Translate

22 Şubat 2012 Çarşamba

460.bölüm..




demesiyle beraber... gök gürültüsü ,titretti kulübeyi.. 
o nasıl bir sesti öyle allahım.. 
herhalde, yıldırım düştü.. elektirikler de..anında kesildi mi.. 
şimşeğin ışığını  görünce... benim tepkimi tahmin ettiği için.. 
hazırlık yapmış meğerse...  ve yanılmadı tabi..
 zifiri karanlık da ,
sokuldum göğsüne..
 
---- mum getiriyoruum... 
 
sarılıp...... kulağıma, fısıldadı... 
.. 
tu---- aşkımm.. iyi misin.. 
 
ir--- hımm.. yerine geç.. mum yanacak..
  yeni tanıdılar beni.. falso veremem.. 
 
tu---- hah hah hah... 
 
 kadın her masaya bir tane, yanan  mum bıraktı ...mum ışığında.. karşılıklı,tatlılarımızı yedik...
 
giderken, şişman kadını başıyla selamladı.. ben, hesap tuna..diyecek oldum... 
 
" bıraktım,burada usul böyle... .... çıkalım hadi.." dedi... 
 
faytoncu tam kapı önündeydi...
şans işte... gerçekten , yıldırım düşmüş... her yer karanlık olduğu için.. bizi bekliyormuş, yazık...
 
 
" üç gün karanlıktayız" dedi.. İstanbuldan ekip gelmesi lazımmış.. 
yanında da,mini bir lüks lambası var... yolu görebilmesi için.. 
ama bizim oturduğumuz yere hiç ışık gelmiyor.. 
 
alışık hareketlerle oturup, peluşu örttük üstümüze.... 
atların nal sesleri... gök gürültüsünden duyulmuyor.. 
gökyüzünü, ince çizgiler ve ışıklar kaplıyor ard arda.... 
 
tuna kolunu omuzuma atmış... üşümeyeyim ,peluşa iyi sarılmışmıyım.. diye kontrol ediyor...
 
ir---- anlat tuna... 
tu--- ne.. hıııı... hiç konuşmadan dinleyeceğini .. 
ben sustuktan sonra da , sesin çıkmayacağını unutma... 
 
ir---- tamaammm..
 
tu--- halit abi,çok geldi hastaneye.. beni de... seni de ziyaret etti..birçok şeyle,ilgilendi sağolsun...
sen daha kendine gelmemiştin, 
odandayım tabi... yine gelmiş....
kolum askıda, boynum  boğazım sargılı..ağrım var.. canım sıkılıyor..  dua ederek... yatağının etrafında ..
deli deli dolanıyormuşum.. ben..
camdan, bakmış bakmış.. dayanamamış... hemşireyle haber göndermiş.. 
çıktım,koridora.... suratı da asık.. buyur abi ,hoşgeldin .. neyin var.. dedim.. 
 
bana bir çookkk şey anlattı.. sonunda da... 
" çok,zamansız belki ama... 
ağzından duymam gerekli..tuna.. 
 gülen,son bir iki aydır.. çok tuhaftı.. ortadan kaybolup duruyordu.. 
... yengesine ,"tuna .. karısından ayrılıp... benimle evlenecek..biz beraber yaşıyoruz "
demiş..
 daha neler,anlatmış neler...bende duydum tabi.. 
 sana ,sözüne nasıl güvendiğimi biliyorsun.. 
böyle bir şeyi yapmayacağını da , biliyorum...... ..
. içerideki halini gördükten sonra.. iyice emin oldum... 
sadece... gülen yalan söylüyor abi de...ben,gideyim oğlum..." dedi...
 
ir---- vay..(.................... )vaayyyy...
 
tu---.................... 
 
ir---- sustumm... 
 
tu---- . okurken tanıştığımızı  söyledim, sadece..
 bizi,taciz etmek için yaptıklarından biraz bahsettim... 
hayal görüyor herhalde..karımdan başkasıyla berabermiş gibi mi ,görünüyorum dedim.. 
adamcağız... omuzları çökmüş bir halde... sağol diyip.. gitti.. 
bir kere..lojman açılışına gelmeden, gördüm..halit abiyi.. 
iyiydi..seni sordu... ..  hiç başka konu açılmadı..
bulvardan geçerken de... mağazanın kapandığını gördüm... işte 
tüm bildiğim bu.... 
 
ir---- .....................
tu---- ................ 
 
ir---- ne zaman gideceğiz adadan.. 
tu---- sıkıldıysan,yarın sabah gidebiliriz..
ir---- sıkılmadım da..
bülentleri ve abimleri ,yemeğe çağırmak istiyorum..gidelim yarın... 
 
tu---- tamam... tuğrulu da mı ,çağıracaksın.. 
ir---- hımm, çağırma mı diyeceksin yoksa... 
tu---- bilmiyorum.. 
 
elimi dizine koydum... 
ir--- yalancııı.... abini.. yok saysanda... atamıyorsun..ki,çok iyi birisi..o .... 
nasıl sarıldığınızı görmediğimi mi sanıyorsun.. kırgınlık büyümeden.. onarmak lazım...
yoksa,sen onu.. o da seni.. affedemeyecek... karısını aranıza ,sokmazsınız.. olur biter.. 
o da ,onun hayatı.. kendi tercihi.. bizim ilişkimizi zedelemesine izin vermeyelim..
madem, et tırnaktan ayrılmıyor... abini dışlama... onlardan ,başka kimin var ki....
 
elimi,avucunun içine aldı... 
tu---- sen varsın.. 
 
ir---- evet de.. onlara da ihtiyacın var.. yerleri ayrı ve başka bir sevgi dolduramaz ..o boşluğu... 
aslında sen daha iyi biliyorsun.. yaşamışsın çünkü..  şimdi ki,durumda ipleri sen geriyorsun gibi görülüyor.
ne dersen de... küçüksün.. gidince ben çağıracağım... ama sen çağırırsan daha iyi olur... 
 
içini çekerek... 
tu---- olur, çağırırım..
ben.. tekrar o çirkef kadının bize bulaşmasından...samimi olmaya çalışmasından.. 
zarar verebileceğinden ,korkuyorum... 
abime.. etrafında dönenleri anlamamasından dolayı  kızıyorum... 
erene de.. beni engellediğinden ötürü öfkeliyim... 
 
ir---- gönülle bizi bir araya getirin.. siz üç kardeş.. başbaşa,konuşup.. dertleşin...bence.. 
 
tu---- yok yok... gerilmiş bir ilişki,kopmuş olandan daha iyidir dimi.. 
 bizi yalnız bırakırsanız... sinirlerime hakim olamayabilirim.. 
 
 
başımı omuzuna dayayıp... beline sarıldım... 
ir---- ne siniriymiş tunam.. sen,yumuşacık bir adamsın.. 
 
saçımı öperek.. 
tu--- o sadece senin için.. öyle...
 
ir---- abimde, bana.. tuna sana iyi geliyor demişti.. 
tu---- abin?
ir---- tuğrul abim.. 
tu---- öyle mi,peki...
ir---- hımm,kesinlikle... 
 
evin önüne geldiğimizde... faytoncuya parasını verip... yarın sabah ki.. vapurun saatini sordu.. 
dokuz daymış.. gelip.. yine bizi alacak... 
 
bahçe göl gibi .. sokakta da,dereler oluşmuştu.. ne kadar dikkat etsek de..
 göz gözü görmediğinden.. 
ayaklarımız ,paçalarımız ıslandı... 
tuna evin kapısını açınca...içeriyi de ıslatmayalım dedim.. 
hemen,ayakkabıları ve montları çıkardık... 
 
*** 
 
bir saat kadar sonra... 
kuzinenin önünde kuruyan ayakkabılarımızı kaldırıp,montları da sandalyeye astım.. 
 
iki odun daha
atıp... mum ışığında ,kahvesini içerek bana bakan tunanın.. yanına oturdum... 
 
ir---- kuzinede kahve ,nasıl olmuş.. canım... cezveye attığım ,kahve miymiş mesela... 
tu---- güzell.. içmeyi göze alabilseydin.. kahve mi ,değil mi.. kendin anlardın.. 
ir---- yapma ya... canım istemedi dedim ya... 
 
filcanı elinden alıp, sehpaya bıraktım...
ir---- anlamanın daha kolay, bir yolu var...... 
 
yanaklarını avuçlarımın arasına alıp..... dudaklarını öptüm... 
böyle sumak tadı ,aldım.. sanki..
 
garibim sesini çıkarmadan da, içiyordu...sumak mı ,atmışım yani.. 
yüzümü ekşiterek... çekildim biraz... 
 
tu---- ne oldu, tadı anlayamadın dimi.. 
 
gülümseyerek... 
ir---- doğru mu söyleyim, yalan mı... 
tu---- yalan... 
ir--- tu--- hah hah hah.. 


Hiç yorum yok: