Translate

22 Şubat 2012 Çarşamba

464.bölüm..


tu---- irem,lafı yumuşatmaya çalışma.. 
şakir beyin, kırılıp kırılmaması..  hiç umurumda değil.. çiğdemi arkasız sanmasın.. biz bizi,biliriz..
gerisi vız gelir.. bana.. 
çiğdem derse ki.. tuna karışma.. işte o zaman ,akan sular durur.. 
 
çi---- demem tuna.. demem.. bir kere ağzım ,feci... yandı zaten.. 
şimdi birde kızım var ki.. hata yapacağım diye ,ödüm kopuyor... 
 
tu----  şakir bey,umurumda değil ama tavrımı ,sen yanlış anlama sakın.. sana müdahale etmiyorum çiğdem.
hayatın hakkında,karar verecek konumdasın..
ben,şakir beye ayağını denk al demek istedim.. 
borçlusunu mu ziyaret ediyor, sevgilisini mi.. 
sen de, alacaklı diye mi.. ağırlıyorsun... hoşlandığın birisi olarak mı.. 
net olmalısın...
 bu amaçla.. sorunu ortadan kaldırdım... 
artık ona da,bankasına da... hiçbir borcun yok....
duygularını değerlendirirken ,aklın karışmaz... 
kesinlikle.. bana da,borçlu değilsin..  kardeşim, mutlu olsun isterim.. tamam mı... 
 
çiğdem ağladı, ağlayacak.. çok duygulandı.. dudakları titriyor... 
tunaya göz kırptım... 
 
ir---- tunaa .. çiğdem de, bir tencere seti var..  bayıldım.. mutlaka görmelisin.. 
tu---- (gülerek... ) e görelim öyleyse... 
 
ben ,çiğdemin konuşmasına fırsat vermemek için.. 
bıdı bıdı.. tencereyi anlatıyorum ,tunaya.. sanki görmüşüm gibi..
 
ir---- gelsenize hadi.. 
 
ikisini de kaldırdım.. 
mekan değişikliği iyi geldi.. 
 
mağazada ona bakarken, bunu gösterirken...sakinleşti çiğdem... 
tuna da, kendine geldi sayılır... 
karnım gurulduyor bu arada... saat, iki olmuştur herhalde... 
 
teflon bir tencere takımı ,hediye etti bize... tuna da,yok diyemedi.. 
ben de.. tahmin ettiğim.. için perdeye bakalım
dememiştim zaten... 
 
birbirimize, teşekkür ede ede...
 çağıracağım günü ,bildireceğimi 
söyledim... 
sarılıp vedalaştık... 
 
mağazadan çıktığımızda.. deriiin bir nefes aldım... 
kazasız belasız atlattık ,diye..düşünüyordum  ama... 
erkenmiş meğerse... 
 
bizim arabanın yanında.. şakir beyi görünce... tunaya baktım... 
elindeki tencere kutusunu.. kafasına geçirmeyi planladığına eminim... 
 
ir---- tunaa.. sakinleş ya.. beni de gerdin..hala çok normal olmadığımı ,hatırlatırım yani.. 
 
tu---- sen arabada otur... bizi bekliyor madem.. ne istiyormuş anlayalım... 
 
ir---- uzatırsan... çığlık atarım.. hıı, sigarayı da ver bana... açlığımı bastırır belki.. bayılmadan gel..
tu---- tamam... 
 
arabanın kapısını açarken...
tu---- işinizin olduğunu sanıyordum... 
 
bana başını eğerek ,selam verdi... 
şa---- evet var... 
 
oturdum ben... 
tuna kutuyu,arka koltuğa koydu... 
kapıyı kapatınca... ben camı araladım, duyabilmek için... 
 
tu---- neden buradasınız,öyleyse... arabamı nereden biliyorsunuz.. ki, bekliyordunuz..
 
şa---- plakadan tahmin ettim.. konuşmak istemiştim ama.. sizi bekletiyorum sanırım...
eğer  yarın,müsaitseniz.. talebimi ertelerim.. 
buyrun bu da kartım... yeri ve saati size bırakıyorum... kabul ederseniz sevinirim..  
 
tu---- şakir bey... benim için.. sizden değil.. talep,çiğdemden gelmeli ..  
gerek duyarsa..  sizinle ,her türlü irtibata geçerim... 
Adana da olmam,sorun değil.. ben bulurum sizi.. hiiç merak etmeyin... 
daha öncesinde.. konuşmamızı gereksiz buluyorum...  
 
şa---- peki... öyle olsun... hoşçakalın...
tu----  iyi günler. 
 
tuna adamı orada öylece bırakıp... yanıma oturdu... 
park ücretini, bekçiye uzatıp... hareket etti... 
 
 
yolda,hiç konuşmadık.. bir kelime bile...
 
boğazda ki..  bir mekanın önünde durunca... 
tu---- gel hadi.. karnımızı doyuralım... 
 
ir---- yok, istemiyorum... evimize gidelim... 
duş aldıktan sonra,menemen yaparım .. 
tu---- sen bilirsin.. 
 
hareket etti tekrar.... 
 
saat üç gibi... yalıya geldik... 
 
banyodan sonra... tertemiz giyinip... rahatlamış olarak... aşağıya indim... 
tuna bahçede herhalde diyerek... menemen malzemelerini hazırladım bir güzel... 
 
yumurtayı kırmadan... kapıyı açıp.. seslendim tuna diye... 
ses dışarıdan değil de..içeriden gelince şaşırdım... kapıyı kapatıp... 
ir---- neredesinn.. gel hadi.. 
tu---- tamaam.. 
 
menemeni tabaklara koyarken... geldi.. duş alıp.. üstünü değişmiş, o da... 
ir---- otur hadi.. pul biber istermisin... 
tu---- isterim... 
 
acıkmışım ya.. hızlı ve çok yedim.. 
ir---- benim uzanmam lazım... sonra toplarım burasını... ay mideem.. 
tu---- kahve yada soda istermisin.. 
 
salondaki koltuğa uzanırken... 
ir---- soda belki ama... kahve istemeye ,cesaretim yok... 
tu----hah hah hah... kahve yapıyorum.. bekle... 
 
tuna kahvelerle geldiğinde.. midemin ağrısı azalmıştı biraz.... 
sehpaya bırakıp... elimden tutup kaldırdı... 
 
tu--- halis kahveyle yaptım.. buyur.. 
ir---- sağol.. 
 
içtik ikimizde.. sessizce...
 
 filcanı bırakıp... 
ir--- eline sağlık,nefis olmuş... 
tu---- afiyet olsun... iyi misin... 
ir---- hımm.. 
 
tu---- barıştık mı.. 
ir---- ne barışması..ben hala şoktayım. küsme,hakkımı saklı tutuyorum diyelim... 
tu---- iyii... 
ir---- sen az önce neredeydin... evin büyük,banyoların.. çok olması da ..sakıncalıymış demek ki.. 
 
gülerek... 
tu---- e biraz öyle.. ikinci kattaydım... sonra giyinmek için, yukarı geldim..ama  sen yoktun... 
ir---- (esneyerek...)  çok uykum geldi.. mutfağı temizleyip.. yatacağım biraz... 
 
oy  kıyamazmış karısına da.. benimle beraber.. geldi mutfağa.. beş dakikada.. 
heryeri..  pırıl pırıl yaptık.. 
 
ben koltuktaki yastığa sarılıp.. gözlerimi kapattım.. tuna da, battaniyeyi getirip üstüme örttü... 
saçlarımı okşayıp... 
tu---- iremim.. ben dışarıdayım.. tamam mı.. 
ir---- hı hıı.. 
 
***********
derinden derinden.. bir ses duyuyorum..
gözüm açılmıyor ama tunanın telefonla konuştuğunu anladım... holden geliyor sesi..
 
tu---- evet ,evet dinliyorum.... 
kaç yıl olmuş...  ............. evlenmemiş mi.. .... hııı.. küçük kızı var demek... 


Hiç yorum yok: