- hımm.. annem de, dedi ki.. 
tu---- bir dakika... annenin dediğini, bize söyleme.. o sizin aranızda,ufuk... 
 
ir---- canımm ,balık yiyelim mi.. sen seviyormusun... 
uf---- evveett... 
 
tunayla masaya doğru yürüdük.. tuna biraz önümüzde ama..
 
uf---- iyyemm.. annem senin bebeğinin kaybolduğunu söyledi.. elini tutmamış.. yoldan geçeyken.. 
ben hep tutuyoyum..
 
buruk buruk,gülümseyip.. öptüm yanağını... 
ir---- aferin, tut tabi.... 
uf---- annem sana... hep (....... ) diyoydu... sevdikleyine deymiş.. 
ir---- hah hah hah... 
 
masadan bir adım uzağız... tuna mügeyi,arabasına yatırıp  .. üstünü  ,örttü... 
bize dönerek.. 
 
tu---- artık.. bana da gelebilirsin ufuk... 
ir---- tuna.. dur biraz.. ufuğa birşey söyleyeceğim.. sen otur.. lütfen... 
abiim.. hoşgeldin.. 
 
tuğ--- hoşbulduk... gelin.. 
 
 tuna mırıldanarak.. ... 
tu---- yakışıklım diyip, kucağına aldın..gülerek, öpüp duruyorsun.. dayanamıyorum, haberin olsun... 
 
ir---- hah hah hah.. 


 

Hiç yorum yok: