Translate

20 Şubat 2012 Pazartesi

389. bölüm..


na----- okulda gördüm ama ben bilmiyordum.. dayınız olduğunu.. anneniz haber vermiş...
projektörler aydınlattı ,olduğumuz yeri.. askeri helikopter  indi..
...hemşireler, doktorlar falan...koşuştular, sizlere ilk müdahaleyi yapıyorlar...
 sivil olarak da,üç kişi var..
vedatın leşini ,tüfekleri de aldılar bu arada.. huylandım tabi.. 
sizleri de.. sedyelere koyarlarken,ben engel olmaya çalışıyorum.... 
ya kaçırmak istiyorlarsa diye.. 
zaten sizi görünce, dayınız çok kızdı bana...
" tuna ,iremi..sana mı emanet etti..  yazıklar olsun "dedi.. birde engel olmak isteyince.. 
silahını çıkarıp ,alnıma dayadı... 
ben bitmişim,harabım.. zaten..
"vur beni..ama beyimi ve eşini götüremezsin, beni de  .. yanınıza alırsanız olur" dedim.. 
diğer sivillerden birisi,dayınızın  tabancasını indirip.. kendisinin kimliğini gösterdi bana.. 
kimmiş demeyin de..
güvenmem gerektiğini anlayıp..kenara çekildim.. derhal havalandı helikopter...
beni polisler kurtardı... günlerce ifade verdim.. bıraktıklarında, hastaneye gelip sizi sordum..birkaç kere.. 
aklınıza gelen,tanıdığınız  kim varsa oradaydı.. göremeyeceklerini bilselerde bekliyorlardı.. 
arkadaşlarınız, hocalarınız.. aileniz..
hastanenin karşısında bir cafe var.. mekanımız olmuştu bir ara.. 
iyileşeceğinizi öğrenince.. tuna beye not yazıp.. Adanadan ayrıldım.. 
ta ki.. bu sabaha kadar.. 
mutlaka gözümle görmeliydim,iyi olduğunuzu.. af dilemeliydim..
Türkiyeden de..ayrılacağım..  
beni gördüğünüzü..beyime söylemeyin,olur mu.. karşısına çıkmaya cesaretim yok..
ir---- ...anlattığın için.. sağol nail..  ama benimle çiftliğe gelmen gerekiyor... 
 o günden sonra,ilk defa gideceğim.. 
tek başına
gitmemi istemezsin değil mi..işçiler yarın ayrılıyorlarmış...  şenlik var,yani.. kalabalık olacak.. 
tunaya görünmezsin,olur biter.. hem o curcunada,birşey diyeceğini sanmıyorum.. 
na---- olur.. irem hanım.. boynumu vursanız,sesim çıkmaz.. 
ir---- (gülümsedim..) sen, beni burada bekle.. bir taksi bul.. ben,eve çıkıp giyineyim...sonra gidelim.. 
bir saat sonra görüşürüz..
**********
evde ..
duş aldım,aceleyle...
yeni aldığım... 
bej rengi ,dar kesim kumaş pantolon ve cekedimin içine..
... nar çiçeği rengi, degaje yaka ..ipekli gömleğimi giydim.. 
topuklu beyaz ayakkabılarım ve çantamla hazırdım..
makyajıma,iri boncuklu ..kolyeme .. sallantılı küpeme baktım aynada...
kısacık saçlarıma limon suyuyla, dik dik de şekil verdim.. 
kolay kolay kimse tanıyamaz diyorum, içimden..
kasadan tabancayı alıp, çantama koydum... unutmayım dimi..
kapıyı kilitleyip.. indim aşağıya.. hava kararıyor... nail,taksinin yanındaydı.. 
arka kapıyı açıp..oturmamı bekledi.. sonra hareket ettik.. 
*******
çiftliğe yaklaştıkça karmakarışık düşüncelerle kalbim çarpmaya başladı..
tunayı göreceğim..aldatılmışlığın burukluğuyla ,ben nasıl davranacağım..
o gece, kaçırılmam.. o ızdırabım gözümün önünden gitmiyor...halim,içim berbat.. 
 maruf,zübeyde.. abimler..
annem, babam... rol mü yapacağım yanlarında.. 
başarılı olabilirmiyim ki.. 
bu gece vurmam şartmış gibi..niye geldim ki sanki.. 
.. yarın bir ara gelip, işimi hallederdim..kimseler görmeden.. 
işçilerin ilk geldiği günü,hatırlıyorum da ....bin yıl önceydi sanki..
şimdi gidiyorlar,arada kalan zamanda neler oldu neler.. 
çiftlik yine gündüz gibi aydınlatılmış.. ana yoldan döndüğümüzde bile ,
hareketlilik fark ediliyordu...
kamyonlar yüklenmiş, kenarda bekliyorlar...
otobüsler de hazır.. 
misafirler  gelmişler ... birçok araba park etmiş..eve yakın bir yerde.. 
şöföre, evin önüne kadar gitmesini söyledim.. topuklularla çakıllı yolda yürüyemem diye.. 
iki kişi yolu kesmiş.. arama yapıyorlar belli ki.. durdurdular bizi.. 
eğilip içeri baktılar.. 
---- kimliklerinizi görebilirmiyim lütfen.. daha fazla içeri girmenize izin veremiyoruz ,malesef.. 
uzattık kimlikleri.. 
ir---- ben ev sahibesiyim.. çekilin de.. geçelim..
kimlikleri verip, yol verdiler taksiye.. ellerindeki telsizlerden de.. 
tunaya,haber vermişler meğerse.. 
araba durduğunda, tuna evin önünde bekliyordu çünkü.. tesadüf değilmiş.. yani..
kızgın da olsam,görünce içim bir tuhaf oldu..
oy yakışıklım benim.. saçları biraz  uzamış.. 
sakallar tertipli olarak,kısaltılıp düzeltilmiş.. esmerleşmiş iyice ,güneşlenmiş sanki.. 
krem rengi ,yazlık takım elbisesi..aynı renkde gömlekle.. harika olmuş.. 
nail indi..başıyla selam verdi tunaya..
o da,selamını alarak.. benim kapımı açtı.. 
taksiciye parasını ödedi.. 
indim,karşılıklı olarak bakışıyoruz.. 
taksi gitti tabi.. 
tu---- hoşgeldin.. 
ir---- .................
tu---- buyur, bu tarafa gideceğiz.. 
ir---- (fısıldadım..) önce ,naille konuş.. 
tu---- sen karışma bu konuya.. gel hadi.. 
ir---- naill.. sakın bir yere kaybolma.. burada kal,bu gece.. sonra konuşuruz.. 
na----- peki.. 
tuna ,teklifsizce.. elimi tutunca.. bir sıcaklık yayıldı koluma ,doğru.. avcunda sıkmadan, nazikçe tutuyordu.. çektim elimi.. 
davul, zurna da... org sesi durunca.. çalmaya başladılar...
masaların tarafına doğru,yan yana yürürken ,mırıldandım.. 
ir---- sevgilin kızmasın ,bizi böyle görünce.. çünkü ben, çok kızdım..sabah ki konuşmana.. 
seni vurmaya geldim.. haberin olsun da... 
gülümseyerek..
tu----  tabanca mı, tüfek mi.. istiyorsun.. şimdi vuracaksan..getireyim..hemen..
ir---- gerek yok,tabanca yanımda..
misafirlerin gidene kadar,beklerim..  
tu---- tamam, sorun yok o zaman.. sevgilim, seni biliyor.. kıskanmaz

Hiç yorum yok: