Translate

22 Şubat 2012 Çarşamba

452. bölüm..


 
giyeceklerimizi yanımıza alıyoruz... 
arabanın olması iyi oldu... 
spor bir şeyler ,geçirdik üstümüze.... 
tuna acele ediyor...  
ben birşeyleri unutmayım diye.. 
elime geçeni çantaya tıkıyorum... çanta oldu, bir valiz.... 
 
kapıyı kilitleyip... arabaya astık askıları... çantayı koydum koltuğa... 
 
giderken... 
 
tu---- bahane düşün irem.. 
ir---- sıkma canınıı... rahatla hadi.. buluruz... birşeyler...
 
yaktığım ,sigaraların birisini verdim... ona... 
 
tu----( dumanı savururken... ) düşüncesiz.. kız gelinliğini kucağında ,götürecek.. bu da yatacak..
olacak şey mi ya.. 
 
ir---- duydum...sen, adresi nereden biliyorsun.. ev aldın da.. kira olarak mı  verdin.. nasıl yani.. söyle de, pot kırmayım... 
 
tu--- sen hastanedeyken, İstanbula gelmiştim ya.. o zaman ,aldım.... ama nasıl bir kılıf bulacağımı ,bilmiyordum .. 
onlar gittikten sonra.. bülentle konuşuyorduk..telefonda..  "yeliz de,ev arıyor .. kiralar korkunç " dediğinde... 
orada,babanın bir evi olduğunu.. isterse.. bakabileceğini söyledim.. babanla konuştular..
"senden,kira mı alacağım saçmalama.. sana canlar, borçluyuz .. istediğin kadar otur,benim düğün hediyem olsun" dedi.. 
bülentte itiraz edemedi..
 
ir----  tunam.. bahane diye kıvranıyorsun.. kayınbabamı arayıp, adresi aldım desene...
yada irem biliyordu da, diyebilirsin... 
.. İstanbul
havası mı, çarptı... uyanık kocacığım.. 
 
tu---- (gülerek...) tabi yaa... aklınla bin yaşa... 
babanı aradığımı ,söylerim.. 
geldik zaten... bak işte.. şu sarı bina da.. üçüncü kat babanın evi.. öğren... 
 
ir---- bir dakika... sen nasıl aldın.. kimden yani.. burasını nereden biliyordun ki.. 
almışken ,sıfır daire alsaydın ya... burası beş yıllık falan... 
tu--- (gülerek) şimdi sırası değil.. eksper hanım... sonra anlatırım .... gel hadi.. 
 
 
.apartmanın önüne gelip.. zile bastık bekliyoruz... 
nihayet diafondan  ses geldi.. 
ye--- kim o..
ir---- yeliizz.. benim..
ye---- ireemmm.. açıyorum,gel gel...... . 
ir---- yeliz.... tamam, aç geliyoruz... 
 
kapı açılınca... 
tu--- o gelseydi ya... 
ir--- tunam.. gelinliğini kucaklayacak diyen, sen değil miydin... biz alırız işte... 
 
tu---- ........ hep erenin suçu... bıdı bıdı konuştu, böyle oldum...
ir---- hah hah hah... 
 
asansörle çıktık.. yukarıya... 
kapıda bekliyordu bizi.. nasıl süzülmüş canım benim... yine de gülüyor yüzü.. 
öyle bir sarılmışız ki... gözlerim dolu dolu ,çekildim biraz... 
 
ir---- canımm.. hayırlı uğurlu olsun.. güle güle oturun... 
ye---- sağol irem.. tuna hoşgeldin.. girsenize... 
tu---- hoşbulduk girmeyelim.. yeliz.. ben,sizi...kuaföre götürmeye geldim.. 
 
ye--- girin girin... bülente ne dedin sen... iki dakikada bir arayıp ,özür diliyor.. 
evden çıkmayacağıma dair, söz verdirdi.. 
 
tu--- kardeşim sana kalmadı diyip.. söylendim.. gelsin ,mor göz yapacağım onu.. 
 
ye--- oluurr... damatlığı da, beyaz.. yakışır... 
ye-- ir-- tu-- hah hah hah... 
 
içerisi.. tertemiz,misler gibi.. 
 eşyalar çok zevkli ve ferah... yerleştirilmiş.. 
yeliz kot pantolon , tişört.. giymiş..  uzamış saçlarını da.. ıslaklığı belli olmasın diye ..
tepeden toplamış.. evlenecek olan başkası sanki.. 
evinde misafir ağırlamaya çalışan, bir ev hanımı görüntüsü içinde... 
 
ye--- salona buyrun... aç mısınız.. 
 
tuna oturdu da... ben ayaktayım daha.... 
ir---- yok canım... sabah geldik biz.. sen de,otursana... 
 
ye--- ilk kahvemi ,size yapayım öyleyse... 
ir---- yelizim.. gel ya... yeni evin süsünü bozma... başka zaman içeriz.. 
 
ye--- nasılsa , bir yere gitmiyorum... beraber içelim işte..  bülent bey neler düşündüyse artık... 
bu halde.. gel derse, hiç şaşırmayacağım... 
 
beraber mutfağına girdik... 
o kahveyi ocağa koyup.. filcanları hazırlarken... bende ne eksiği var diye göz gezdirdim.. 
maşallah dolu dolu.. herşeyi var..  
 
ye---- irem.. ailen nasıl,sen nasılsın... 
bu evi bulmamız, piyango gibi oldu...valla... baban, babalık yaptı bize... 
 
ir---- (gülümsedim...) ne demek yeliz, kardeş değil miyiz... güle güle oturun... 
çok çok selamları var..öpüyorlar seni.. zuhal de mutluluklar diledi... 
(içimi çekerek... )ben... daha iyiyim hayatım... öğütlerini yapmaya çalışıyorum... 
sen nasılsın peki.. 
geldiğin için,memnun musun mesela.. 
 
ye--- sağolsunlar... teşekkür ederim... 
ben nasılım bilmiyorum irem... rüya görüyor gibiyim.. bülenti sevmesem.. gelmeyeceğim 
.kesindi.
birkaç saat ..yanyana olabilirsek,mutlu oluyoruz..işte..
  bülentin bana.. benimde onun sevgisine , ihtiyacım var.. 
öyle düzensiz bir yaşantıya dayanmak ,gerçekten çok yıpratıcı.. iyi ki biliyorum..
yine de, kuma gibi hissediyorum kendimi.. 
bülent... çapkınlık yapanlar gibi.. geç gelip,erken  gidecek..  gölge oyuncu olacak bu evlilikte..
ben de ,kendisini ..kariyerini  sevgilisi uğruna ..feda eden...ev hanımı rolünü , oynayacağım....  
 
ir--- senin gibi. bir bayanı bulduğu  için.. bülent çok şanslı..umarım ,çok çok mutlu olursunuz... 
ye--- umarım,sağol irem... yanımızda olduğunuz,geldiğiniz için... teşekkür ederim... 
ir---- gelmezmiyiz hiç.. . ikinizin hakkını da,hiç  ödeyemeyiz... 
 
filcanları doldurdu... 
tepsiyi eline alınca... yürüdük salona... 
kapı çalınca... 
ye--- bülenttir.. irem bas butona.. geliyorum... 
 
basıp... yerime geldim.. kahvemi aldım elime... tunayla beraber içiyoruz... 
yeliz kapıya gitti.. 
 
salonda eksik arıyor gözlerim... 
 
kısık sesle... 
tu--- niye bakıyorsun öyle... 
ir---- eksik var mı diye ,bakıyorum... 
tu--- hıı.. yok..çiğdem halletti.. herşeyi... 
 
ir--- komplocular sizii.. 
tu--- suuss.. bilmiyorlar.. 
ir--- bana diyordun ya.. asıl senden korkulur.. 
tu--- sen başkasın ,üstadım... 
ir---- hah hah hah... 
 
ses seda çıkmıyor.. yelizden... 
 
ir---- baksam ,ayıp olur mu.. 
tu--- bülent geldiyse,olur tabi... seslen... 
ir---- yellizz.. 
 
ağlamaklı bir sesle... 
ye---- geliyoruz irem... 
 
filcanı bırakıp.. ayağa fırladım... 
tuna kolumu tutarak, fısıldadı..... 
 
tu---- ne yapıyorsun,durr.. 
ir--- ama... 
tu---- geliyoruz dedi.. gelsinler.. bekle.. 
 
. beraber... salona girdiler..bülentte yorgun belli, süzülmüş o da.. 

Hiç yorum yok: